Cem Belevi, müzisyenliğinin yanı sıra oyunculuğuyla da dikkat çeken bir isim. Yakında vizyona girecek filmiyle de seyirci karşısına çıkacak. Belevi'nin 'Melekti Sanki' isimli yeni şarkısı ise dillere dolandı bile. Yeni albümü de yolda. Biz de Cem Belevi ile aşkı, hayatı, müziği konuştuk...
16 yaşında bu işe başladığınız zamanki duygularınızla, şimdikiler arasında nasıl bir dönüşüm oldu?
Çok ciddi fark var. Yaşanmışlıklar birikiyor, eskisi kadar naif olamıyorsun, duvarların oluşuyor. Her davranışımız bir travmamızın sonucudur ya... Yaşadığımız travmaların sonucuna göre aşk yaşıyoruz ve çocukluk zamanlarımızdaki gibi kendimizi yüzde 100 aşka bırakamıyoruz. O zamanlar her şey çok saftı.
AŞKI BULAMIYORUM
Aşk tecrübeleri sizi farklı bir adam yaptı mı?
İlk aşık olduğum zamanlardaki gibi değilim elbette.
Aşk var mı şu an peki?
Yok. Bir süredir bulamıyorum. Alıştım böyle yaşamaya, arıyorum. İnşallah bulacağım.
Bir müzisyeni besleyen duygu aşk, onu bulamamak kötü mü?
Neyi aradığınla ilgili belki de. Bir söz var, bulanlar arayanlardır ama aramakla bulunmaz. Çok doğru. Aşk aramakla bulunacak bir şey değil ama bulanlar da arayanlar... Arıyorum ben de.
Yaşanmışlıklar etkiledi mi şarkı sözlerinizi?
Hayal kırıklıkları yansıyor şarkıma. 'Melekti Sanki', melek gibi birini anlatan bir şarkı. Pandemide hepimiz çok değiştik, bu albümde yazdığım şarkılara ben bile şaşırıyorum. O süreçte şarkılarıma sarıldım.
Melekti Sanki, platonik bir aşkı anlatıyor gibi... Aşkın platonik hali mi güzel?
Aşkın dolu dolu yaşananı güzel bence. İlla beraber yaşanması bile gerekli değil. Belki kavuşamayınca aşktır onun adı. Coşku veren bir duygu var, aptallaştıran, neyi neden yaptığını bilmediğin. 'Neden ben buradayım?' dediğin bir duygu. Anlam veremezsin, mantığınla hareket edemezsin. Acayip bir durum. Kelebekler uçuşur karnında. Bunları yaşamak çok kıymetli.
Çok hayranınız var. Hoşunuza gidiyor mu bu?
Ben çok değerli bir iş yapıyorum ama bazen bunu unutuyorum. Sanırım bu benim imtihanım. Güzel kızlar sevsin, güzel anneler sevsin... Fark etmez. Benim şarkılarımı sevsinler. Seyircinin gözünün içi parlasın isterim sahnedeyken.
ŞARKILARIN ÖMRÜ ÜÇ AY
Anında tüket bitir çağındayız. Sizin işiniz çok zor...
Her şeyin bu kadar çabuk tüketilmesi, hayattaki anlamları değersizleştirdi. Bir şarkı yapıyoruz, hemen dijital platformlara veriliyor. Anında elimizin altında. Ben çok küçüktüm, sevdiğimiz insanların kasetlerini alırdık ve kasetin bitmesi diye bir durum vardı. Onu alıyorsun, paketinden çıkarıyorsun, o eylem senin o albümle bağ kurmanı sağlıyordu. Şimdi cebimizdeki telefonda. Bir şarkının ömrü üç ay.
KENDİ EKONOMİMİ İYİ YÖNETEMİYORUM
Nasıl dinlenirsiniz?
Kaçışlarım vardır. Doğada bir yere giderim, gitarımı, kitabımı alırım, sosyal medyadan uzaklaşır, telefonu kapatırım, kendime dönerim. Orada belki şarkı çıkmaz ama demlenmiş olurum.
Londra'da işletme ve ekonomi eğitimi almışsınız. Kendi markanızı nasıl yönetiyorsunuz?
Kendi ekonomimi iyi yönettiğim söylenemez. Yönettiğim marka kendim olunca işin içine duygular giriyor.