Galatasaray-Beşiktaş maçının sonucu ne?
Olimpiyat Stadı'ndaki maçla ilgili cezalar açıklandı ama sonucun tesciline yönelik halen bir adım yok.
Böyle utanç verici bir federasyon olur mu? Böyle utanç verici bir federasyon olduğunu bile bile ortalığı kızıştırmanın âlemi yok. Hacıosmanoğlu'nun hatası burada... Zavallı bir federasyon var!
Federasyonun neyi beklediğini söyleyeyim; Ankara'dan emir bekliyor. Çünkü Spor Bakanı Suat Kılıç ne derse onu yapan bir Yıldırım Demirören var!
Suat Kılıç, herhalde yoğun işleri arasında 'Şu Galatasaray'ın üç puanını da artık ver' demeyi unuttu! O da bekliyor. Başka ne olabilir! Böyle bir ayıp, böyle bir yüz karası, böyle bir utanç dünyada var mı ya! Ama Türkiye'de bir sürü utanç verici olay oluyor ve herkes yerinde oturuyor ya!..
Son 2 sezonun şampiyonu olan ve "Bu gidişle 5-10 yıl zirveyi kimseye bırakmaz" denen Galatasaray'da taşlar yerinden oynadı ve takım Akhisar karşısında iflas etti. Nasıl bu noktaya gelindi?
Galatasaray'ın bu hale düşmesinin nedenini gördüm, gazetelerde... Galatasaray maç otobüsünde Fatih Terim'in oturduğu yerde, Bülent Tulun oturuyor! Mancini arka sırada... İşte Galatasaray'ın içine sırf bunun için tükürüldü. Tüküren de Başkan Ünal Aysal... Bülent Tulun'un oyuncağı oldu, Bülent Tulun'un dolduruşu ile Fatih Terim'den nefret etti, Fatih Terim'i göndermek için de elinden geleni yaptı. Göndermek yetmedi bir de itibarsızlaştırmak için Galatasaray'ın itibarını on paralık etti.
Galatasaray Başkanı, Galatasaray'ın itibarını on paralık etti. Fatih Terim'i itibarsızlaştırmak isterken...
İki kişi arasında cereyan eden bir telefonlaşma medyaya sızdırılır mı!
Ve bu adam Galatasaray'ın Başkanı!.. Galatasaray'ın başkanı bunlara tenezzül edebiliyorsa, Fatih Terim'i itibarsızlaştırmak uğruna böylesine alçalabiliyorsa Galatasaray kaybeder. Sana 'Başkanın kim' derler!
Galatasaray Kongresi'nin kıyametleri koparması lazım. Galatasaray Kongresi'nin derhal olağanüstü kongre çağrısı yapması lazım. Galatasaray Kongresi'nin Aysal'ı derhal göndermesi lazım.
Ünal Aysal telefonunu bir gazetecinin eline veriyor ve o telefondan mesajların fotoğrafları çekiliyor, televizyonda da yayınlanıyor. Olacak şey değil!.. Bu kadar mı düştün Ünal Başkan!.. Bu kadar mı düştün!
Geçen hafta da söyledim; senin çektiğin mesaja Fatih Terim'in cevap vermemesi ne ifade eder! Makamının telefonundan arayıp cevap vermişse, yolda rastlayıp cevap vermişse, Florya'da rastlayıp cevap vermişse...
Benim telefonumda bir sürü mesaj var, karşılığı olmayan... Bu onlara aldırış etmediğim anlamına gelmez. Benim de bir sürü gönderdiğim ama cevap alamadığım mesaj var. Telefonumda görünmüyor ama ev telefonumdan aramış. 'Hıncal ağabey, cebin kapalıydı ama ben yarın gelemiyorum' diye cevap vermiş mesela... Ben ondan sonra 'Cep telefonumdaki mesajlara bakın, davet ettim gelmedi' diye arkadaşımı teşhir mi edeyim!..
Ama işte bütün bunların sebebi; Mancini'yi arka sıraya atıp, Bülent Tulun'un öne oturması... Bu fotoğraf Galatasaray Kongresi'nin yüz karasıdır. Göz göre göre kulüp bu hale gelirken o kongre farkına varmadı. Birinci günden itibaren, medya da yazdı, Fatih Terim de tavrını koydu. Buna rağmen o kongre 'gık' demedi! O kongre, Ünal Aysal'ı yeniden başkan seçti, ittifakla neredeyse!..
Ben 'Özhan Canaydın'ı niye seçtiler?' diye kongreye kızıp Galatasaray Üyeliği'nden istifa ettim. Çok yanlış yapmışım. Özhan Canaydın, Ünal Aysal'ın yanında zemzemle yıkanmış bir adam...