Sosyal medya zorbalığından çok çeken Pınar Altuğ, oğlu Pars'ı çok küçük yaşta toprağa veren Ebru Şallı'nın röportajının altına gelen çirkin yoruma tepki gösterdi. Sık sık çirkin ve hakaret dolu yorumlara maruz kalan Pınar Altuğ sanatçı arkadaşı Ebru Şallı'ya yapılan yoruma sessiz kalmadı.
Ebru Şallı, oğlu Pars'ın ölümünün ardından sürdürdüğü sessizliğini geçen gün verdiği bir röportaj ile bozdu. Ebru Şallı'nın oğlunun hastalık sürecini ve kaybının ardından yaşadıklarını anlattığı öportaj sosyal medyada pek çok kullanıcı tarafından paylaşıldı.
Ebru Şallı'nın yaşadığı acıyı anlattığı paylaşımların altına yapılan yorumlardan bazıları ise son derece acımasız ve çirkindi.
Bu yorumlardan birine kayıtsız kalamayan Pınar Altuğ, Şallı'nın röportajının altına yapılmış "Bu karnı çıkmasın, çatlamasın diye erkenden aldırılan çocuklardan mı?" yoruma son derece haklı ve sert bir tepki gösterdi.
Pınar Altuğ çirkin yoruma "Gerçekten bu kadar kalpsiz, bu kadar kötü olabilir mi bir insan? Bence insan demek de hata ama!" sözleriyle yanıt verdi.
Ebru Şallı 9 yaşındaki oğlu Pars'ı kaybetmesinin ardından ilk kez konuştu. Ebru Şallı oğlu Pars'ın Lenfoma hastalığının nasıl ortaya çıktığını ve öğrendikleri ilk günü Ayşe Arman'a verdiği röportajda paylaştı. Ebru Şallı'nın okuyanın içini acıtan sözleri Anneler Günü'nde herkesi hüzne boğdu. Evlat acısıyla derinden sarsılan Ebru Şallı, oğlu Pars Tan'ın hayattayken yaşadığı acıyı anlattı...
"AĞRIDAN YÜRÜYEMEZ HALE GELMİŞTİ"
Oğlunun vefatından sonra ilk kez röportaj veren Ebru Şallı, hastalık sürecini şu sözlerle anlattı: " Londra'da seyahatteydik. ' Anne, boynum ağrıyor' dedi. İki kardeş otel odasında yatakta zıplıyorlardı, dedim ki 'Herhalde zıplarken boynunu incitti' Neyse uçağa bindik, uçakta, 'Bacağım da ağrımaya başladı' dedi.
Ertesi gün, okula göndermedim, direkt hastaneye götürdüm. 'Kas ağrısı olabilir' dediler. Basketbol oynuyordu çünkü. Röntgen, ultrason. Hiçbir şey çıkmadı. Kana da bakıldı, kan da temiz. Biz bir 10 gün, biyopsi yapılana kadar nesi olduğunu öğrenemedik. Öyle nazlı, mız mız bir çocuk da değildir. Ama inanılmaz ağrıdan duramıyordu, ağlıyordu, yürüyemez hale gelmişti."
"HASTALIĞI ÖĞRENİNCE YIKILDIK"
"Geceleri ne yapacağımı bilemiyordum. Sonra tam vücut MR çekildi. Bizim yıkım günümüz o gündür! MR'ın başındaki doktor, 'Sadece bacağında değil, vücudunun her yerinde, en az 22 noktada var' dedi. Dizimin bağları çözüldü, yere düşecek gibi oldum. Harun'la anladık ki, çocuğumuz bütün bedenini sarmış, yıkıldık!
"ALLAH'A O AĞRILARIN AYNISINI BANA VER DİYE YALVARIYORDUM"
"Ponçik'in ağrılarını durdurmak için morfin verilmeye başlandı. O ara da biyopsi sonuçları geldi, bir kere daha yıkıldık! 8 yaşındaki Ponçik'imizin Lenfoma olduğunu öğrendik. Bana sonsuz bir güveni vardı. Ama kötü hücreler, bedenini ele geçirdiğinde çok ağrısı oluyordu. Allah'a yalvarıyordum, o ağrıların aynısını ben de hissedeyim diye. İnanır mısın, bir süre sonra ben de hissetmeye başladım…"
'BİRİ İÇİME ATEŞ ATMIŞ GİBİ'
"Hissettiğim acı, işte o ateş topu…" diyen Şallı acısını şu sözlerle ifade ediyor:
"Birileri, içime atmış gibi. Üzerinde alevler olan bir top. Oradan oraya çarpıyor içimde. Dönüyor dönüyor, tüm vücudumu sarıyor. Sonra kora dönüyor, o koru da hissediyorum.