SIMSICAK BİR FİLM
18 Mayıs'ta seyirciyle buluşacak olan 'Bal Kaymak'; küçük kız çocuğu 'Bade'nin, dünyanın en iyi balını üreten aksi dedesi ve dünyanın en iyi kaymağını yapan küskün ninesi arasında kalmasının umut dolu hikayesini anlatıyor.
'Bal Kaymak'ı diğer filmlerden ayıran nokta; tüm aile izleyebileceğiniz, küfürsüz, samimi bir film olması. 'Eşkıya' oyuncusu Tarık Ünlüoğlu'nun canlandırdığı huysuz ihtiyar 'Adem' karakteri; başta acımasız, sevgisiz bir dedeyken iyi kalpli, koruyucu, bir pamuk dedeye dönüşüyor.
Filmin büyük bir ustalıkla çekilmiş görüntüleri, verdiği mesajlar ve hikayedeki dönüşüm süreci, 'Oh be uzun zamandır beklediğimiz güzel bir film izledik sonunda' dedirtiyor.
ÖMER ROLÜ KAPTI!
Filmde Tarık Ünlüoğlu'nun karakter dönüşümü ve yüksek performansı büyük övgüyü hak ediyor.
Çocuk oyuncularla uyumu, küskün nineyle didişmesi, filmin temposunu daha da yükseltiyor. Filmin başındaki, yeri geldiğinde köpekle bile kavga eden huysuz ihtiyar öyle gerçekçi ki; Ünlüoğlu adeta döktürmüş.
Bu arada filmdeki köpeğin sesi tanıdık gelebilir; yine 'Eşkıya' ekibinden Oktay Kaynarca'nın sesi film boyunca bize eşlik ediyor.
Filmin hikayesi ajitasyona müsait olmasına rağmen Onur Tan, hiçbir şekilde seyircinin duygusunun sömürülmesine izin vermemiş. Hatta çocuk oyunculardan Beren Gökyıldız, bir sahnede "Ben burada ağlamak istiyorum, gözlerim doluyor" demiş, Tan buna izin vermemiş. Bu arada filmdeki çocuk oyuncuların performansları da takdire şayan. Filmi izlerken Beren Gökyıldız ve Onur Tan'ın oğlu Ömer Tan'ın, geleceğin en iyi oyuncuları olacaklarını ve birçok ödül toplayacaklarını hissediyorsunuz.
Onur Tan'ın oğlunun filmde yer alma hikayesi ise, Tan'ın senaryoyu revize ederken "Baba ben neden oynamıyorum?" demesiyle başlamış. Tan, oğluna "Biz oyuncuları deneme çekimiyle seçiyoruz ve sen istediğin için seni oynatamayız" demiş.
"Bir deneme çekimi şansım olsun isterdim" diyerek odadan çıkan Ömer, rolü bu hareketiyle kapmış.
İyi ki de Onur Tan oğluna o şansı vermiş çünkü Türk sinemasının ileride böyle çocukluktan gelme başarılı jönlere ihtiyacı olacak.
MASALSI ATMOSFER
Walt Disney'in masal dünyasını yansıtan filmin hazırlık süreci de aylar öncesinden büyük titizlikle gerçekleşmiş.
Makedonya'da ciddi bir araştırma yapan Onur Tan, filmde oynayan tüm karakterlerin giydiği kıyafetleri özel olarak hazırlatmış.
Filmdeki bazı evleri de yeniden tasarlatıp dekore ettirmiş.
ONLAR GELECEĞİN SİNEMACILARI...
7-8 yaşlarında filmlerini kendileri yazdılar, kendileri oynadılar.
Kim mi onlar? Üsküdar 3. Selim İlkokulu öğrencileri, aylardır Hülya Koçyiğit'in filmlerini izleyip kendileri yeniden yorumlamak için uğraşan, yetenekli minik sinemacılar.
Geçen sene jürisinde olduğum Çocuk Sinemacılar Festivali'nin üçüncü yılında, festivali yapan oyuncu arkadaşım Emre Turanlı ile harekete geçtik. Festival kapsamında minik sinemacılar, kamera önünden kamera arkasına kadar tüm sinema tekniklerini öğrendikten sonra kendi sinema filmlerini çektiler. Jürinin değerlendirmesi sonucu seçilen filmleri, geçtiğimiz günlerde filmleri
Hülya Koçyiğit ile beraber Piazza Cinemaximum'da izledik. Koçyiğit, çocuklara ödüllerini verdikten sonra Türk halkıyla kurduğu gönül bağına dikkati çekerek şunları söyledi: "Türk sineması hepimiz için bir hayat okulu.
Ben şanslı bir kulum, çok kıymetli yönetmenlerle çalıştım.
Türk sinemasına altın harflerle yazılacak önemli filmlerde oynadım. Bu filmlerle ülkemi yurt dışında tanıtmak nasip oldu ama her şeyden önemlisi Türk halkıyla kurduğum bağ.
Bu gönül bağı, benim yaşam nedenim oldu."