Gül, yaptığı yazılı açıklamada, güneş ışınlarının kemik gelişimi için önemli olan D vitaminini sağlamasının sağlığı olumlu etkilese de uzun süre bu ışınlara maruz kalmanın, istenmeyen ciddi sağlık sorunlarına yol açtığına işaret etti.
Bu durumdan en çok çocuklar, yaşlılar, yüksek tansiyonu olanlar, şeker, kalp ve solunum yolu hastaları, sokak çocukları ve evsizlerin etkilendiğini kaydeden Hüseyin Gül, şu bilgileri verdi:
''Hissedilen hava sıcaklığı, ortamın sıcaklığına, nem oranına ve hava hareketine bağlı olarak değişebilir. Vücudumuz, bazı fizyolojik olaylarla (terleme, damar genişlemesi) sahip olduğu ısı düzenini korumaya çalışır. Ancak aşırı sıcaklarda, güneş ışınlarına fazla maruz kalan vücudun ısısı çok yükselir ve sıcak çarpması gelişir. Sıcak çarpan bir kişide solunum hızlanması, nabız yüksekliği, idrar azalması, tansiyon düşmesi gibi belirtiler görülür. Uzun vadede ise daha kalıcı hasarlara yol açar. Bunlar deri dokusunun yaşlanması ve esnekliğini kaybetmesi, stres artışı ve çabuk sinirlenme, kalp ve solunum yolu hastalıklarında artış, gözde katarakt oluşumu, deri kanseri, koma ve ölümdür. Güneş veya sıcak çarpması acil olarak tedavi edilmezse kalıcı hasara veya ölüme neden olabilir.''
Güneş çarpasının bilinç kaybına yol açabileceğini de ifade eden Hüseyin Gül, bilinç kaybından önce tedaviye başlanması durumunda iyileşme şansının yüksek olacağını söyledi. Güneş çarpan hastanın hemen serin ve hava akımı olan bir yere alınmasını, sıkı giysilerinin gevşetilmesini, soğuk su veya soğutucularla (vantilatör, klima gibi) soğutulmaya çalışılmasını öneren Gül, hastaya içmesi için sıvı verilmemesi ve en yakın sağlık kuruluşuna götürülmesi gerektiğinin altını çizdi.
''GEREKMEDİKÇE DIŞARI ÇIKMAYIN''
Sağlık Müdürü Hüseyin Gül, aşırı sıcaklar, nem ve güneş ışınlarından korunmak için, günün en sıcak saatlerinde (10.00-16.00) mecbur kalınmadıkça dışarı çıkılmamasını, denize girilmemesini ve güneşlenilmemesini önerdi.
Dışarıda çalışması gerekenlerin, güneş altında korunmasız kalmaması, aşırı hareketlerden kaçınması, sık sık tuz içeren sulu gıdalar almaya dikkat etmesi gerektiğine işaret eden, şöyle konuştu:
''Güneşe çıkmadan veya güneşlenmeden önce deriye uygun bir koruyucu krem sürün. Bulutlu ve kapalı bir havada da güneş yanığı oluşabileceğini unutmayın. Vücut ısısının yükselmemesi için sık sık duş alın. Açık renkli, hafif, geniş ve pamuklu giyecekler tercih edin. Güneş altında bulunmanız gerekiyorsa şapka ve gözlük kullanın. Bol sıvı içeren gıdalar alın. Susuzluk hissi olmasa bile her gün en az 2-2,5 litre (12-14 su bardağı) sıvı tüketin. Özellikle su için. Fazla terleme ile kaybedilen sıvının, sıcak çarpmasında etkili olduğunu unutmayın. Kahvaltıda az yağlı peynirler, zeytin ve taze sebzeler bulundurun. Kafein içeren içecekler yerine süt, meyve suyu, ıhlamur ve kuşburnu gibi bitki çayları tercih edin. Yağlı ve ağır yemekler yerine salata, çorba gibi hafif yemekler seçin. Vücut direncini artırmak ve vücudun yeterli miktarda vitamin ve mineral almasını sağlamak için bol miktarda sebze ve meyve tüketin. Dışarıda ve açıkta satılan yiyeceklerin tüketiminden kaçının. Çabuk bozulma riski olan besinleri (et, yumurta, süt, balık vb.) açıkta bekletmeyin, besinlerin hazırlanması ve pişirilmesi aşamalarında hijyen kurallarına özen gösterin. Bebek, çocuk, engellileri ve hayvanları kapalı ve park etmiş araçlarda kesinlikle bırakmayın.''
Gül, çocukluk dönemi başta olmak üzere herkesin yaşamının bütün dönemlerinde güneşten bilinçli bir şekilde korunması gerektiğine de işaret ederek, kısa süreli güneşlenme, güneşten koruyucu kullanma ve güneş yanığı oluşturmamanın sağlıklı güneşlenmenin temel kuralları olduğunu bildirdi.
