Ankara'da lüks bir plazanın 20'nci katından şüpheli bir şekilde düşerek hayatını kaybeden Şule Çet soruşturmasına ilişkin hazırlanan Adli Tıp Kurumu raporu tartışmalara yol açtı. Roparda yer alan, "Cinsel saldırıya maruz kalıp kalmadığı hususunda kesin bir değerlendirme yapılamadığı, düşme olayının kendi iradesiyle mi, kazara mı oluştuğu veya bir başkası ya da başkalarının etkisiyle mi meydana geldiği, öldürüldükten sonra atılıp atılmadığı hususunun tıbben bilinemediği olayın adli tahkikatla aydınlatılmasının uygun olacağı oy birliğiyle mütalaa olunur" ifadeleri belirsizliğe işaret ederken, savcılık dosyasına konulan ifadeler dikkat çekti.
"GELMEK İSTEMEDİ"
Olayın yaşandığı gece saat 00.00 sıralarında bir restoranda Çağatay Aksu, Şule Çet ve Fatih Mustafa Aydın'la birlikte bir restoranda yemek yiyip alkol aldıklarını daha sonra da Çağatay'ın hesabı istediğini belirten Akand, "Çağatay 'hep beraber benim ofisime gidelim biraz da viski içelim' dedi. Ben teklifini kabul ettim. Mustafa daha önceden de alkol aldığı için çok sarhoştu. Onu arabasına bindirdik. Maktül (Şule Çet) ilk önce teklifi kabul etmedi. Çağatay da ben de 'yarım saat kadar oturur kalkarız' deyince kabul etti" iddialarında bulundu.
"ÇOK SAKİNDİ"
Plazada gece saat 3'e kadar alkol alıp müzik dinlediklerini öne süren Akand, "Daha sonra uyuyakalmışım. Hatırladığım kadarıyla Çağatay beni uyandırmaya çalıştı. O esnada 'Şule camdan atladı gitti' dedi. Ben de nereye gitti dedim, 'camdan atladı, ben gidiyorum dedi gitti' dedi. Bunu derken çok sakindi. Hatta 'kalk biz de gidelim' dedi. Ben sinir krizi geçirdim. Hatta Çağatay'a vurdum. 'Sen nasıl bir kıza sahip çıkamazsın' dedim" diye konuştu.
AVUÇTAKİ SAÇ KİMİN?
ANKARA Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü'nün hazırladığı raporda dikkat çeken bir ayrıntı ortaya çıktı. Raporda, "olay yerinde Şule Çet isimli şahsa ait cansız bedenin bulunduğu, zemin üzerinde sırt üstü vaziyette, sağ kolu yana açık, dirsekten bükülmüş vaziyette, sol eli karın bölgesi üzerinde, sol eli avuç içerisinde saç kalıntılarının bulunduğu" belirtildi. Ancak hazırlanan Adli Tıp Raporu'nda soruşturmanın seyrini etkileyebileceği değerlendirilen "saç kalıntısı"na ilişkin bir tespitin yer almadığı görüldü.
PARMAK İZİ ÇIKMADI
ŞULE ÇET'IN düştüğü belirtilen odada ve penceresinde herhangi bir parmak izinin bulunmaması da soru işaretlerine yol açtı. Ekipler, olayın cereyan ettiği odada şüpheliler ile Şule Çet'e ait parmak izi bulamazken, ofiste makam olarak kullanılan diğer odada ise yalnızca Berk Akand'ın parmak izlerinin olduğu belirlendi. Şule Çet'in ailesinin avukatı bu duruma ilişkin olarak, "Parmak izinin olmaması iki ihtimali karşımıza çıkarmaktadır. Şule, öldürüldükten sonra atılmış olabilir iddiasını güçlendirmektedir. Ya da olay yerinde temizlik mi yapıldı sorusunu akıllara getiriyor" diye konuştu.