"HAYSİYETİ KIRILINA VARSA O DA BENİM"
Yaşadıklarımı Ali Sami Yen ve Metin Oktay da yaşasa isyan ederdi. G.Saray etiği ve değerlerine olan bağlılığımdan konuşmadım. İlk günden haysiyeti kırılan biri varsa, bu benim. Sözleşme problemi ilk günden beri vardı. Ama çıkıp hiçbir şey demedim.
Başkan aradı aramadı, ulaştı ulaşamadı, milli takımı çalıştırdı çalıştırmadı... Mesele bu değil. Zaten istenmeyen bir durum vardı ortada. Demek ki şartlar o zaman oluştu.
Galatasaray'dan gönderme gerekçemin daha net anlaşıldığını zannetmiyorum. Sadece alınmak istenen bir karar vardı. O günden bu yana şimdi bu kararı haklı göstermek için nedenler sıralanıyor. Kimse benimle çalışmak zorunda değil ama bunun için hak etmediğim iddialarla karşılaşmam doğru değil. Alnının akıyla iki sene şampiyon olmuş, başarılar yaşatmış hocanızı değerlerinden vurmaya çalışmak haysiyet kırıcı.
Benim SMS kayıtlarını göstermem bana yakışmaz. Aynısı Galatasaray'a da yakışmaz. Ben derbiyi kazanmış, namağlup bir takım bıraktım. Beni sonuçlar üzerinden mi yargılayacaksınız? Ne diyeyim! Yazık! Hakikaten yazık!
Ben çok büyük başarılardan sonra da telefonumu kapattım. Şampiyonluk gecesi de kapattım. Karımla, çocuklarımla, anamla, babamla görüşmezken herkese kapatamam mı telefonu mu? O gelecek olan telefonların hepsi de 'Üzülme sen bize lazımsın' diyecek olmasına rağmen kendi aileme de kapattım. Evime de gitmedim.
G.Saray'ın gelir gider dengesini önemseyen biriyim. İçinize siner sinmez bazı transferler ama biz bunu hep berabere G.Saray'a faydalı olsun diye yaptık.
"BEŞİKTAŞ MAÇINDAN ÖNCE HABERİM OLMADAN OYUNCULARLA PRİM PAZARLIĞI YAPILDI"
Beşiktaş maçından bir gün önce Lütfi Arıboğan bana geldi tam idman esnasında. Kenara geldi oturduk. Arıboğan bana başkanın Antalya'ya gideceğini, isterse gitmeden bana uğrayabileceğini söyledi. Ben de 'Başkanımız Antalya'ya gitsin eşinin çocuğunun yanına, gerekirse ben kendisini ararım' dedim. Başkan prim mevzusunu da konuşalım' demiş. Ben de 'Lütfi 6-1 yenilmişiz ve yarın Beşiktaş maçı var. G.Saraylı futbolcular bu maçta prim düşünmez' dedim. Beşiktaş maçından önce oyuncularla prim pazarlığı yapılıyor ama benim haberim yok. Ertesi sabah öğreniyorum ben prim meselesini. Soruyorum; kurumsallık bu mudur? Bana telefonla ulaşamayan başkan yardımcılarıma da mı ulaşamamış.
Olimpiyat Stadı'nda soyunma odası koridorlarında canımızla uğraşırken başkanın deklarasyonu yayınlandı. Teknik heyet hariç herkese teşekkür ediliyor. Öyle bir ortamda bunu öğrendim. 30 saniye kendinizi benim yerime koyun Fatih Terim olun.
Benim Türk futbolundaki sisteme ve kurallara ilişkin görüşüm net. Hiçbir zaman da değişmedi. Milli Takım için elimi taşın altına sokmaktan bahsediyoruz. Türk futbolu ve ülke başarısı için herkes bir araya gelebilir ve gelmelidir de. Kimsenin derdinin benim milli takımı çalıştırmam olduğunu zannetmiyorum. Milli takım için emek vermeme bir karşı görüş varsa buna ülke adına çok üzülürüm.
Milli takımdan teklif gelmeseydi de G.Saray'dan ayrılmış olurdum. Hele hele şu yaşananları gördükten sonra evet ayrılmış olurdum diyorum.
Aysal ile ayrılık sonrası görüşmedim.
"DÜRÜST VE ALBAYRAK'IN AYRILIŞINI İÇİME SİNDİREMEDİM"
Benim yönetimden ayrılan yöneticilerle (Abdurrahim Albayrak ve Ali Dürüst'ten bahsediyor) ilgili konuşmam doğru değil. Ben atanmışım, onlar seçilmiş. Ancak elbette ayrılışlarını içime sindirdiğime söyleyemem. Eksikliklerini her zaman hissettim, varlıklarıyla da çok mutlu oldum. Bir kez daha kendileri şahsıma ve G.Saray'a katkıları için çok teşekkür ediyorum. Bunları söyleyebilirim iki değerli arkadaşım için.
Benim bir oyuncuyla şahsi hiçbir problemim olmadı. Biz transfer listesi verirken 5 kişilik liste veririz. Zaman zaman 3.'sü alınır, zaman zaman 4.'sü alınır. Öncelikler ve ihtiyaçlar ile geri dönüş meselesidir bu. Önceliğimiz nedir, ihtiyacımız nedir, bunun geri dönüşü nedir? Sneijder konusunda mesele budur.
Şampiyon olunursa ve kutlamaya davet edilirsem giderim. Aslolan G.Saray'dır.
Beni ben yapan, Fatih Terim'i imparator diye bağrına basan, iyi günde ve kötü günde yanımızda olan muhteşem G.Saray taraftarına; Ben ne sizden ne de G.Saray'dan ayrılmadım, ayrılmam. Ben ne sizi ne de G.Saray'ı bırakmam. 40 yıl içinde ne hakkım varsa hepsini Galatasaray taraftarına helal ediyorum, siz de hakkınızı helal edin.