Olay, Kurban Bayramı'nın 1'inci günü İstanbul Pendik'te Dumlupınar Mahallesi'nde meydana geldi. İddiaya göre o gün sitede bulunan çocuklar parkta oyun oynuyordu. Parkın yanında bulunan binadan bir kişi önce çok ses çıkardıkları için çocuklara bağırdı ardından da ateş açtı. Silah sesi üzerine parktaki çocuklar sağa sola kaçıştı. O çocuklardan biri de H.N.D.'ydi. Çocuğun sırtının acıdığını söylemesi üzerine anne Serenay D. kızının vücudunu kontrol etti. Sırtındaki deliği ve kanı gördü. Hastanede merminin çocuğun ciğerine 2 santimetre kala durduğu belirlendi. Yapılan müdahaleyle hayati tehlikeyi atlatan kız çocuğu, plastik cerrahiye sevk edildi. Kurşunun alınıp alınmayacağı ilerleyen süreçte belli olacak. Ailesi de B.B.'den şikâyetçi oldu. Olay yerine gelen Pendik İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri B.B.'yi gözaltına aldı. İfade veren B.B., savcılık talimatıyla serbest kaldı.
PATEN KAYARKEN VURULDU
Olay sırasında parkta oynadığını anlatan H.N.D. "Arkadaşlarımla paten kayıyorduk. Bize ses çıkarmayın diye bağırdı. Sonra silah sesi duyduk. Sırtımda bir acı hissettim. Elimle dokunduğumda elimde kan gördüm. Hemen annemin yanına koştum. Sonra beni hemen hastaneye götürdüler.
'ÖLMESİ Mİ LAZIM?'
Zanlının serbest kalmasına isyan eden baba Hasan D., "Çocukları fazla gürültü yapıyor diye camdan çıkıp önce çocuklara bağırılıyor, küfür ediliyor. Daha öncesinde de defalarca bu şekilde yapılmış. Daha sonra 3-5 dakika sonra biri çıkıp ateş ediyor. Ateş ettiğini görenler var. Sadece o camda hareket olduğunu gösteren kamera kayıtları var. Çocuğun sırtında mermi var. Ama şu an bu şahıs dışarıda. Çocuğun hayati tehlikesi yokmuş. Ölmesi lazımmış veya komaya girmesi gerekiyormuş içeri alınabilmesi için. Çünkü hayati tehlikesi yok demek; ya ölmesi lazım veya ölümle pençeleşmesi lazım demek. Biz buradan onu anladık" dedi. Anne Serenay D. ise "Kızım yanıma geldi. Sırtında delik vardı, kan akıyordu. Çok korktuk. Ambulansı beklemeden hemen hastaneye götürdük. Bizi hem kızımın vurulması hem de o şahsın dışarıda dolaşması çok üzdü" ifadesini kullandı.