Antrenörlük herkesin fikir sahibi olduğu ve yapmak istediği bir meslek. İyi futbolcu, iyi hoca olacak diye bir kaide yok. Malatya'da kendimi görmek istedim. 7 aylık birliktelikten sonra, 'Sen bu işi yapabilirsin' dedim. 2008 yılında Antalyaspor'la yolumuz kesişti. 8 haftada 2 puan vardı. Kulübün transfer gücü, tepki verecek, reaksiyon gösterecek gücü yoktu. Yöneticiler ve taraftar bile 'Bu takım düşer' gözüyle bakıyordu. Ben ve ekibim 'Düşmez' diye geldik. 40 puana ulaştık. Para yok, borçlar var, güvensizlik vardı. Büyük bir iş başararak ligde kaldık. Burada başkan ve yönetimin desteği ve güveni çok önemliydi. Sayın başkan Hasan Akıncıoğlu ile 5 yıllık bir plan yaptık. 5 yıl hep mücadeleyle geçti. Yönetim bize güvendi.. Antalya bu ligin takımı değildi. İnen çıkan, futbolcu erezyonu yaşayan, kendini bu lige ait hissetmeyen bir takımdı. Zihinlerde bu devrimi gerçekleştirdik. Her geçen gün yeni takviyelerle adım adım yükseldik. Maddi imkansızlıkları sorun etmedik. Günlük başarıların peşinde koşup insanları kaldırmadık. Ligde büyükler ilk yarıda başarısız değildi, 'Anadolu takımları mı başarılıydı acaba' diye irdelemek lazım. '4 büyükler kötü' demek diğerlerine, bize haksızlık. İkinci yarı çok bilinmeyenli denklem gibi. Üst üste 3 maç kazanan takım ligde tüm dengeleri bozabiliyor. Futbolda makas daralıyor artık. Herkes pastadan pay almak istiyor. Buralarda kalmak bizim ilk hedefimiz. 23 yaş ortalaması olan ama tecrübeli bir takımız. Yıl sonuna kadar 24 kişilik kadronun maliyeti, maaşı 7.5 milyon Euro, o da hepsi oynarsa. Kupada yolumuza devam ediyoruz. Ligde ilk üçe bu takımla geldik. Maddi sıkınıtları gündeme getirmedik. Çünkü hiç bahane üretmedik. Kendi içimizde çözdük. Söz verdik, az verdik. Önemli olan takım olmak, ancak böyle büyüklerle yarışabilirsiniz. 4 büyükte kalmak bile başarıdır
Büyük takımlarda oynamak ve hoca olmak zor. 16 yaşında öğrendim bunu. Aykut hoca, Fatih hoca, Şenol hoca, Samet hoca bunları yaşıyor. Orada kalabiliyorsan başarılı oluyorsun. Baskıyı kaldırmak önemli. Toplumun liderisin her şeye dikkat etmek lazım.
Bizi kimse yenemez
"İçeride dışarıda biz izin vermezsek bizi ligde yenecek takım yok. Bu konuda iddialıyım. Futbolcularıma da bunu söylüyorum. Çok iyi bir oyuncu grubum var. Birbirlerini seviyor, sayıyor ve zevk alıyorlar. Bir futbolcudan çalıştığı yerde mutluysa verimini alırsın. İçimde ilk günün heyacanı var. Bunu canlı tutup, yaşattığınız anda da başarı geliyor."
'Büyük'lere oranla mütevazı bütçe
Medical Park Antalyaspor'un oyuncularına ödediği rakam, büyük kulüplere oranla çok düşük kalıyor. F.Bahçe'nin 26 futbolcusuna ödeyeceği toplam bedel 39 milyon Euro... G.Saray'da ise bu değer 29 futbolcuda 35 milyon Euro'ya düşüyor. Beşiktaş'ın 34 oyuncusuna ödeyeceği garanti ücret ise 22 milyon Euro'da kalıyor. Trabzonspor'da 30 futbolcuya ödenecek rakam ise büyüklerin en azı, sadece 21 milyon Euro. Antalyaspor'da bu rakam müthiş düşüyor. Tüm bu ücretlerin garanti para olduğunu, 'maç başı' ödemelerin dahil edilmediğini de belirtelim. Süper Lig'de şu an şampiyonluk yaşayan 4 takımı geride bırakıp G.Saray'ın ardında ikinci sıraya yerleşen Antalyaspor, güçlü sponsoru Medical Park'ın varlığına rağmen 26 oyuncusuna sadece 7,5 milyon Euro ödeyecek. O da hepsi oynarsa...
En önemli sorun...
"En önemli problemlerimizden biri stattı. 5 yılda 3 farklı statta oynadık. Bu bizim, Antalya'nın ayıbı. Şimdi 33 bin kişilik kendimize ait, şehrin içinde güzel bir stat yapılıyor. Bir ay içinde başlayacak, 800 iş gününde bitecek. Emeği geçen herkese şimdiden teşekkür etmek istiyorum. Kepez'de de 200 dönüm arazi aldık. Muhteşem bir tesis planlandı. A takımından alt yapının bütün unsurlarına kadar muhteşem bir tesis projesi hazırlandı."
Sponsorlar artmalı
"Medical Park gibi sponsorların artmasını istiyoruz. Sponsorlar, seyirci, gelirler artmalı. Sportif başarıyla bu artıyor ve inanıyorum daha da artacak. Medya kendini geliştirmeye başladı. Ulusal medyanın da dikkatini çektik. Sevdirdik ve başarıyla birlikte bunlar da pekişiyor. Hepsi yoluna girdi şimdi meyveler toplanmaya başlandı."
Keyif veren takımız
"Oyuncu ekibimiz çok iyi, keyif alan ve keyif veren bir takımız. Murat Duruer orta saha, sol, sağ.. Ömer sağ sol.. Emrah orta saha sağ, sol. Diarra yine öyle.. Birçok oyuncumuzu birkaç mevkide oynatabiliyorum. Bu bizim zenginliğimiz. Geçen sene yaş ortalamamız 31 idi, bu sene 23'e indi. Ajax'ta şampiyon olmuş Aissati, şampiyonluk yaşamış Hakan, Uğur. Diarra, İbrahim, Tita yine Ömer, Koray.. Çoğu şampiyonluk yaşamış bu duyguyu bilen oyuncular. İyi bir takımız."
Hedef zirve değil orada kalmak
"Şu önemli, bir kez şampiyon olmak derdinde değiliz, buralarda yukarılarda kalmak peşinde değiliz. Bunun için seyirci gelir, tesis, kurumsallaşma olarak hazır olmanız gerekiyor. Ekonomimiz her sene üstüne koyuyor. Seyirci artıyor. Bir süre sonra Akdeniz Üniversitesi sahasına sığmayacağız. Benim için sistemin oturtulması ve gerçekleştirilmesi şampiyonluktan önemli. Bulunduğumuz noktanın gerisine gelmememiz için buraları özümsememiz, kalmamız en büyük hedefim. Bu uğraşı sırasında şampiyonluk da gelirse, hoş gelir, sefa gelir."
'Feda' baskıyı kaldırdı
Fatih Hoca ve G.Saray başarılı. Kupada sürpriz yaşadılar. F.Bahçe'yi başarılı buluyorum. Ama çok gelgitler yaşadılar. İkisinin de kulvarları zor. Beşiktaş ciddi 6-7 takviye yaptı. Beşiktaş FEDA dese de hep yukarı oynadı. Feda işi taraftar ve camia baskısını üzerlerinden aldı. Bu rahatlık takıma olumlu yansıdı. İkinci yarı Beşiktaş için daha zor olacak. Çünkü baskıyı hissedecekler.
