İstanbul Esenyurt'ta yaşayan tekstil işçisi Tuba Usal, 3 yıllık evli. 24 yaşındaki anne adayı, 32 haftalık hamileyken, baş ağrısı, konuşma bozukluğu, yorgunluk, stres ve asabiyet yaşamaya başladı. Çevresindekiler de 'Çocuğun kasılmalarıdır, bebek ağır gelmiştir, normaldir, geçer' diyorlardı. Kontrol altındaydı; hem kadın doğum doktoru hem de genel cerrahi hekimi baktığında hiçbir şeyi olmadığını söyledi. Ancak bir hafta sonra kolu uyuşmaya başladı, çalışmayacak duruma geldi ve bir hafta sonra tekrar başka bir hastaneye gitti. Orada beyninde bir kitle olduğu anlaşıldı. Hastanede beyin cerrahı olmadığı için başka bir hastaneye yönlendirdiler. Çocuğun bu dönemde erken doğumla alınma ihtimali vardı. Önce sezaryenle çocuk alınacaktı, sonra Usal ameliyat olacaktı. Her gittikleri hastanede kendilerine, 'Çocuğu almamız gerek, hayati risk taşıyor. Çocuk karnındayken ameliyat olamazsın' dediler.
'KARNIMA DOKUNDUM'
Usal, hastanede çalışan halası sayesinde Beyin ve Sinir Cerrahı Yrd. Doç. Dr. Kenan Kıbıcı'ya ulaştı. Kıbıcı çok büyük hayati bir riskin olmadığını söyledi. "Eğer narkozun etkisiyle bebek kendisi doğmak istemezse, bebeği almayacağız" dedi. Usal, yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: "Bebeğimin doğmasına 49 gün kalmıştı. O doğana kadar bir an önce elim, ayağım düzelsin, onunla daha çok ilgilenebileyim istedim. Kendimi psikolojik olarak ameliyata hazırladım. Ameliyattan çıkar çıkmaz ilk karnıma dokundum. En büyük rahatlama da o anda oldu. Bebeğim ve ben çok iyiydik. 7.5 aylık hamileyim. Bebeğimize Yusuf Emir ismini koyacağız. Artık hiçbir şeyi kafama takmayacağım."
İKİ SAATTE ÇIKARILDI
Kıbıcı, 24 yaşındaki hamile hastasının beyninden 6 santimlik tümörü nasıl aldıklarını şu sözlerle anlattı: "Hastanın geçirdiği felç, tümöre bağlı olarak gerçekleşen bir felçti. Kolunu, bacağını kıpırdatamıyordu. Tümör, beynin sol tarafındaydı; motor korteks dediğimiz vücudun sağ tarafını kontrol eden yere baskı yapıyordu. Çevredeki dokulara zarar vermeden, mikro cerrahi yöntemiyle 6 santimlik tümörü çıkardık. Ameliyatı hastanın gebeliği dolayısıyla çok uzun tutmamamız gerekiyordu, bu nedenle 2 saat içerisinde ameliyatı tamamladık. 5-6 günde kendi başına yürür hale geldi."
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Suat Süphan Erşahin ise "Erken doğum riski olmadığını gördük, önleyici bazı tedavilere geçtik ve hastayı taburcu ettik" dedi.