Varlık Mahallesi Yüzüncü Yıl Bulvarı'nda tarım ilacı ticareti yapan Hüseyin İ., geçen 1 Kasım akşamı dükkanına gelen iki kişinin kendilerini polis olarak tanıtıp zorla senet imzalattırdığı iddiasıyla şikayetçi oldu. Gelenlerden birinin belinde tabanca, diğerinde ise polis telsizi olduğunu aktaran Hüseyin İ., yaşadıklarını şöyle aktardı:
"Bu kişilere neden geldiklerini sorunca bana 'Sen koltuğa otur. Seninle ilgili işyerinde delil aramaya geldik' dediler. Sonra da ofisimdeki dolap ve çekmeceleri karıştırdılar. Bunun üzerine avukatımı arayacağımı söyledim. Fakat şahıslar bana 'Karakolda avukat çağırırız. Şimdi avukat çağırmana gerek yok' dedi. Sonra da bana 'Sen bir bankaya yüklü miktarda para göndermişsin. Bu parayı ne yaptın? Yoksa Manisa'daki arsanı mı sattın' diye sordular. Ben de arsamı satıp borçlarımı kapattığımı söyledim. Sonra 'Mercedes araba almışsın. Param yok diyorsun ama, arabayı alırken 25 bin lira civarında da kredi kartınla ödeme yapmışsın' dediler. Benimle ilgili bu kadar bilgi sahibi olmalarına şaşırmıştım. Bunun üzerine 'Biz seni araştırdık da geldik' dediler. Sonra da benden 100 bin lira talep ettiler. Ben olmadığını söyleyince 'Senet var mı' diye sordular. Olmadığını söyleyince, belinde silah olan, diğerinden boş senet getirmesini istedi. Bunun üzerine Fuat D. olduğunu öğrendiğim sanık senet almaya gitti. Bir süre sonra da geri geldi. Sonra da bana uzatıp 'Al bunları doldur' dediler. Ben kendilerine 'Polis kimseden senet almaz. Siz neden alıyorsunuz' diye sordum. Bana 'Sus doldur. Emir yukardan geldi. Bak senin oğlun Ankara'da okuyor. Eşin Konyaaltı'nda öğretmenlik yapıyor. Onları düşün' dediler. Sonra da Fuat D. 'İmzala lan şu senetleri zorluk çıkarma diyerek, benden dört adet 25 bin lira tutarında, bir adet de 50 bin lira tutarında 5 adet senede imza attırdılar. Bana '2 gün sonra parayı hazırla. Parayı alınca senetleri iade edeceğiz' dediler."
PARAYI TAKSİYE ATMASINI İSTEDİ
Polis, şikayet üzerine zorla senet imzalattığı iddia edilen 2 kişinin Hüseyin İ. ile bağlantıya geçmesini bekledi. 3 Kasım günü sanıklardan Fuat D., Hüseyin İ.'yi telefonundan arayıp, parayı Konyaaltı'ndaki bir marketin önüne getirmesini istedi. Ancak Hüseyin İ., market yerine Konyaaltı'ndaki bir alışveriş merkezi içinde buluşmayı önerdi. Fuat D. bu teklifi kabul etmedi. Ardından Hüseyin İ. bir pastanede buluşmayı önerdi. Fuat D. iddiaya göre bu kez "Yanından araçla geçeceğim. Pastane önünden geçerken otomobilin içine parayı atacaksın" dedi. Hüseyin İ. kabul ettiğini söyleyince önlem alan polis, Fuat D. geldiğinde taksiyi durdurup şüpheliyi yakaladı. Yapılan aramada Fuat D.'nin Hüseyin İ. ile konuştuğu sim kart ile telefon da ele geçirildi. Hüseyin D.'den alınan senetler ise bulunamadı. Olaydan sonra polis memuru İbrahim D. de yakalanıp tutuklandı.
DOLDURULAN SENETLER KAYIP
Haklarında 'gece vakti silahlı yağma' suçundan Antalya 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açılan sanıklar, duruşmada suçlamaları kabul etmedi. Savcı Ata Köycü esas hakkındaki mütalaasında, sanıklardan İbrahim B.'nin görev silahının ve polislik mesleğinde kullanılan kelepçe ve telsizin de suçta kullandığını belirtti. Her ne kadar imzalanmış senetler bulunamasa da sanıklarla ilgili elde edilen parmak izi, boş senet, olayda kullanılan cep telefonu sim kart gibi diğer delilleri gerekçe gösteren savcı Köycü, sanıkların cezalandırılmasını istedi.
3 BİN LİRA MAAŞIM VAR
Polis memuru İbrahim B. ise "Ben Hüseyin İ.'yi önceden tanımam, bilmem. İşyerine, bir zirai ilaçla ilgili bilgi almak için gitmiştim. Ancak kendisi bizi ne esnafa, ne de memura benzetti. Bir şeye benzetemedi. Bu şahıs benim polis olduğuma da inanmamıştır. Müştekinin tüm beyanları yalandır. Ticari ilişki için gittiğimiz işyerinde pire deve olmuş, devenin de her yeri eğridir. Ben 16 senelik polis memuruyum. 3 bin lira maaş alıyorum. Kimsenin parasına tenezzül etmem. Tüm bu sebeplerle beraatıma ve tahliyeme karar verilmesini talep ediyorum" dedi. Fuat D. de suçsuz yere 7 aydır cezaevinde yattıklarını belirterek, beraatını talep etti.
'NEDEN BÖYLE OLDU'
Mahkeme, iki sanığı 12'şer yıl hapse mahkum etti. İyi hal indirimi yapan mahkeme, cezayı 10'ar yıl hapse indirdi. Karar karşısında şoke olan polis memuru İbrahim B., "Neden böyle oldu" diyerek şaşkınlığını dile getirdi. Mahkeme başkanı Kemal Aytekin ise sanığa temyiz yolunun açık olduğunu söyledi.
