Federasyonun söz konusu karşılaşmayı, Müsabaka Talimatnamesi'nin 20. Maddesi'ni esas alarak kaldığı yerden oynatmaya karar vermesi, sarı-lacivertlilerin yapacağı savunmanın ana dayanağını oluşturacak.
Fenerbahçe ile Beşiktaş arasında geçtiğimiz perşembe günü oynanan Ziraat Türkiye Kupası yarı final rövanş maçının Şenol Güneş'in kafasına beş dikiş atılmasına neden olan olaylar sonrası hakem Mete Kalkavan tarafından tatil edilmesinin yankıları sürüyor. Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) konuyla ilgili kararını çarşamba günü verecek. Karara kısa bir süre kala Fenerbahçe savunmasını büyük ölçüde tamamladı. Sarı-lacivertlilerin savunmasındaki ana dayanağı ise Müsabaka Talimatnamesi'nin 20. Maddesi olacak.
ARSİN KALECİSİ HASTANELİK OLMUŞTU
Fenerbahçe savunmasında, geçen sezon Mardin 47 Spor-Arsinspor arasında oynanan ve hakem tarafından tatil edilen 3. Lig'e terfi maçının, TFF tarafından 20. Madde esas alınarak, "Yarıda kaldığı şartlarda, kaldığı yerden" devam ettirildiğini belirtip, aynı durumun Beşiktaş derbisi için de geçerli olduğunu vurgulayacak. Mardin 47-Arsin maçında rakip takım kalecisi Ercan Ezgi, sahaya inen Mardin seyircisi tarafından dövülmüş ve geçirdiği travma nedeniyle hastaneye kaldırılmıştı. Karşılaşmanın hakemi Burak Taşkınsoy da maçı tatil etmişti.
OY ÇOKLUĞU İLE OYNATILMIŞTI
TFF'nin Mardin 47-Arsin maçının kaldığı yerden oynatılmasına dair Genel Sekreter Kadir Kardaş imzalı karar bildirgesi şöyleydi: "Futbol Müsabaka Talimatı 20. Maddesi'nin 1. Fıkrası'nın "TFF 19. Madde'de belirtilen hallerin dışında ortaya çıkan zorlayıcı sebepler dolayısıyla müsabakanın yarıda kalması halinde ise yarıda kalan müsabakanın başka bir günde yarım kaldığı andaki şartlarda tamamlanmasına, yeniden oynatılmasına veya müsabakanın yarıda kaldığı andaki sonucu ile tescil edilmesine karar verir" şeklindeki hükmü uyarınca müsabakanın belirlenecek ileri bir tarihte yarım kaldığı andaki şartlarda tamamlanmasına bir kişi hariç oy çokluğu ile karar verilmiştir."
BİR GÖRÜŞ
GÜRCAN BİLGİÇ: Lekesiz finale doğru
Mete Kalkavan maçı tatil ettiğinde A Spor'da tartışıyorduk. Yaşananların hayatın akışına uygun olmadığını dile getirdik. Takımı kazanmak üzereyken, rakip 10 kişi kalmışken, üstelik uyarılar üst üste gelmişken, rakip oyuncuya korner attırmamanın mantığı yok. Üstelik beş hafta önce şampiyonluğu etkileyecek Galatasaray derbisinde bile bu görüntüler yaşanmadı. Maçın gerilim katsayısını da sekizle falan çarpmak gerekiyordu. Şenol Güneş'in başına isabet eden madde sonrasında olanlar oldu. Tribünlerle tartışan Beşiktaş'ın yedek kalecisi Tolga'ydı. Sahada hiçbir şey yok, oyuncular sakin, sadece kenarda Şenol Hoca ekseninde görüntüler yaşanıyor. Sahaya atlayan taraftar yok, bu karmaşanın içindeki Beşiktaşlı oyunculara darp yok, tribünden atılan maddeler de yok. Birden bire hepsi içeri koştular. Mete Kalkavan da arkalarından gitti. Yaşananları eleştireceğiz elbette ama şu cümleyi kuramayız; "Şartlar oynanmayı mümkün kılmayacak dereceydi. Güvenlik kalmamıştı. " TFF raporları inceleyecektir. Ancak Emniyet'ten görüş almadan, olağanın dışına çıkan garipliklerle ilgili karar vermemeli. Burada başka bir şey olabilir. Vicdanları rahatlatacak, derbiyi 100 yılın geleneği içinde "delikanlı" biçimde sonlandıracak olan karar, maçın kaldığı dakikadan itibaren devam etmesidir. Böylece Beşiktaşlı oyuncuların üzerindeki "provokatör" lekesi de kalkar, "eleyecektik" diyen Fenerbahçeliler de bileğinin gücünü ortaya koyar.