Ünlü işadamı Ali Ağaoğlu, GÜNAYDIN'a konuştu. Medyatik olmasından dolayı 17 Aralık operasyonuna dahil edildiğini söyleyen Ağaoğlu, Türkiye gündemi ve ekonomisi hakkında çarpıcı açıklamalar yaptı...
17 Aralık'ta ilk göz altına alınan işadamlarından biriydiniz. FETÖ neden sizi hedef aldı?
Gezi ile başlayan 17-25 Aralık sürecinde ülkemize kumpas kurulmak istendi. 17 Aralık'ta ilk göz altına alınanlardan biriydim. Medyatik olmamdan dolayı ses getireceği düşünülerek operasyona dahil edildim. Daha ilk günden bunun kurmaca olduğu, hedefin Sayın Erdoğan olduğu belliydi. 17 Aralık sürecinde FETÖ'nün ne kadar kirli bir yapı olduğunu iş dünyasında cesurca dile getiren isimlerin başındayım. Zekeriya Öz'ün karanlık yüzünü anlattım. Bu terör örgütünün amacının Türkiye'yi kaosa sürüklemek olduğunu ve hükümeti indirmek için uğraştıklarını dile getirdim. SABAH'a açıkladığım belgelerle FETÖ'nün gerçek yüzünü anlattım.
EKONOMİ GÜÇLENECEK
17-25 Aralık'ın devamında yaşanan 15 Temmuz'a dair düşüncelerinizi alabilir miyim?
Bu topluma yapılabilecek en büyük kötülüklerden biriydi. O gece yemekli büyük bir etkinliğim vardı. Darbe girişimi olduğunu öğrenince hemen eve gittim. Evim Ortaköy'de. O gece köprüdeki halka atılan mermilerin bir kısmı da bahçeme düştü, evimin duvarına denk geldi. Uçaklar evimin üzerinden geçti. Ben de FETÖ'nün hedefinde olan biriydim. Ölüm listesinde ilk sıralardaydım. Evimi de bildikleri için kendimce ben de tedbir aldım, ruhsatlı silahlarımı hazırladım ve onlarla çatışmaya girmeyi göze almıştım. "FETÖ'ye teslim olmayacağım ancak benim ölümü alırlar" dedim. Ülkem elden gitmesin diye ölümü göze alan, bu topraklar için düşünmeden canını vermeye hazır olan milli ve yerli bir adamım.
Bazı sermaye sahipleri yurt dışına yüklü miktarda para kaçırarak neyi hedefliyor sizce?
Gezi'den sonra Türkiye çok ciddi komplolarla, darbe girişimiyle karşılaştı. Batı tarafından ambargo bile uygulanmak istendi ülkemize. Bölgede söz sahibi, güçlü bir Türkiye'yi istemeyen dünyada bir sürü güç var. Bu güçler, içimizdeki taşeronları kullanarak Türkiye'yi güçsüzleştirmek istiyor. Dış güçler ekonomik açıdan Türkiye'ye diz çöktürmek için de iş dünyasındaki maşalarını devreye sokuyor zaman zaman. Allah'a şükürler olsun ülkemiz sağduyulu biçimde bu zorlu süreci atlattı. 24 Haziran sürecinde de dış güçler siyasi kaos yaratmak istedi. Ama halkımız bu oyuna gelmedi ve ilk turda Erdoğan'ı seçti. Siyasi belirsizlik varmış gibi gösterilmek istendi dış dünyada ama seçmen, iradesini ortaya koyarak bu belirsizliği ortadan kaldırdı.
Geçmişte bürokrasinin hantallığına işaret eden açıklamalar yapmıştınız. Bu sorunlar çözülecek mi sizce?
Yeni sistemle birlikte bürokrasideki hantallık kalkacak. Devletleri ekonomik açıdan güçlü yapan özel sektörün güçlü olmasıdır. Amerika'nın da gücü buradan geliyor. Bürokrasi hızlanırsa, özel sektör bundan olumlu etkilenir. Özel sektör büyürse, Türkiye'de çok daha iyi bir noktaya gelir.
Ekonominin geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Dış güçler tarafından ülke olarak o kadar çok hedef haline geldik ki, ekonomi gündem maddemiz bile olamadı. Halbuki bizim gibi orta gelir tuzağında olan ülke için enerji, ekonominin büyümesine harcanmalıydı. Ama maalesef enerjimizi ekonomiye harcamamızı engellemek için türlü oyunlar kuruldu. Seçimle birlikte artık siyasi belirsizlik de tamamen ortadan kalktı. Ben yeni sistemin ekonomiyi güçlendireceğine inanıyorum. Kabineye bakınca umudum daha da artıyor. Çünkü iş yapmayı iyi bilen, sektörün de içinde olan tamamen icraat odaklı isimlerden oluşuyor kabine.
MUHALEFETİN PROJESİ YOKTU
Muhalefet neden kaybetti?
Halkımız, dünyaya örnek olacak bir katılım gerçekleştirdi. Erdoğan'ı ilk turda seçerek de iradesini net biçimde ortaya koydu. Muhalefetin planı, programı, projesi yoktu. Halka ne yapacağını anlatamadı. Ülkeyi yönetmeye talipsen önce projeni ortaya koymalısın. 90'lardaki siyasetçiler gibi 'cek'li, 'cak'lı sözlerle olmaz. Halkımızın karnı tok. Halkımız; projesi olan, sağlam iradeli, dünyada da sözü geçen Erdoğan'ı seçti. Muhalefetin söylemlerine halkımız taviz vermedi. Halkımız icraat istiyor, proje istiyor.
Elinizdeki gayrimenkulleri satıp borçlarınızı kapatacağınızı açıkladınız. Çok mu borcunuz var?
2016'ya kadar sıfır lira kredi borcum vardı. İstanbul Finans Merkezi'nde takvimin uzaması nedeniyle öz kaynağın yanı sıra banka kredisi de kullandık. Simdi bazı gayrimenkullerimi satarak kredi borcumu kapatıyorum. Bu dönemi en rahat geçirecek şirketlerden biriyiz. 100 lira mal varlığım varsa, borcum 10 lirayı bulmaz. Çok fazla gayrimenkulümüz var. Bazılarını satıp likite döneceğiz. Önemli ekonomik hamlelere hazırlanıyoruz. Şu anda faiz oranları yatırımcı için hayli yüksek. Sayın Erdoğan da faizin düşmesi gerektiğini söylüyor. Bu faiz oranlarıyla yatırım yapmak kolay değil. Ben hamle yapmak adına mallarımın bazılarını satıp öz sermayemi güçlendireceğim. Kredi borcumu kapatmak için de bazı gayrimenkullerimi satıyorum. İmkanı olan işadamlarına da tavsiye ederim. Türkiye'nin geleceğine güvendiğimiz için çok büyük yatırım projelerinin hazırlığı içindeyiz.
ÜLKEM YOKSA MALIMIN HİÇBİR ÖNEMİ YOK
Seçim öncesi bazı işadamlarının paralarını yurt dışına götürdüğüne dair iddialar var...
Ben ülkemin ihtiyacı varken paramı dışarıya kaçırayım diyenlerden olmadım hiç. Ülkeme güvendim ve buraya yatırım yaptım. Bazı işadamlarının özellikle yurt dışında ciddi miktarda gayrimenkul aldığına dair iddiaları ben de duydum. Ülkem yoksa benim canımın da, malımın da bir önemi yok. İşte Suriye'yi görüyoruz; oradaki insanların ne malının, ne canının kıymeti var. Ülkeme bir şey olduktan sonra mal varlığımın ne önemi var ki... 'Türkiye'ye bir şey olursa' diye yurt dışında gayrimenkul alıp kendimi garantiye almayı hiç düşünmedim. Milliyetçi bir adamım. Ülkemin tek bir taşını bile hiçbir şeye değişmem.
DİBİNE KADAR YERLİ VE MİLLİ BİR ADAMIM
Türkiye'den kazandığınız parayı yine buraya yatıran bir işadamısınız. Bu açıdan da kendinizi yerli ve milli işadamı olarak görüyor musunuz?
Evet, ben dibine kadar yerli ve milli bir işadamıyım. Bakma beni dışarıdan farklı yansıtıyorlar ama muhafazakar biriyim. "Ülkem yoksa ben yokum" diyecek kadar da milliyetçiyimdir. Tüm paramı ülkeme yatırıyorum. Bir kişiye bile iş olanağı sağlıyorsam bundan mutlu olan biriyim. 50 küsur yıldır iş hayatındayım, mesleğimi babamdan öğrendim. Bulunduğum noktaya da kendi emeğim ve çalışkanlığımla geldim. Hayatım boyunca yamuk yumuk hiçbir işin içinde de yer almadım, bunu da açıkça belirtmek isterim.
BERAT ALBAYRAK AKTİF VE GÜVENİLİR BİR İSİM
Yeni ekonomi yönetimini nasıl buldunuz?
Ekonomide yaşanan sıkıntının yeni yönetimle birlikte ortadan kalkacağına inanıyorum. Berat Albayrak, Enerji Bakanlığı döneminde de son derece icracı ve aktif bir bakandı, çok da güvenilir bir isim. Yeni dönemde de bunu devam ettireceğini düşünüyorum. Güçlü bir devlet olmamız için ekonomimizin de güçlü olması gerekiyor. Yeni sistemle birlikte ekonomimizin çok daha iyi bir noktaya geleceğini düşünüyorum.