"Burada gol atmak zordur. Gol atınca kulübenize saldırıyorlar. Hem çete halinde kulübeye saldıracak, hem yumruk atacak, hem de kaçacak. Delikanlı adam kaçmaz devam eder. 40 senedir bu film devam ediyor..." Şampiyonluğu Galatasaray'a kaybeden Abdullah Avcı'nın maç sonu açıklamasını okudunuz.
Vakti zamanında Nokta dergisinde Terim için yapılan şu tespit çok şey anlatıyor:
"Galatasaray için işlerin kötü gittiği bir sezonda Mersin İdmanyurdu maçı... Fatih Terim, öfke nöbeti halinde hakemin üzerine yürüyor... Hakem geri adım atmıyor. Seyirciler hakeme vuracağına emin. Ama Terim, önce sağ tarafındaki kulüp personelini, ardından sol tarafındaki Drogba'yı itiyor."
"Bunu yaparken, bu ikili tutmasa hakemi dövecek gibi davranıyor. Oysa böyle bir durum yok. İkisi de Terim'i tutmuyor. Terim, hakemle arasına başkalarının girmesi için zaman kazanma çabasında. Araya kulübedekiler girdikten sonra, yeniden öfke nöbetine girip hakemin üzerine tekrar yürümeye çalışıyor. Tabii ki engelleniyor... Sahada kaos çıkıyor. Hakeme vuracak kadar ileri gidemiyor ama sahayı birbirine katmaktan geri durmuyor. Fatih Terim hocalığını özetleyen durum bu: Kaos futbolu..."
Önceki gün de buna benzer bir olay yaşandı ve gerilim, şampiyonluğu getirdi. Milan Baros ve Andrea Pirlo gibi bazı yıldız futbolcular da Terim'in taktik bilgisinin yeterli olmadığını söyler durur. Oysa Terim, UEFA Kupası'nı kazanırken futbolcularını 'Taktik maktik yok bam bam bam!' diyerek sahaya sürmüştü. Beğenmeseniz de gerilimden beslenmek de bir taktiktir. Bu taktik, Terim'e sekizinci lig şampiyonluğunu kazandırdı.
KABADAYILIK ŞAMPİYON
Terim'in gerilimden beslenmesi futbolculuk yıllarına kadar gidiyor. O, sahaların Adanalı kabadayısıydı. Terim'in lobi gücünü de unutmamak lazım. Bu güç, Mehmet Ağar'ın Galatasaray'da kazanılan şampiyonluklar sonrası, takım fotoğrafında yer aldığı 1990'lı yıllara kadar uzanır. Ama Terim, Ağar olmadan da yoluna devam ediyor.
Aziz Yıldırım ve Yıldırım Demirören'den sonra Göksel Gümüşdağ da Terim'in lobi gücüne yenildi. Bu öyle bir lobi ki; sahadaki top toplayıcıdan, VAR masasındaki hakeme kadar herkesi etkisi altına alıyor. Fenerbahçe'nin sahasında kupa kaldıracak kadar etkili! Terim'in hakkı Terim'e...
Terim'deki kabadayılık; yıllar içerisinde lobicilik, hırs ve çok çalışmayla kazanma kültürüne dönüştü. Galatasaraylılar da biliyor, takımın bu sezon futbol oynamadan şampiyon olduğunu. Çünkü rakipleri de oynamadı. Başakşehir'in pragmatik futbol anlayışı da taraftar olmayınca yarı yolda kaldı.
Liseliler de Terim'in kabadayılığından hoşlanmıyor ama Terim'siz şampiyon olmanın zor olduğunu da biliyorlar. Avcı'nın söylediklerinin bazıları doğru ama tarihi kaybedenler değil, kazananlar yazar. Türkiye'de kibar insanlar değil, kavgacılar, kabadayılar kazanır. Türkiye'de birçok alanda başarı, aslanın midesindedir. Maddi anlamda ve teoride ne kadar güçlü olsan da, kavga etmeden ve kabadayı olmadan kazanamazsın.
