"Hepimizin bildiği gibi Fatih Terim bu ülkenin yetiştirdiği en büyük teknik direktörlerden, Arda Turan da futbolculardan biri. Fatih Terim, Arda Turan'ın hocası, abisi. Kendi ifadeleriyle, baba-oğul gibiler. Hocayla talebesi arasında bu olayın bence soğumaya bırakılması gerekiyordu. Her dakika, her saat, her gün konuşulması olayı daha da büyüttü. Her ikisinin de olumlu adım atmasını beklerdim. Her şeyin basın ile kamuoyunun önünde yaşanmasına lüzum yoktu. Ben daha sağduyulu davranılmasını beklerdim."
Bakan Kılıç, konuya müdahil olup olmadığı, taraflarla veya Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören'le konuşup konuşmadığı şeklindeki sorumuya ise şu cevabı verdi:
"Hayır, ben konuşmadım, ancak geldiğimiz noktada şunu görmek gerekiyor: İnsanların kendi aralarında yaşanan ilişkiler vardır. Yaşanmışlık, yaşanmamışlık vardır. 'O şunu dedi', 'bu bunu dedi' gibi dedikodular bir birikim yaratıyor. Bu da insanları olumsuz etkiliyor. Bence herkesin şuna dikkat etmesi gerekir: Çok zor bir dönemden geçiyoruz. 15 Temmuz darbesi, süregelen terör ve güvenlik güçlerimizin teröre karşı verdiği mücadele herkesin malumu. Bu sancılı süreçte herkesin üzerine düşen görevi en iyi şekilde yerine getirmesi gerekir. Böylesine sarsıcı gelişmelerin olduğu günlerde bu tartışmaların yaşanması toplumun da tepkisini çekiyor. Bir karar veriyorsanız sorumluluğu alıyorsunuz demektir.
'Karar veren sorumluluğunu taşır!"
Önümüzdeki süreç içerisinde sorumlu kişiler gerekli değerlendirmeyi yapacak ve sorumluluğun gereğini yerine getirecektir! Bir karar veren, verdiği kararın sorumluluğunu alır. Bu anlamda herkes üzerindeki yükü taşımakla mükelleftir! Şu zorlu günlerde herkes sağduyu olmalı! Baba-oğul ilişkisi içinde bu sorunun çözüleceğine inanıyorum."