Koş, koş, at. Atan kazanıyor basketbolunda her maç her şey olabilir. İşte bir sayı ile biten dördüncü maçın yıldızı Gordon'du. 10 dakikada 34 sayı attı. Neredeydi Gordon İstanbul'daki maçta! Galatasaray'ın Banvit'ten farkı bu... Maçı kurtaran bir adam çıkıyor Galatasaray'da... Arroyo çıkıyor, olmadı Gordon çıkıyor, olmadı Cenk Akyol çıkıyor, olmadı N'dong çıkıyor. Biri çıkıyor. Banvit'te maç kurtaracak adam fazla yok. Banvit'te maçı kurtaracak adam bir buçuk tane var o da olmadı mı yandı Banvit! Bu Banvit final oynuyor düşünebiliyor musun? Anla Türkiye'deki basketbolun halini... Onun için Galataaaray'ın ne olduğunu biz seneye Euroleague'de göreceğiz.
Fenerbahçe'nin UEFA Disiplin Kurulu'na sevk edilmesinin yankıları devam ediyor. Hafta içinde Aziz Yıldırım, federasyon ve eski başkanlardan Ali Şen ile görüştüğü haberleri basına yansıdı. Ayrıca bir basın toplantısı yapılacağı açıklanmasına rağmen bundan vazgeçildi. Gelişmelerle ilgili neler söyleyeceksiniz?
Yardım için yanına gittiği iki kişinin de Aziz Yıldırım'ın aslında nefret ettiği insanlar olduğunu bütün dünya biliyor. Ama kimse lafımdan alınmasın, 'Teşbihte hata olmaz' demiş eskiler, 'Denize düşen yılana sarılır!' diye bir laf var. Aziz Yıldırım da demek ki kendi yılanlarına sarılacak kadar tehlikede hissediyor kendisini...
Yıldırım Demirören'in ayağına gitmesi, Ali Şen'den yardım istemesi, bunlar akla hayale gelmeyecek şeyler... Demek ki tehlike çanları fena çalıyor.
Bugün (Dün) öğleden sonra bir basın toplantısı yapacaktı, neler söyleyeceğini aşağı yukarı herkes tahmin ediyordu, günler öncesinde ilan edilmişti, birden iptal edildi basın toplantısı... Durum Aziz Yıldırım'ın da sandığından da vahim görünüyor. Böyle bir şaşkınlık dönemindeler.
Bunların hepsini bir kenara bırakıp, iyi bir savunma yapmaları lazım. UEFA Disiplin Kurulu'ndan ceza gelirse, UEFA Tahkim Kurulu'ndan ya da CAS'tan ancak bu şekilde sonuç alabilirler.
İşler Türkiye'deki gibi baskı ile hatır ile gönül ile yürümüyor orada... İyi savunma yapman gerekiyor.
İnfantino'nun yaptığı açıklamalar, 'Herhangi bir ceza verilmeyecek' şeklinde yorumlandı ama hemen ardından UEFA'dan bir uyarı geldi. Basında yanıltıcı haberlerin yer aldığı ve mahkemenin bağımsız bir şekilde karar vereceği ifade edildi.
Bu haberler Türk spor medyasının yüz karası... Bu haberler sızdırılmıştır ve Fenerbahçe medyası tarafından manşete taşınmıştır. Herkesi nasıl bilirsin; kendin gibi!.. UEFA Disiplin Kurulu'nu da Platini'nin ya da UEFA yönetiminin talimatıyla hareket edebileceğini düşünüyorlar. Olmaz. Bunu gerçekten sağlamış olsan bile saklayacaksın, gizleyeceksin... Bırak böyle tanıdığın müdürleri arayıp gazetelere manşet yaptırmayı...
UEFA bir defa yalanlamak zorunda olduğu için yalanladı. Mahkeme özgürdür. Dünyanın her yerinde mahkemeler, yargı özgürdür. Özgür olmadıkları zaman yargı olma özelliğini kaybederler çünkü... Onun için yargıyı en çok baskı altında tutan ülkelerde dahi yöneticiler, 'Yargı özgürdür' der.
Hangi yönetici, 'Yargı benim emrimde' der! Hitler de demedi, Stalin de demedi. O Almanya, o Sovyetler'de de lafla yargı özgürdü!
Türk spor medyası, UEFA'yı böyle bir açıklama yapmaya mecbur etti. Orada bir takım lobiler yapılmış da, mesafe alınmışsa bile UEFA'yı böyle bir açıklama yapmaya mecbur ettiler. Yapılan lobileri boşa çıkardılar. Varsa eğer...