Fatih Doğan: Göçebe Beşiktaş alkışı hak ediyor
Beşiktaş'ın başarısı ve liderliği rakiplerine göre daha kıymetli ve ehemmiyetli... Bir insan her hafta bırakın evini değiştirmeyi, uyumak için her hafta evinin içindeki odayı değiştirse uyum sorunu yaşar ve bir süre sonra yorulur. Bu işin bir yönü ve mevcut ağır şartlar yüzünden siyah-beyazlı takımın başarısını anlamlı kılıyor. Beşiktaş takımının fedakarlığı bir yana başkan Fikret Orman, özellikle de Ahmet Nur Çebi'nin oynanacak stat konusunda ki çalışmaları, takıma İstanbul'da tutarak nefes aldırma gayretleri de alkışı hak ediyor. Çaykur Rizespor ile oynanan kupa maçında 11 kurmakta zorlanan, gençlerle 17'yi zor bulan Bilic kulübeye inci gibi Gökhan, Demba Ba ve Oğuzhan'ı dizdi. Bu bile başlı başına rakip oyunculara gözdağı, siyah-beyazlılara moral kaynağıdır. Beşiktaş ilk 60 dakika oyunun kontrolünü hiç kaybetmedi. Özellikle Veli, Atiba ikilisinin önderliğinde oyunu o kadar iyi daraltıp açtılar ki Akhisar'a nefes alacak boş bir alan bırakmadılar. Özellikle orta saha ile Gekas arasını tamamen kopardılar. Veli oyundan çıktıktan sonra Bilal'in yolu açıldı. Sürekli Veli'ye çarpıp dönen Akhisar'ın lider kaptanı Bilal enfes bir gol attı ama bu puan için yeterli olmadı.
"Oyunu takımlar oynar, yıldızların kazanır" kuralını hatırlatan goller izledik. Olcay'ın asistinde Cenk Tosun'un golü, Sosa'nın frikiği ve Gökhan Töre'nin iş bitiriciliği, hatta Bilal'in golü yukarıdan aşağıya kalite kokuyordu. Beşiktaş'ın kadro kalitesi ve derinliği var. Demba Ba'nın da ufak ufak döneceği bir ortamda daha önemlisi artık özgüveni var. Liderlik yarışında stres yaşamamaları, rakiplerin durumuna takılmamaları Bilic'in kazancı... Göçebe Beşiktaş iyi oynuyor, kazanıyor. Alkışı ve liderliği hak ediyor.
Metin Tekin: Hakimiyet değil galibiyet!
Beşiktaş Akhisar galibiyetiyle 6'da 6 yaptı. Beşiktaş'ın bu performansını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Liderlikte temel etken yönetmende mi yoksa oyuncularda mı? Ligde 6'da 6 yapmak önemli bir seridir. Bu haftada liderlik yarışında yer alan takımların performansına baktığımızda Galatasaray da Fenerbahçe de kazanmasına rağmen, bence Beşiktaş da istenilen oyunu ortaya koymasa da önemli olan 3 puandır kontenjanından haftayı kapattılar. Beşiktaş'ın liderliği de işte böyle kontenjandan kazanmasından geldi. Burada oynayanla yönetmeni birbirinden ayırmak haksızlık olur. Bu başarı ikisinin ortak iletişimi ve ortak başarısıdır.
Sosa, ligdeki ilk golünü attı. Arjantinli yıldızın performansını nasıl yorumluyorsunuz?
Sosa müthiş bir vuruş golü yaptı ama başlangıç maçlarına kıyasladığımızda bana göre performans düşüklüğü var. İlk maçlardaki performansının biraz gerisinde. Yine 90 dakika oyunun içinde kalan ve hep doğru kullandığı oyun hakkını bu sefer duran toptaki vuruş becerisiyle taçlandıran bir Sosa vardı. Hep doğru olanı düşündüğünü ve büyük oranda bunu yapabildiğini görüyorum. Sosa'yı diğer futbolculardan farklı kılan da bu özellikleri.
Oğuzhan-Veli değişikliğini nasıl değerlendiriyorsunuz. Beşiktaş'ın oyununu nasıl etkiledi?
Beşiktaş ilk golü bulduğu 10 dakikalık bölüm hariç oyunun kontrolünü ve hakimiyetini eline alamadı. Anlık becerilerle işler yaptı ve skor da buldu. Ancak oyun üstünlüğünü hiç eline alamadı. Veli'nin sakatlığından gelen Oğuzhan değişikliğine baktığımızda ise iki farklı karakterde oyuncunun yer değiştirdiğini gördük. Burada acaba Oğuzhan'ın öne doğru hamlesi Beşiktaş'a olumlu mu yansıyacak yoksa Veli'nin savunma özelliğinden dolayı eksik kalması zaaf mı yaratacak diye kendi kendimize sorduk. Enteresandır her ikisi de yaşandı. Bilal'in golünde savunma anlamında pozisyon alması gereken ve hata yapan bir Oğuzhan vardı. Buna karşılık hem kazandırdığı frikikle hem de Gökhan'a gol pası veren bir Oğuzhan izledik. Ama getirisinin yarattığı zafiyetten daha fazla olduğunu söyleyebiliriz.
Rıdvan Dilmen: Vasatken kazanmak da mühim
Beşiktaş vasat oynadığı zaman puan kaybediyordu. Mesela Fenerbahçe maçını kötü oynadı, kaybetti. Eskişehir maçında vasattı, puan kaybetti. Takımda bir düşüş var ama buna rağmen 3 gol çıkarmak önemli. Veli'yi normalde Slaven Bilic çıkarmazdı, hele ki 1-0'ken asla çıkarmazdı. Necip kulübede olmayınca da Oğuzhan girdi. Problem olmasa Veli'yi çıkarmazdı diye düşünüyorum. Yine de kenardan giren oyuncular Oğuzhan, Gökhan Töre ve Demba Ba... Bunun da faydasını gördü Beşiktaş. Vasat oynadığı maçı net bir skorla kazandı. Beşiktaş formalite maçı oynamadı hiç Avrupa'da. Fiziksel olarak düşüş normal. Tüm grup maçları anlamlıydı, son maç liderlik mücadelesiydi. Üst üste maçlar sakatlıklar getirdi.
Gökhan Töre de rahatsızlandı. Aslında rotasyon için uygun bir gündü.
Akhisar takımı son bölümde beraberlik için üstünlüğü ele aldı ama pozisyon çıkaramadı. Bilal Fenerbahçe altyapısından İzmir'e gittiğinde de iyi bir sezon geçirmişti ama sonra kaybolmuştu. Fiziği 23-24 yaşında bu kadar iyi değildi. Şimdi Milli Takım seviyesine kadar geldi. Defansın önünden topu alıp çıkabiliyor. Geldiği seviyeyi göstermesi açısından önemli. Bazı takım gelir, sadece savunma yapar. Akhisar öyle değil. Gelip yerleşmek istiyor. Buna rağmen en iyi sezonlarında bile deplasman performansı çok iyi değildi, onu da düşünmeli. Sosa'nın golünde kaleci Oğuz hatalı... Usta bir vuruş var ama hatalı, orta yapacağını düşündü. Sosa son golde de iki pas alternatifini cebinde tutarak topu sürdü. Oğuzhan'da da o özellik var. Gol adedi az olmasına rağmen Sosa çok iyi bir transfer. Sosa, bu kalitesiyle gol ortalamasını 10'a çıkarır. Sosa'nın sermayesi yüksek, Bayern Münih ve Atletico Madrid'de şans buldu. Oralarda daha fazla şans bulması gerekiyormuş kanımca... Daha üst düzeyde yıllarca kalabilir.
Ligde ofansif oyun arttı. Sezon başıyla bugün arasında tempo farkı var. Balıkesir-Kasımpaşa, Bursa-Trabzon maçları da çok gollüydü. 3 maçta 18 gol atıldı. İlk 7 haftaya göre ikinci 7 hafta çok daha iyi geçiyor. Beşiktaş maçı da buna dahil...
Ahmet Çakar: Türkiye'nin en formdası...
Kim ne derse desin Beşiktaş, taraflı tarafsız herkesin beğenisini kazanan bir takım oldu. Müthiş özveri ile oynuyorlar. Yabancılar birer yıldız değiller ama nice yıldızlardan daha fazla takımlarına katkı yapıyorlar. Üstelik Beşiktaş bir şurada, bir burada oynuyor ama kazanmaya devam ediyor. Şunu rahatlıkla söyleyelim; transfer edilmiş yerli ve yabancı oyuncularda büyük bir isabet var. Üstelik ligde artık kolay maç da kalmadı. İlk yarıya bakıyoruz; Olcay ısrarla rakibi rahatsız ediyor, topu kapıyor, kafasını kaldırdığında Cenk benim diyen golcülere taş çıkartırcasına koşusunu yarıda kesip demarke vaziyete düşüyor ve kafayla takımını öne geçiriyor. Kolay ve sıradan bir golmüş gibi gözükse de aslında hiç de öyle değil.
Beşiktaş, takım savunmasını da olabildiğince iyi yapmaya çalışıyor. Kompakt oynuyorlar ve sadece ilk yarının son dakikalarında aksadılar. Bu dakikada Gekas iyi vursa Akhisar beraberliği bulabilirdi. İkinci yarı Akhisar çok daha fazla golü düşündü. Ama ne olursa olsun Beşiktaşlı oyuncuların fiziki direnci ve ikili mücadelelerdeki üstünlüğü iyi oynamadıkları dakikalarda bile onları oyunda tutuyor. İkinci yarının ortalarında Sosa bir serbest vuruş kullandı. Kaleci Oğuz'un yeri bizce yanlıştı ya da bir adım geç atınca frikikten muazzam bir gol yedi. İşte bu dakikalarda Beşiktaş'taki tecrübe zafiyeti ortaya çıkıveriyor. Her şey bitti, maç koptu derken Akhisarlı Bilal'in o mükemmel golü geldi. Sezonun en iyi gollerinden biri. Tam jeneriklik. Hareketli topa üstelik rakibin de müdahale etme şansı varken Bilal'in vuruşuna ancak şapka çıkarılır. Sonunda da Gökhan ki, bana göre Türkiye Ligi'nin şu anda en formda futbolcularının başında geliyor, işi bitiren golü yaptı. Beşiktaş'ı kutluyoruz. Çok iyi oynamasalar da çok iyi mücadele edip müthiş fedakarca oynayıp kompakt bir takım olarak kazanmaya devam ediyorlar.
Gelelim hakem Süleyman Abay'a... Bilal'e göstermesi gereken sarı kartı unuttu ve genelde iyi maç yönetti. Ama bazen ufak tefek detaylarla uğraşıyor ki, bu da başarısına göle düşürüyor.
Erman Toroğlu: Beşiktaş ders çıkarmalı
Beşiktaş'ın kadrosu belli... Sosa, Demba Ba olursa gol sorununu çözüyor. Ama bu ikilinin ikisi veya birisi olmazsa gol bulmakta zorlanıyorlar. Maç çok rahat gider gibi gözükürken Bilal'in müthiş golü gelince Beşiktaş'ta gene "panik" başladı. Beşiktaş defansı önde Atiba-Veli ikilisi oynamasına rağmen rakibe çok rahat pozisyonlar verebiliyor. Hakem can alıcı yerlerde takdir haklarının tamamını Beşiktaş'ın lehine kullandı. Tam tersine kullansa ne olurdu? Bir daha büyük takımın maçlarına vermezlerdi.
Olcay iyi işler yapıyor. Nitekim Cenk'e attırdığı gol, kaliteli bir gol. Ama Oğuzhan'dan artık ümidi kesmek lazım. Çünkü bir şeyler yapamıyorsa kimseye bahane bulmaya hakkı yok. Gekas'ın kaçırdığı gol klasına yakışmadı. Aslında bu pozisyonu Beşiktaş defansı nasıl verdi onu çok iyi düşünsünler!
Beşiktaş dün gece beklenen futbolu oynamadı. Aslında Akhisar da eski Akhisar değil. Sezon başında puanları alırken kulüp yetkilileri, "Bizim hedefimiz küme düşmemek" diyordu. Haftalar geçtikçe söyledikleri gerçek oluyor ama Beşiktaş için bu maçın şu önemi var; kimse skora bakmasın. Kazanmalarına rağmen bu maçtan çıkaracakları dersler olmalı siyah-beyazlıların. Eğer bu dersleri çıkarırlarsa hedefe giderler.
YENİLEN GÜZEL GOLLER!
Bu hafta önce Fenerbahçe'yi seyrettik, kötü bir maçtı! Önceki gün G.Saray maçını izledik, sarı-kırmızılılarda biraz kıpırdanma vardı. Dün lider Beşiktaş'ı izledik, görüntü vasattı. Bursa-Trabzon maçını seyrettik, karşılaşma 3-3 bitti. Güzel atılan goller var ama bunun yanında da güzel yenilen goller vardı.Maalesef
Türkiye'de güzel yenilen goller atılanlardan daha fazla! Yani futbolumuzun kalitesi oranında maçlarda yürüyor.
Gönül ister ki harika maçlar yazalım, baldan, börekten bahsedelim. "Tadına doyamadık" diyelim. Bu hafta bir tek G.Saray-Mersin İdmanyurdu maçı futbol olarak iyi yönde hafif kımıldadı. 8 gol atılan Balıkesir-Kasımpaşa maçını seyrettim gol çok, kalite yok!
Ne yapalım bu sene kalitemiz böyleymiş. Futbolcularımız ne derler hep; "Önümüzdeki maçlara bakalım!"