"Denize sıfır bir ev tuttum Bodrum'da. Orada yaşıyor. Denizin içinde fizyoterapi yapıyor. Oranın havası ona çok iyi geldi. Oğlum 4 senedir hastaneye gitmiyor. Maşallah diyeyim. Ben de işim olmadığı zaman hep oradayım." "Bazen kapıdan girip 'anne' dediğini hayal ediyorum. Çok güzel çocuk oyun parkları kuruyordu, ihalelere giriyordu. Benden yardım isterdi. Onun bana bir gün 'anne' demesini isterim. Şuan konuşamıyor. Gözleriyle tepki veriyor. Ben ona hep pozitif enerji. 'Oğlum iyi olacaksın', 'bak kansere bile çare bulunuyor, sen de iyi olacaksın' diyorum."
2. sayfa programına konuk olan Safiye Soyman, anlattıklarıyla herkesi duygulandırdı. "Nereye gitsem onu da götürmeye çalışıyorum. Denize de birlikte giriyoruz. Hiçbir şeyden onu mahrum bırakmadım. Harun şuan 35 yaşında. Çok küçüklükten beri varmış aslında. Ortaya çıkalı 20 sene oldu." "Hiçbir zaman isyan etmiyorum. Bu da bana bir sınav, bir ödül herhalde diyorum. Şükrediyorum. 'Hamdolsun' diyorum. 'Allah benim sabrımı deniyor' diyorum. Ben ona hep 'iyi olacak' gözüyle bakıyorum."
"'Amalar evleniyor, felçliler evleniyor, engelliler evleniyor ben de engelliyim. Evlenmek istiyorum' dedi. O çok istedi evlenmeyi. 'Siz kapınızı kapatıyorsunuz, ben odamda yalnız kalıyorum' dedi." "Bu kadar sahneye çıkıyorum, gülüyorum, eğlendiriyorum… Madalyonun arka tarafı öyle değil ama. Ben bir kez 'of' demedim. "
"Çocuğum benim enerjimle, sevgimle yaşıyor. Bugün hayattaysa ona olan sevgim ve ilgimdir. Bugün ne yedi, ne içti." "Allah korusun bana bir şey olsa… Ölümün genci yaşlısı yok. 'Bana bir şey olursa şunu yapın, bunu yapın' diyorum. Vasiyetlerim var. Tembihlediklerim var. MS hastalığı tamamen bakım hastalığı." "Tembih ettiğim yardımcısı, ablası, Faik Bey var… Faik Bey, her zaman bana 'Sana bir şey olursa ona ben bakarım, kimseye muhtaç etmem' diyor. Allah ondan razı olsun."