Sabah Spor yazarı Rıdvan Dilmen, Kardemir Karabükspor-Fenerbahçe maçını değerlendirdi. İşte Rıdvan Dilmen'in o yazısı...
Başakşehir'in puan kaybı, Fenerbahçe ile Galatasaray'ın iştahını artırmıştır. "Acaba ben Şampiyonlar Ligi elemesine gidebilir miyim" dedirtti Fenerbahçeli futbolculara... Başakşehir ile Galatasaray oynayacak haftaya... İkincilik açısından oyuncuların kalan 8 haftadaki konsantrasyonlarını biraz daha tutacaktır.
İlk yarıda ortada oyun, 3'lü savunmayla oynayan bir Karabük takımı vardı klasik olarak. Sol taraftaki Latovlevici'nin ilk yarıdaki sakatlığı ezberlerini etkiledi. Fenerbahçe'nin ise oyun etkinliği yoktu belki amaikisi net olmak üzere 3 pozisyonları vardı ilk yarıda.
Karabük ikinci yarının ilk 10-15 dakikasında ağırlık koydu birkaç değişiklikle... Fenerbahçe de denge kurunca "Gol atan galip" haline geçti maç. Oyunun son bölümünde de karambollerle 3-4 tane etkili pozisyon buldu ama Fenerbahçe golü koruyarak sonucu aldı.
Puan olarak geride olmasına rağmen ben Fenerbahçe'nin mücadelesini beğeniyorum. Oyunun kalitesi ya da bireysel performanslar için aynı şeyi söylemiyorum. İki bek de hiç hücuma katılmadı. Biraz Lens etkili olmaya çalışıyor.
Van Persie sahada yokken o kadar şık bir gol attı ki... Moussa Sow'un pası yazmaya elim varmıyor, şutunu alıp yakın direğin dibine bıraktı. Kontrolü ve plasesi çok önemli. Orada asıl problem Karabük savunmasında... O pozisyonda ofsayta düşürmelisiniz rakibi.
Oyun kalitesi düşük... 4-3-3 oynuyor. Mehmet Topal'ın sağında Alper, solunda Souza gibi gözüküyor orta saha ama önde kalan sadece Alper aslında. Oyuncuların günlük performansı alacağı puanı belirliyor Fenerbahçe'de. Arkadaki oyuncuların katkısı düşük... Caner'le Gökhan katılıyorlardı hücumlara. Şimdi pek çıkmıyorlar. Öndeki üç oyuncunun performansına bağlı. Yaklaşık 1 dakika kadar yatınca Volkan Şen'e sinirlendi. "Yeni girdin, yatıyorsun, senle mi uğraşacağım" dedi antrenör ve çıkardı. Teknik direktör Advocaat hem oyundan aldı hem de kenarda hesap verir pozisyona düştü. Volkan'ın yerinde olmak istemezsin. Oyuna kurtarıcı diye girip 10 dakikada çıkıyorsun. Zor...
Uçaktan iner inmez Hasan Ali ile anlaşacaksın. Hasan Ali'nin hala 1 Nisan olmuşken sözleşme yapmaması, geleceğim hakkında konuşacağım demesi çok yanlış. İki tane milli sol bekiniz var takımda. Eğer finans probleminiz yoksa tamam o zaman. Ama kulübü de düşünmen lazım. Bana göre Van der Wiel de kalmalı. Roman'ı gönderebilirler, ondan bir performans alınamadı. Ama Hasan Ali konusunu uzatmamalılar, hemen yarın imzalamalılar. Teknik direktör için Aykut Kocaman ile anlaştılarsa o da Hasan Ali'yi ister. Hasan Ali'yi Fenerbahçe'ye 4,5 milyon euro karşılığında Aykut Kocaman aldırmıştı. Şimdi Hasan Ali'ye cazip bir teklif gelirse gider tabi. Boşta bir futbolcu olmuş olacak.
Yabancı kuralı için ne karar vereceklerse lütfen haftaya toplantı yapsınlar. Ya hiç bozulmayacak ya da düşecek desinler. Kulüpler Birliği bunu konuşmalı. Şimdi gelecek yabancı futbolcu ile 3 yıllık sözleşme imzalanacak. 2018-19 sezonu için düşecek diyorsunuz. O zaman sıkıntı yaşanır. Şimdiden bir karar verilsin ki takımlar programını ona göre yapsınlar. Video hakem uygulaması gelecek. Bunun çok ciddi maliyeti var. Bu para kulüplerin cebinden çıkacak. Sonra kulüpler ağlamasın. Kulüplerden çıkacak bir para var. Ne kadar paraları gidecek eminim 18 takımdan hiçbiri bilmiyordur. İspanya'da video hakem uygulaması başarılı oldu. Ama orası İspanya, burası Türkiye. Burası Kadıköy, Vodafone Arena, Malatya. Buranın kültürü çok farklı. Hem oradaki maç hazırlık maçıydı, normal maç değil.
Advocaat bir daha Türkiye'ye gelirse tatil için gelmiş olabilir. O yüzden Volkan Şen üzülmüş, üzülmemiş umurunda değil ki. Volkan "Beni niye çıkardın?" dedi. Şenol Güneş banane demiyor, Quaresma'yı affetti, arkasında durdu. Van Persie sene sonuna kadar 5-6 gol daha atar. Dünya devleri de istemiyordur. Baya da para kazanıyor. Burada kalmak ister. Sene sonu soru işareti yaratır. Göndersen gönderemezsin. Çok iyi para vereceklerse Kjaer'e güle güle demeliler. Topal ve Josef de Türkiye için çok fazla.