Sayısız mağaza, online alışveriş imkanları, sanki biz ödemiyormuşuz gibi kredi kartıyla yapılan kontrolsüz alışverişler derken, giysi yığınlarının içinde yaşıyoruz. Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz, kıyafet bağımlılığının bilinmeyenlerini anlattı…
Bazı kişiler eski ya da yeni fark etmeksizin kıyafetlere karşı farklı bir ilgi geliştirir. Bir çeşit bağımlılığa dönüşen bu durum, dolaplara sığmayan kıyafetler, etiketi duran giysiler ve türlü bahanelerle saklanan bir kumaş yığınına dönüşebilir. Kıyafetlere karşı duyulan bu karşı konulamaz dürtünün sebebini, alışveriş bağımlılığı veya biriktirme hastalığı olan istifçilikle açıklamak mümkündür.
Alışveriş bağımlılığı, özellikle kıyafetleri satın almak konusunda karşı konulamaz bir dürtüye sebep olur. Bilim insanları, alkol ve sigara bağımlılığı ile benzer belirtiler gösterdiğini ve önlem alınmadığı takdirde çok daha büyük sorunlara yol açacağını dile getirmektedir. Kıyafet satın alma isteğinin kontrol altına alınamaması durumu 'onyomani' olarak tanımlanır. Çoğu zaman kişiler, takıntılı bir şekilde kıyafet satın almayı düşünürler. Tüm bu süreç, ihtiyaca bakılmaksızın kontrolsüzce para harcama ve zihni para harcama düşüncesiyle meşgul etme şeklinde ilerler.
YARDIM ALABILIRSINIZ
Eğer siz de kıyafetler karşısında kontrolünüzü kaybettiğinizi düşünüyorsanız kumandayı ele alma vakti gelmiş demektir. Yaz temizliği sırasında dolabınızı sadeleştirmeli ve fazlalıklardan kurtulmalısınız. Dünyada büyük bir akıma dönüşen minimalizm felsefesini bu yolculukta rehber olarak kabul edebilirsiniz. Ancak 'Birine veririm, başka zaman yaparım' gibi bahanelere sığınmaktan vazgeçin. Önceleri kıyafetleri atmak ya da başkasına vermek kaygı verici olabilir. Çünkü içten içe onun bir gün işe yarayacağını düşünebilirsiniz. Bu duruma tek başınıza karşı koyabiliyorsanız şanslısınız. Eğer kaygı baş edilemeyecek gibiyse, mutlaka uzman birinden yardım almalısınız.
'BİR GÜN LAZIM OLUR' DEMEYİN
KIMI zaman manevi değerini bahane etmek, kimi zamansa 'Zayıflayınca giyerim' diye düşünmek, dolapların kıyafetlerle istila edilmesine sebep olur. Dolaplara sığmayan giysilerin görüntüsü bağımlı kişiler için gayet normaldir, hatta bu görüntü onları mutlu eder. Kıyafet istiflemenin temelinde boşlukları doldurma yatar. Böyle kişiler için boşluklar güvensizdir ve doldurulmalıdır. Bazıları güvenli alanlar yaratmak için kıyafetleri seçer. 'Mutlaka işime yarar' düşüncesiyle biriktikçe biriken kıyafetler, artık onlar için sadece bir kıyafet değil, duygusal bir yoldaştır. Kontrolsüzce alınan giysilerin sadece belli bir kısmı kullanılır. Atmak, başkasına vermek gibi bir düşünce karşısında ise her zaman uygun bir savunma vardır. En sık başvurulan savunma ise 'Modası gelince giyerim'dir…