Sinan VARDAR: Dolmuşa gelmeyin
Gözler sahada, kulaklar G.Saray maçındaydı. Beşiktaş maça kazanma azmile başlıyor. Son haftaların formda takımı Kasımpaşa ise tututk bir oyun sergiliyordu. Yetenekli Oğuzhan kendi hazırladığı pozisyonla mükemmel bir gol atıyor akabinde çalışkan Veli skoru 2-0'a getirirken aynı dakikalarda G.Birliği de G.Saray karşısında 2-0'ı buluyordu. Yine bir yerlerden marşa basıldı galiba! Tribünlerde yakışıksız protestolar devam ediyor. Takım Şampiyonlar Ligi yolunda mücadele ederken üstelik kısıtlı imkanlarla bu kadar sert protestolara anlam vermek mümkün değil. Ben de zaman zaman gerekli tenkitlerimi yapıyorum ama hepsinin altında Türk futbolu ve BeşiktaşımızınAvrupa'daki gelişmiş takımların seviyesine gelmesi var. Küçük olsun bizim olsun zihniyeti kulübe çok zarar verdi.
Aklınızı başınıza alın
Ama herkes artık aklını başına alsın. Birileri de tekrar ümitlenmesin. Beşiktaşlılar artık akıllandı. Doğruyu da gördü. Artık bu camiada hata yapana da af yok; benden söylemesi boşuna ümitlenmeyin. Tribünlerle gelen tribünlerle gitti! Artık bunun tekrarı olmayacak. Cefakar Beşiktaş taraftarına da Sinan abilerinin bir öğüdü var: Sakın dolmuşa gelmeyin. Beşiktaş zaten Sırat Köprüsü'nde, şimdi destek zamanı. Merak etmeyin yürekli Beşiktaş'ın yürekli akıllı insanları yanlışları söyler. Sizler takımınıza destek olun. Şampiyonlar Ligi kısmet olursa yeni stat ve transfer için kaynak gelecektir; bunu aklınızdan çıkarmayın. Franco her maçta futbolunun üstüne koyuyor. Herhalde diğerlerinden daha iyi bakıyor kendine. Veli bizim 'atom karıncayı' hatırlatıyor basmadık yer bırakmadı. Sonuç olarak Galatasaray'ın son dakikada attığı golle de puan farkını açma fırsatı gelecek haftaya kaldı.
Mert AYDIN: Alan bırakmadılar
Bir taraftar grubunun yönetimi protesto etme hakkı vardır. Takımı da, hocayı da protesto edebilirler. Ne var ki kazanılması gereken ve hatta kazanılırsa gelecek yıl kulübe önemli para akışı sağlayabilecek bir maç sırasında olumsuz sloganlar atmak doğru değil. Şu soru sorulmalı: Bunu yapınca Beşiktaş ne kazandı? Hiçbir şey. Bir de destek vermeye gelenler bu protestocuları susturmalar geçirdiler maçı. Ve de böyle bir maçta futbolcular kendine gelmiş gibiydi. Kasımpaşa'ya rahat pas yaptırırsanız ölüm fermanınızı imzalarsınız. Araya top atarlar, o toplara koşular yaparlar. Ne olduğunu anlamadan kalenizde pozisyonlar verirsiniz. Beşiktaş'ın dünkü stratejisi doğruydu. Alanı öyle bir daralttılar ki son haftaların formda takımı Kasımpaşa isabetli pas yapamaz hale geldi. Ortada ne Babel kaldı, ne Scarione, ne de Viudez.
Töre'nin kulağı çekilmiş
Oyuna konsantre olduğunda Beşiktaş orta sahasının dinamizmine karşı koymak zor. Veli'nin özel gayretleri ilk yarışa 2 gol kaydetti. Almeida ligin ilk yarısındaki verimine ulaşabilse ilk yarıda daha büyük fark elde edilebilirdi. Gökhan Töre'nin kulağının çekildiği anlaşılıyor. Ancak yine sakatlıklar geldi. Gelecek sezon bu konunun çaresi bulunmazsa aynı senaryoyu izlemek zorunda kalır Beşiktaş taraftarı. Beşiktaş'ın her karşılaşmaya bu konsantrasyonu taşıması gerek. Herkesin birbirine ikram etmeye çalıştığı ikinciliğin değerinin farkına varmalı. İki hafta kala Trabzonspor'un bile Şampiyonlar Ligi şansı var. Beşiktaş kalan iki maçında bu konsantrasyonu ortaya koyamazsa Devler Ligi hayal olur.
Oktay DERELİOĞLU: Kartal için şans bitmedi
Beşiktaş'a dün lig ikinciliği yarışında şans bir kez daha gülüyordu. Ancak Galatasaray'ın son saniyede attığı gol Beşiktaş'ın ikincilik umutlarını şimdilik ertelemesine neden oldu. Kasımpaşa karşısında maçın bence mutlak hakimi Beşiktaş takımıydı. Maça çok hızlı bir başlangıç yaptılar. Oğuzhan ve ardından Veli ile gelen goller Kasımpaşa'nın direncini kırdı. Bilic haftalar sonra Atiba ve Veli Kavlak ile maça başladı. Ancak dün şanssızlıklar Beşiktaş'ın yakasını yine bırakmadı. İlk yarıda Necip'in sakatlanmasından sonra yerine Jones oyuna girdi. Bu dakikadan sonra Atiba sağ kanada geçti. Sonra da Oğuzhan'ın sakatlanmasıyla bir anlamda Beşiktaş 2-0'ı koruyacak bir oyun anlayışıyla oynadı. Skor 2-1 olmasına rağmen son dakikalarda Beşiktaş'ta büyük bir panik yaşanmadı. Almeida dünkü maçta bundan önce oynadığı maçlara göre çok istekliydi.
ARTIK SONUÇ ÖNEMLİ
Olcay'ın ve Gökhan'ın kanatlardan etkili sprintleri Kasımpaşa'nın dengesini bozdu. Kasımpaşa Beşiktaş'ı rahatsız edecek bir futbol ortaya koyamadı. Zoraki sakatlıklardan değişiklik olmasaydı fark artardı. Artık son haftalarda kimseden çok iyi futbol beklemiyoruz. Sonuca yönelik futbol oluyor. Çünkü gerçekten Şampiyonlar Ligi'ne katılmak büyük bir kazanç. Beşiktaşlı oyuncular bundan sonra hayatlarına daha dikkat etmeli. Şu anda ligde 3. durumdalar ve son 2 maçta neler olacağı hiç belli olmaz. Galatasaray'ın son saniyede attığı gol olmasa Beşiktaş büyük bir avantaj yakalayacaktı. Artık kalan 2 maça bakmalılar. Beşiktaş'ın kağıt üzerinde hala şansı mevcut.
Hayri ÜLGEN: Paşa'ya Kartal PENÇESİ!
Beşiktaş takımı son haftaların en iyi mücadelesini ve arzulu futbolunu Kasımpaşa maçında gösterdi Tabii ki son 10 dakika hariç. Bilhassa maça süratli başlaması ve Atom karınca Veli'nin de presi Kasımpaşa orta sahasını sindirdi. İlk 45 dakika içersinde oyunun geneline baktığımızda sahanın her yerinde koşan mücadele eden kazanmak için her şeyi yapan bir Beşiktaş gördük. Oğuzhan harika bir gol attı. Takipçiliği mükemmeldi. Eğer sakatlanıp çıkmamış olsaydı bu maçın skoru çok daha farklı olurdu. Aferin Veli son haftalarda sanki iki üç kişilik futbol oynuyor. Adeta savaşan bir ordu. Hamallık yapıyorsun Asist yapıyorsun yeri geldiğinde de o mükemmel golünle oyunu zengileştiriyorsun.
ATİBA KALMALI
Bilic gerçekten Beşiktaş için biçilmiş bir kaftan. Ancak sezon başından bu yana sakatlıklarla mücadele eden ama önlem alamayan da bir teknik adam. Bu galibiyet son iki hafta için bir umut oldu. Kasımpaşa takımı son 10 dakika içinde oynadığı futbolu 20 dakikaya çıkarsa ve Tunay diye bir futbolcunun egoistliği olmasaydı en azından 1 puan ile stattan ayrılabilirdi. Almeida'ya bakıyorum. Nerede eski Almeida. Gol yollarında etkisiz fizik güç olarak da halsiz ve güçsüz. Bu formuyla ne Portekiz Milli Takımı'nda oynayabilir ne de gelecek sezon Beşiktaş kadrosunda yer alabilir. Son sözüm de Beşiktaş yönetimine.. Sakın ola ki Atiba'yı kaptırmayın
Erman TOROĞLU: Kasımpaşa böyle oynarsa...
Dün gece Beşiktaş maçı bir alemdi. Bakınız hiç kimse hikaye anlatmasın. Dün Beşiktaşlı iki futbolcu, oyuncu değiştirilmesi için sahayı terk etmediler. Sakatlandıkları için mecburi çıkarıldılar. Siyah-beyazlılarda alışılmış görüntü bu. Antrenmanlarda ve maçlarda bu görüntüler sık sık tekrarlanıyor. Bunun sorumlusu teknik heyettir. Ama teknik heyet şunu söyleyebilir: 'Kardeşim biz sahaya bakarız. Sahanın dışına başka görevliler baksın.' Bilic de bunu söyleyebilir. Çünkü adam Türkiye'yi tanımıyor. Onda da haklı. Beşiktaş'ta otoritenin olmadığı kesin. Böyle olunca gol de yersin, kurşun da yersin. Hani biraz daha ileri gitseler kulübe bomba falan koyacaklar. İki maçta da kalite yok. Ama Şampiyonlar Ligi'ne kim gidecek? Yani parayı kim götürecek. Onun heyecanı var. Dün gece G.Saray direkten döndü. Kasımpaşa da sakın ben büyük takımım falan demesin. Söylemekle büyük olunmuyor. Bu Beşiktaş'a karşı böyle futbol oynarsan hikayesin. Hiçbir şey yapmasan bir hafta evvelki Sivas maçından kopya çeksen daha başarılı olurdun.