Egemen ve Gökhan Zan var ama Semih'in oynatılmasını eleştirmek yanlış olur bu aşamada... Ama tabii siz de 'Stoperin ilk görevinin topu kaleden uzaklaştırmak" olduğunu sık sık söylüyorsunuz. Ama defans oyuncuları da aynı hatayı yapmaya devam ediyorlar!
Semih şu anda Türkiye'nin en iyi stoperi... Ne Egemen, ne Gökhan'la, hiç kimse ile mukayese edilemez. Ama Semih'in de hataları var ve bu hatalarının düzeltilmesi lazım. Bu hatalarının düzeltilmesi için de Fatih Terim tarafından, milli takım hocaları tarafından, kim çalıştırıyorsa onlar tarafından, tahtaya 500 kere yazarak öğretilmesi lazım.
Savunma adamının birinci görevi; topu tehlike alanın dışına çıkarmaktır.
Tabii Semih orada topu kontrol etmek için yapmadı o hareketi... Topu sektirdi. Nasıl Burak sektiriyorsa!.. Gökhan Gönül önündeki topu sektirdiği için biz 5 kere kaleciyle karşı karşıya kalacakken fırsatı kaçırmadık mı? Gökhan orada sektirdi, Semih kendi kalesi önünde sektirdi. Ne fark var, ikisi de savunma oyuncusu... Ama Gökhan'ın lafı edilmiyor bugün... Gökhan'ın sektirdiği topların lafı edilmiyor, Semih'in sektirdiği top 'gol oldu' diye... Geçiniz...
Böyle hatalar her zaman olur, böyle hatalar yüzünden de kelle falan kesilmez. Şu anda Türk Milli Takımı'nın stoperleri içinde Semih ile aşık atacak hiç kimse yok.
Aslında ilginç olan, Macaristan'ın golünün 71. dakikasında gelmesine ve oynanacak daha en 19 dakika olmasına karşın futbolcuların oyundan bir anda moralman düşmesiydi.
Gol düşürmedi takımı, Alper'in çıkması düşürdü.
Ondan sonra yapılan değişiklikler de inanılır gibi değil. Nuri iyi oynamıyordu. Kenarda Hamit'i gördüğüm zaman benim aklıma gelen ilk isim Nuri'ydi. Çünkü o ana kadar hızlı oynayan bir takımın var, bu takımın hızını kesen en önemli adam Nuri'ydi. İlle topa basıyor, bir tur atıyor etrafında, ondan sonra ayağından çıkarıyor. Tek top oynamıyor katiyen...
'Bu adamı nasıl Dortmund'da oynatıyorlar' diye kendi kendime soru soruyordum. O an oyundan çıkarılacak adam Nuri. Fakat Nuri'yi çıkarmamışsın, Hamit'i oyuna sokmuşsun, oyun 1-1'e gelmiş, ondan sonra artık senin mucizelere ihtiyacın var. Mucize yaratabilecek adamın iki unsuru var: 1- Teknik çapı... 2- Oyuna ısınmışlığı...
Kaçıncı dakikada çıktı Nuri; 90. dakikada... 90. dakikada Nuri'yi çıkarıp Kerim'i sokmanın mantığını, anlamını, futbol olarak gerekçesini bana bir izah etsin Abdullah Avcı! Nuri'yi çıkarıp Gökhan Zan'ı sokarsa anlarım.
'Şurada üç dakika kalmış, topu bu kaleden öbür kaleye götürecek vaktimiz yok, onun için biz doldur boşalt oynayacağız, Umut'u da oyundan aldığım için kafa vuracak adam lazım, onun için Gökhan'ı soktum oyuna.' Hiç itirazım yok. Bunun bir mantığı var. Ama Nuri gibi, gereğinde 30 metreden, 40 metreden gol atabilecek, gol yaratabilecek ya da gol pası verebilecek bir adamı sen panik içinde oyundan alıp bugüne kadar milli takımda 30 dakikadan fazla oynamamış Kerim'i kurbanlık koyun gibi sahaya sürersen ben sana 'antrenör' falan demem.
Zaten Alper'i aldığı andan itibaren 'Antrenör' demiyorum ama ondan sonrakiler panik. Umut'u çıkarıp Mevlüt'ü almak da panik. Umut, Burak, Selçuk birlikte oynuyor. Umut da sahada, yerleşmiş, ısınmış, Mevlüt'ü, zavallı yapayalnız oraya sokmanın ne anlamı var! Ne bekliyorsun!..
Burak o golü niye attı; Arda'nın pası muhteşemdi ama Burak da kafayı bomboş vurdu. Niye? Çünkü Umut rakip stoperi oyalıyordu o sırada... 'Ben bunu idare ediyorum, sen Burakçığım topu vur boş kaleye' dedi. Adam görmüyor, adam anlamıyor, adam panikte... 'Şimdi 1-1 oldu benim bundan sonra mucizeye ihtiyacım var.' 20 dakika daha var, ne mucizeye ihtiyacın var ya!..