Serkan KORKMAZ: Omam Bıyık
Kasımpaşa-G.Saray maçına rahatlıkla iki İstanbul takımının mücadelesi olarak da bakabiliriz. ''Şuna kısaca 'derbi' desene kardeşim'' dediğinizi duyar gibiyim.
Nedense o tabire dilim varmıyor.
Gerekçelerimi, başka bir yazıya saklıyorum.
Maçın geneline ve iki kadronun bu sezonki öykülerine bakınca, kulüp binaları hayli yakın, iki takım arasında, bu denli büyük bir anlayış farkı olması ise çok şaşırtıcı.
Galatasaray özellikle ilk yarıda, 90'lı yılların Omam Bıyıklı Kamerun'unu andırıyordu. Kasımpaşa ise sıradan bir Afrika temsilcisi karşısında ''ne yaptığını bilen bir Avrupa takımı'' gibiydi. Omam Bıyık da tıpkı Drogba gibi büyük bir efsane.
Ama; yıl 2013… Galatasaray '' Drogba'nın Takımı'' olmaktan fazlasını hak ediyor...
Kifayetsiz bir kadro
Galatasaray, devre arası transferde nereye, kimi alacağını şaşıracak kadar kifayetsiz bir kadroya sahip.
Ama; aynı kadro, hatta son iki sezondaki daha zayıf sayılabilecek versiyonları bile, Fatih Terim'in elinde hiçbir zaman bu denli aciz duruma düşmemişti.
Dün geceki maçı geçtim, bir öncekinde yani Madrid'de, en önemli oyuncularından yoksun rakibi karşısında, hem de o rakip 10 kişi kalmışken, 4 gol yiyen bir takımdan taraftarın da bir beklentisi kalmadı gibi.
Merak ediyorum; Galatasaray bu sezonki öyküsüyle, yıllar sonra, hangi cümleyle anılacak; ''Terim'in gönderildiği sezon'', ''Drogba'nın son sezonu'', ''Aysal'ın son sezonu'', ''Mancini'nin yarısında gelip, sonunda gittiği-gönderildiği sezon'', ''Sabri'nin son kaptanlık sezonu'', ''Brezilyalı şımarık bir futbolcuyla, bir Galatasaray kaptanının maç sırasında 'kaptanlık' üzerine tartışmaya girdiği sezon"… Kimbilir; Juventus yenemediği takdirde, belki de hepsiyle... Sizce...?