İngiltere'nin başkenti Londra'da 20.09'luk derecesiyle 200 metrede altın madalyaya uzanarak Türk spor tarihine geçen Guliyev açıklamalarda bulundu.
Madalya töreninden önce şehit düşen Eren Bülbül'ün haberini büyük bir üzüntüyle öğrendiğini ve törende İstiklal Marşı okunurken verdiği asker selamının anlamını anlatan 27 yaşındaki sporcu, "Madalya töreninden önce teröristlerin Trabzon'daki 15 yaşındaki kardeşimizi (Eren Bülbül) şehit ettiğini öğrendim. 'Ne yapabilirim?' diye düşündüm ve tüm dünyanın dikkatini çekmek için asker selamı verdim. Çok üzücü kötü bir haberdi. Onun için asker selamıyla dikkati çekmek istedim. Ona armağan ettim kazandığım madalyayı." ifadelerini kullandı.
"MADALYA ALACAĞIMI BİLİYORDUM"
Azerbaycan asıllı Türk sporcu, bu başarıya büyük bir çalışma sonucunda ulaştığını vurguladı.
Sezona çok iyi bir giriş yaptığını aktaran Guliyev, "Bu başarı büyük bir çalışmanın eseri. Sezona çok iyi bir başlangıç yaptım. Yarışa gitmeden önce madalya alma durumumun olduğunu söylüyordum. Finiş çizgisini geçince ekranda ismimin ilk 3'ün neresinde olduğuna baktım. Birinci çıkınca çok sevindim. Benim için 'inanılmaz' diyebileceğimiz bir başarı değildi. Ben bunu başarabileceğimi ve madalya alacağımı biliyordum. Hep yapacağıma inandım." şeklinde konuştu.
"İNŞALLAH TEBRİKLER ALMAYA DEVAM EDERİM"
Ramil Guliyev, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisini tebrik etmesinden dolayı çok mutlu olduğunu dile getirdi.
Erdoğan'ın yanı sıra Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in de kendisini kutladığını söyleyen Guliyev, şunları kaydetti:
"Gerçekten çok sevindim. Çok mutluyum. İnşallah bu derecelerim daha iyi olur. Bu dereceden sonra bir üst kademeye geçmem lazım. Bundan daha iyisini yapmam gerekir. Büyük bir destek oldu bana. Cumhurbaşkanımızın mesajına çok sevindim. Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev de tebrik etti beni. Bu da beni mutlu etti. İnşallah daha iyilerini yaparım ve tebrikleri almaya devam ederim. Ben bunu Türkiye'de başardım. Çok kişi bana teşekkür etti bunun için. Gerçekten iki ülke bayrağını orada temsil edebildim. İki ülke için de büyük başarı. Zaten Azerbaycan ve Türkiye tek millet."
"BOLT, BÖYLE DEVAM ETMEMİ İSTEDİ"
Ramil Guliyev, dünya atletizm tarihine adını yazdıran Usain Bolt'la altın madalyayı kazandıktan sonra kısa bir görüşme yaptığını anlattı.
Bolt'la fazla görüşme şansı bulamadığını belirten Guliyev, "Bolt bir yere gelince sevenleri rahat bırakmıyor. Kendisiyle 2 dakika konuşabildik. Başarılarıma devam etmemi söyledi ve tebrik etti. Bolt, daha önceki yarışlarda olmadığı için 200 metreye katılamadı. Eğer olsaydı ona göre analiz yapacaktık. Onun durumunu değerlendirip onunla nasıl yarışabiliriz diye bakacaktık." değerlendirmesini yaptı.
Kendisinin "Yeni Bolt" olup olamayacağı yönündeki beklentilere temkinli cevap veren dünya şampiyonu atlet, "Sporda her şey olabilir. İnşallah daha iyilerini yaparım. Sonuçta ben spor kariyerimi bitirmiyorum. Seneye göreceğiz neler yapacağımı. Belki Bolt gibi başka biri çıkabilir. Bana kimse dikkat etmiyordu. Final yarışından önce kameralar bana gelmedi bile. Sporda her şey olabilir. İnşallah seneye de bu başarıyı gösteririm." diye konuştu.
"FENERBAHÇE BENİ DIŞARIDA BIRAKMADI"
Ramil Guliyev, Fenerbahçe için 2010 yılında Türkiye'ye geldiğini ve sarı-lacivertli kulübün kendisine büyük destek verdiğini vurguladı.
Başarısından sonra Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın kendisi için söylediği sözleri duyduğunu ve mutlu olduğunu aktaran 27 yaşındaki atlet, sözlerini şöyle tamamladı:
"Ben buraya Fenerbahçe istiyor, diye geldim. Aziz Yıldırım ve yönetim kuruluna çok teşekkür ediyorum. Böyle bir destek olmasaydı, belki de şu anda bu başarı olmazdı. Ben neler hissettiklerini anlıyorum. Gerçekten büyük bir derece ülke için. Avrupa'da bunu başaran ikinci kişiyim. Türkiye'ye madalya kazandırdığım için çok mutlu oluyorum. Buraya gelince 3 yıl cezalı olduğum için uluslararası yarışlara katılamadım. Bir sporcunun 3 yıl cezası var, bu yüzden uluslararası arenada madalya kazanamıyor ve siz ona maaşını verip her türlü desteği gösteriyorsunuz. 3 yıl sonrasında da neler olacağı bilinmiyor. Fenerbahçe'de kimse beni dışarıda bırakmadı ve her istediğimi yaptılar. Bu büyük bir şey benim için. Bunun için çok teşekkür ediyorum kulübüme."
