Süper Lig'de son 4 maçını kazanan G.Saray'a, G.Birliği "dur" dedi. İki puan kaybeden Aslan'da, Beşiktaş derbisi öncesi hesaplar da bozuldu. Melo-Sneijder-Chedjou üçlüsü Ankara'da yoktu. Maçla ilgili neler söyleyeceksiniz?
Bir defa ilk dört maçın kazanılmasında Hamza hocanın bir sihirli değnek dokunuşu olmadığını başından beri söylüyorum. Hala da söylemeye devam ediyorum. Yani, takıma moral açısından bir katkısı var. Biraz da şansı vardı. O dört maçı aldı. Bu defa bence gene şanslıydı. Chedjou, Sneijder ve Melo'nun olmayışları Galatasaray için eksik değil. Tam tersini düşünüyorum. 11'e 11 oynama fırsatı veren kayıplardı bunlar.
Chedjou'nun bu takımda ne işi olduğunu hala merak ediyorum. Galatasaray'ın ligin en çok gol yiyen takımlarından biri olmasında başrol oynayan hataların yaratıcısı. Savunmayı bozan adam, bireysel büyük hatalar yapıyor, pozisyon almayı bilmiyor, kademe anlayışı yok. Yanında oynayan Semih'i de dağıtıyor. Lider oyuncu vasfı hiç yok. Böyle bir oyuncuyu niye ısrarla ve inatla tutuyorlar, oynatıyorlar aklım almıyor.
Melo, aslında Chedjou ile mukayese edilmeyecek kadar yararlı bir oyuncu. Ama o da bir canlı bomba. Her an oyundan atılabilir, her an takımı eksik bırakabilir.
Sneijder son maçlarda resmen takımı 10 kişi oynatıyor. Eli cebinde dolaşıyor adeta. Bir de Hamza hoca onu yanlış yerde oynatıyordu. Telles'in önünde. Sneijder geriye hiç gelmediği, hiç yardımcı olmadığı için hücum beki olarak takıma konulan Alex ileri gittiği zaman Galatasaray'ın sol kanadı darmadağın oluyor. Bu yüzden bütün gazeteler "Galatasaray'a şok! Galatasaray'da şansızlık diye" yazarlarken ben bir Galatasaraylı olarak için için mutlu oluyordum.
Ama bu defa da Hamza hocanın taktik yanlışlarını gördük. Yani, Galatasaray'ın iyi bir savunması yok. Tekrar ısrarla ve inatla söylüyorum; bu maçta göklere çıkarılan Muslera dahil (ki gerçekten çok güzel kurtarışları var ama hangi golü yiyeceği de belli değil) Galatasaray'ın çok kötü bir savunması var. O savunmanın düzelmesi lazım. Bu zamana bağlı bir şey. O zaman süresinde de Galatasaray'ın puan kazanması gol atması ile mümkün. Yani Galatasaray hücuma dönük futbol oynamak zorunda. Kazanmak için de bir gol atması yetmez. En az 2-3 tane atması lazım. Çünkü savunmanın ne kadar yiyeceği belli değil. Oyununu buna göre kurmak zorunda.
Şimdi, sahaya çıkan takıma bakıyoruz. Maçtan sonra eleştirileri de okudum. Ortada Galatasaray'ın çift forvetle 4-4-2 oynadığı iddiaları var. Hatta Hamza hocayı şahit gösteriyorlar, maçta sonra "Uçtaki iki adamdan birini almakta geç kaldım" dediği için.
1- Galatasaray 4-4-2 oynamadı. Galatasaray 4-2-3-1 gibi garip sistemle oynadı. İlerideki bir numara, yani tek forvet Umut. Burak onun arkasındaki üçlüde. Şimdi eğer bu garip sistemle oynayacaksan oyun karakteri icabı ilerideki adam Burak, üçlüdeki adamın Umut olması lazım. Çünkü, Umut 60 metre içinde yani bir 18 ile öbür 18 içinde koşan adam. Her maçta böyle oynuyor. Burak'ın üstün yanları ise rakip savunmanın arkasına yaptığı dalışlar. Ve oradan yarattığı gol pozisyonları. Savunmanın arkasına özellikle Selçuk tarafından atılan toplarda Burak'ın yaptığı ataklar pozisyon yaratıyor. Hamza hoca bu iki futbolcuyu oynadıkları, alıştıkları futbolu tersine çevirerek yerleştirdi. Burak'ı ortaya, derinliği de Umut'a. Burak yeterince geriye koşamadığı için orta saha boş kaldı, Umut rakip savunmanın arkasına atılan toplara koşma tarzında olmadığı için de böyle pozisyonlar yaratamadı Galatasaray.