Törenin başlamasıyla olması gereken yere gittiğini belirten Hamamcıoğlu, "Olmam gereken yere gitmek için müsaade istedim ve yerimi aldım. Başkanımıza da günaydın dedim, cevap alamadım. Ben sürekli ceketimi düzeltirim. Ben de gördüm bir dirsek teması olmuş. Kalabalık yerlere girip çıkıyoruz. Sinemaya, müzeye gidiyoruz. Maçları tribünlerde ayakta izliyoruz. Her omuz omuza geldiğimiz yerde kavga mı ediyoruz. Beni yıllardır tanıyorsunuz. Bırakın kulüp başkanını, herhangi birine omuz atma gibi durumum olabilir mi? Zaten dar bir alanda, hepimiz saf dizdik. Sonra Sayın Başkan beni sıkıştırıyorsunuz, az öte gidin dedi. Bende az öte gittim. Benim mezarı ortalamam lazım dedi. Sonra bende izin verdim. Başkan sonra setin üstüne çıktı. Duayı okuyacak hoca; 'başkanım burası uygun değil aşağı iner misiniz' dedi. Tekrar aşağıya indi. Hadise aynen böyle. Dağıldık gittik. Sonra ben döndüm. Galatasaray hayatımda enteresan bir tecrübe oldu. Bunu köpürten gazeteciler arasında kulüp üyesi olanlarda var. Bu kürsünün iğneli fıçısıdır. Bunların üstesinden geliriz. Ben çabuk sinirlenen ve pes eden bir insan değilim. Destek veren arkadaşlarımız da var. Ben bunu biraz hava yumuşasın diye anlattım" şeklinde konuştu.
"DİVAN BAŞKANLIĞI, YÖNETİM KURULU BAŞKANINA RAKİP DEĞİLDİR"
Tüzüğe göre kulübün yönetilmesi için ellerinden geleni yapacaklarını belirten Hamamcıoğlu, "Benim muhalefet sözcüsü olduğumu söylemişler. Tüzüğe göre kulübün yönetilmesi için toplam kulüp üyeleri içinde 2 bin 200 divan üyemizin temsili ile görevliyim. Bize verilen görev tüzüğe göre yönetilmesini sağlamak. Bazı arkadaşlarımızın söylediği gibi ne kulübü yönetmeye hevesliyiz, ne böyle bir rolümüz var. Belki şöyle bir şansızlık olabilir. Yönetimdeki arkadaşlar, Abdurrahim Albayrak hariç, başka kademelerde çalışmayıp, camiayı pek bilmedikleri için biz hem kulüp açısından da biz önceki divanlardan farklıyız. Mali, idari konularda görüş belirtebiliriz. Bundan da faydalanmak lazım. Tüzüğe aykırı bir davranış varsa bunu takipçisi olmaya devam edeceğiz. Ne beni, ne arkadaşlarımızı sosyal medyada algı yönetimiyle sindirmeye çalışmak beyhudedir. Ben muhalefet temsilcisi değilim ama tüzüğün korunması için elimden geleni yapacağım. Kimsenin adamı olmadım. Ben bu camiaya 12 yaşında girdim. Şimdi 65 yaşındayım. Galatasaray başkanlarını genel kurul seçer. Kimse atamaz. Ben başkanlığa aday değilim. Buradan net olarak bilinsin diye söylüyorum. Divan mı yüksek, yönetim kurlumu yüksek diye bir sıkıntı var. Benim bulunduğum bir ortamda emir komuta zinciri olması mümkün değil. Divan başkanlığı, yönetim kurulu başkanına rakip değildir. Öyle bir şey söz konusu olmamıştır. Bu algı ile hedef şaşırtmamak lazım. Aynı kulvarda değiliz. Bunun böyle bilinmesini bir kere daha hatırlatmak istedim" ifadelerini kullandı.
