Hem de rotasyonu sağlıyor ve yedekleri de ayakta tutuyor. Aradan sürpriz bir isim çıkarsa da onu as kadroya dahil ediyor.
'Fırsat bulsam da kendimi göstersem' diye bekleyen adamlar var. İstanbul Belediyesi'nin hem de iddialı maçta yendiği Fenerbahçe'yi Galatasaray'ın yedekleri de yenebilirler.
Yenebilirlerse zafer olur, 'İkinci takımımız bile Fener'i yendi' olur; yenilirlerse hiçbir riski yok. Ama birinci takımı gönderip yenersen hiçbir anlamı yok. Zaten on puan geçtiğin, İstanbul Belediyesi'nin bile yendiği bir takımı yenmişsin ne olacak! Ama Fener yenerse neler olacağını ve olduğunu görüyoruz. Bunu nasıl bir insan göremez! Bu nasıl bir zekâdır, bu nasıl bir mantıktır, bu nasıl bir akıldır.
'Akil adam' modası var günümüzde. Koskoca Galatasaray'da ki 25 milyon oldukları söyleniyor Türkiye'deki taraftar sayısı, bir akil adam çıkmıyor mu; 'Ne yapıyorsunuz efendiler?' diyecek. Hayret ediyorum.
Ondan sonra Cüneyt Çakır faul vermemiş de yok bilmem ne!
iki milli futbolcu, iki takım kaptan Sabri ile Volkan'ın birbirlerinin gırtlağına sarılması için ne diyeceksiniz?
Galatasaray canlı bombalarla dolu bir takım. Her an kendini attırabilecek insanlarla dolu bir takım ve bununla mücadele eden kişi yok. Belki de teşvik edenler var böyle olmaları için...
Ben Galatasaray'ın yöneticisi ya da teknik adamı olacağım da bunlardan biri sahada kalacak! 'Var mı böyle' diyen bir Galatasaraylı? Ben diyorum; Hıncal Uluç olarak.
Ama Volkan maçın başında daha, Drogba'ya yaptığı hareketle o maça niye geldiğini gösterdi. Sonunda da Sabri'ye gidip ilk darbeyi vuran o... Sabri de öyle bir hazır bomba ki kibriti çıktığında patlar.
Bu adamları biliyorlar ve onların üstüne oynuyorlar. Melo'nun üstüne oynadılar mesela...
Emre, Melo'nun Webo'dan özür dilemesine izin vermedi.
Ama işte Cüneyt Çakır'ı da gözünün önünde olan o olayı seyredip Emre'ye bir kart çıkaramıyor! Neler yaptı Emre! Üç tane kırmızı kart görürdü. Ama Aziz Yıldırım, onun için Saraçoğlu'ndaki maçlara Cüneyt Çakır'ın verilmesini istiyor.
Bir yandan seyirci... Yayıncı kuruluş... İkinci yarı başlayacak başlayamıyor. Dördüncü hakemi seyrediyoruz durmadan... Dördüncü hakem tribüne bakıyor. Tribünde bir şeyler oluyor, tribünü göstermiyor korkudan! Lig TV korkudan, Aziz Yıldırım korkusundan tribünü göstermiyor. Tribünde neler oluyor seyirciden kaçırmak için elinden geleni yapıyor Lig TV... Ve şu maça koyduğu spikerlere bakın; çifte Melihler!
Biri Türkiye'nin en fanatik Fenerbahçelisi... Öteki (Melih Gümüşbıçak) güya tarafsız ama böyle kafa sallayan tarafsız, bırakmış Melih Şendil'e... Koca Lig TV'de, Fenerbahçe-Galatasaray maçında, o fanatik Fenerbahçeli spikerin yanına koyacak bir tane mesela Galatasaraylı adam yok. İki Fenerli, biri fanatik biri normal iki Fenerli naklediyorlar maçı!
Kameralar 'Fenerbahçe ceza almasın' diye elinden gelen her şeyi yapıyor. Ben böyle bir şey görmedim! Ama bütün bunlar sürpriz mi değil. Yayıncı kuruluş da sürpriz değil, medya da sürpriz değil, her şey sürpriz değil ama bunların farkında olamayan sadece Galatasaray yöneticileri!..
'Bizi el birliğiyle benzetecekler' diyemeyen bir yönetim var. Sonunda her şey dönüp dolaşıp Galatasaray'ın yönetimine, Galatasaray'daki idarecisizliğe dayanıyor.