Yazar, çevirmen ve mütefekkir olan Cemil Meriç sözleri ve şiirleriyle Türk Edebiyatı'nda silinmeyen bir isim. Kırk Ambar (1980), Bir Facianın Hikayesi (1981) ve Jurnal gibi birçok eseri bulunan Cemil Meriç 32.ölüm yıl dönümünde de unutulmadı. Vatandaşlar internetten '' Cemil Meriç kimdir, sözleri ve şiirleri nelerdir?'' sorusuna yanıt arıyor. Başta dil, tarih, edebiyat, felsefe ve sosyoloji olmak üzere sosyal bilimlerin birçok alanında araştırma yapmış ve yazılar kaleme almış bir düşünce adamı Cemil Meriç hakkında merak edilenler haberimizin devamında yer alıyor.
CEMİL MERİÇ KİMDİR?
Cemil Meriç, 12 Aralık 1916 tarihinde, Reyhanlı, Hatay'da dünyaya geldi. Balkan Savaşları sırasında Dimetoka'dan göçmüş bir ailenin çocuğu idi. Babası, Dimetoka'da hakimlik yapan Mahmut Niyazi Bey, annesi Zeynep Ziynet Hanım'dır. Babası Mahmut Niyazi Bey Antakya'da Ziraat Bankası Müdürlüğü ve mahkeme reisliği yapmıştır. Yedi yaşına kadar Antakya'da yaşayan Cemil Meriç, babasının memuriyetten ayrılması üzerine ailesi ile birlikte Reyhanlı'ya döndü.
İlk ve orta dereceli öğrenimini Hatay'da tamamlamasının ardından İstanbul'da bulunan Pertevniyal Lisesi'ni okuyan Meriç, bu sırada Nazım Hikmet ve Kerim Sadi başta olmak üzere dönemin solcu aydınlarıyla tanıştı. Bu okulu bitirmesinin ardından İstanbul Üniversitesi'nde Felsefe eğitimi aldı.
Geçim sıkıntısı nedeniyle 1937'de İskenderun'a döndü. iskenderun'da bir süre öğretmenlik ve Tercüme Kalemi'nde reislik görevlerinde bulundu. Türk Hava Kurumu'nda sekreterlik, belediyede kâtiplik gibi geçici işlerde çalışan Meriç, 1939 Nisan ayında Hatay hükümetini devirmek iddiasıyla tutuklanıp Antakya'ya götürüldü; idam talebiyle yargılandı; iki ay sonra beraat etti. 1940 yılında tekrar okumaya dönerek İstanbul Üniversitesi Fransız Dili ve Edebiyatı bölümünü bitiren Meriç, 1942-1945 yılları arasında Elazığ'da, 1952-1954 yılları arasında ise İstanbul'da Fransızca öğretmenliği görevinde bulundu.
1940'ta İstanbul Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu'na burslu olarak kabul edildi, iki yıl bu kurumda öğrenim gördü. 1941'den başlayarak İnsan, Yücel, Gün, Ayın Bibliyografyası dergilerinde yazıları yayımlamaya başladı.
1983'te eşi Fevziye Hanım'ı kaybeden Meriç, aynı yıl Ağustos ayında beyin kanaması geçirdi ve sol tarafına felç indi. Sağlığında basılan son eserleri Işık Doğudan Gelir (1984) ile Kültürden İrfana (1985) oldu. 13 Haziran 1987'de hayatını kaybetti. Cenazesi, Karacaahmet Mezarlığı'na defnedilmiştir.
2004 yılında Üsküdar Belediyesi'nin açtığı kültür merkezine, 2012 yılında Hatay'daki il kütüphanesine adı verilmiştir. Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde doğduğu ev müzeye dönüştürülmüştür. 2013'te İzmir'de bir ortaokula ismi verildi.
Başlıca Eserleri
İnceleme
Hint Edebiyatı (1964),
Saint Simon İlk Sosyolog, İlk Sosyalist (1967),
Bir Dünyanın Eşiğinde (1976),
Işık Doğudan Gelir (1984),
Kültürden İrfana (1985)
Deneme
Mağaradakiler (1978),
Bu Ülke (1974, 1985)
Umrandan Uygarlığa (1974)
Günlük
Jurnal I (1992)
Jurnal II (1994)
Diğer Kitapları
Kırk Ambar (1980),
Bir Facianın Hikayesi (1981),
Sosyoloji Notları ve Konferanslar (1993)
Ödülleri
1974- Türkiye Millî Kültür Vakfı ödülü
1983- Türkiye Millî Kültür Vakfı ödülü, Ankara Yazarlar Birliği Derneği'nin Yılın Yazarı ödülü
1981- Türkiye Yazarlar Birliği Yılın Fikir Eserleri ödülü
CEMİL MERİÇ SÖZLERİ NELERDİR?
Neredesin, yanan alnımı müşfik avuçlarında dinlendirecek meçhul dost?
Zulmün olduğu yerde tarafsızlık, namussuzluktur.
Hayır" diyebilmek bir fazilettir.
Yaprak ağaçtan düşünce, rüzgarın oyuncağı olurmuş.
Yürümesini bilmeyenler, koşanlara kızarlar.
Akıl doğruyu gösterir, iyi ve kötüyü ayıran gönüldür.
Düşman, hepimizin ortak düşmanı: Yalancı Avrupa ve şuursuz Orta Doğu insanı.
İnsanlara değil, Tanrı'ya itaat edeceksin.
Çığlıkta ahenk aranmaz.
Bu memlekette sağcı-solcu, ilerici-gerici yoktur, namuslu ve namussuzlar vardır. Siz namuslulardan olun! Göreceksiniz çok kalabalık olacaksınız!
CEMİL MERİÇ ŞİİRLERİ
YOLCU
Bugün son sinek de soğuktan öldü
Son gül soldu,son yaprak döküldü
Ay bulutların içine gömüldü
Son ahbap da diyar-ı ahirete göçtü
Bir bu heyhula kaldı buracıkta
O da ölümünü bekliyor küçük bir odacıkta
Bir damla su misali küçük bir kovacıkta
Bir mezardır istediği kdüz bir ovacıkta
Halini soran yok mu bu kimsesize
Sorarlar bir gün bunun hesabını size
Muhtaç bu garip bir çift söze
Basar bağrını küçük bir köze
Cemil MERİÇ
HÜZÜNLÜ GURBET
Güz mevsiminin ortasındayız
Dağların tepelerinde kar var
Kar bir yük gibi binmiş dağlara
Benim hüzünle yüklendiğim gibi adeta
Dağ nice yükler kaldırır daha
Oysa ben
Diyar-ı gürbette
Küçük bir han odasında
Mum ışığının altında
Bilmem daha ne kadar yük kaldırabilirim
Bilmem daha ne kadar dayanabilirim gurbete
HÜZÜNLÜ GURBETE
Karlar eridiğinde mi kavuşurum acaba
Geride bıraktığım ahbaba
Kader güldürür benim de yüzümü elbet
Biter elbet bu HÜZÜNLÜ GURBET