İstanbul Beşiktaş'ta 9 Haziran'da TEM Otoyolu Harp Akademileri Tüneli'nde "Trafikte makas atma" nedeniyle yaşanan kazada 3'ü çocuk 4 kişi ölmüştü. Anne Seyhan Özçelik ile oğlu Musap (8) ve sürücü Nurullah Eray'ın oğlu Yusuf Eray ile Gülnur Eray'ın (9) öldüğü kazada arkasına bile bakmadan kaçan sürücü Yusuf Arıkboğa ise 39 gündür aranıyor. Kaza sonrasında öldüğü sanılan Hiranur Özçelik'in (9) sağ olduğu, hastanede tedavi gördüğü sanılan Gülnur Eray'ın (9) ise toprağa verildiği ortaya çıkmıştı.
Tedavisinin sürdüğü Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Servisi'nde olanlardan habersiz babasına sevgiyle sarılan Hiranur, kazayı hafızasından silmiş. O dakikaları hatırlamıyor. Kazada annesi Seyhan Özçelik'i, kardeşi Musap'ı kaybeden Hiranur, kendisinin bile öldü diye toprağa verildiğini hiç bilmiyor. Sol gözünde görme kaybı var. Vücudunun çeşitli yerlerinde çoklu kırık bulunuyor. Ama o her şeye rağmen hayata gülümsüyor.
Babasına "Baba annem ile kardeşim Musap niye hala gelmedi?' diye durmadan soruyor. Babası ise eşinin Muş'a köydeki evlerine gittiğini söylüyor. Babasının yanağına öpücükler konduran Hiranur, "Evimi çok özledim. Bir de okulumu. Biliyor musun ben dördüncü sınığa takdir alarak geçtim. Sınıfın en çalışkanı benim. İnşallah gözüm de bacağımda iyileşir. Yeniden arkadaşlarımla saklambaç oynarım" diyor. Kazada kızını kaybeden anneanne Zernişan Akçil de acısını kalbine gömüp, torununun yanından ayrılmıyor. Doktorları ve hemşireleri, 39 gün sonra yoğun bakımdan çıkan Hiranur'un üzerine titriyor.
GERÇEKLERİ BİLMİYOR
Öldü zannedip toprağa verdiği çocuğun, kendi kızı olmadığını 18 gün sonra öğrenen baba İlhan Özçelik ise yaşadığı mucizeye hala inanamıyor: "Eşimi, oğlumu, kızımı aynı gün kara toprağa verdim. Üzerlerine toprak attım. Sonra kızımın yaşadığını yoğun bakımda olduğunu öğrendi. Ona yeniden sarılabilmek, onu yeniden öpebilmek hiçbir duyguyla tarif edilemez. Canım kızım hala gerçekleri bilmiyor. Bu kadar acıya rağmen, o kalpsiz sürücü hala ortaya çıkmadı. Yakalanamadı. Tek isteğim onun yakalanarak adalete teslim edilmesi."
Diğer baba Nurullah Eray ise memleketi Bitlis'e döndü. Kızı Gülnur'un mezarına sarılarak, teselli olmaya çalıştığını söyleyen Nurullah Eray "Kader böyleymiş. Tek isteğim o canavar sürücünün yakalanması " diyor.
18 GÜN UYUTULDU
Kazanın ardından ilk günden itibaren küçük kızın tedavisini üstlenen hastanenin çocuk yoğun bakım ünitesinin klinik şefi Doç. Dr. Seher Erdoğan, Uzm. Dr. Gürkan Atay, Uzm. Dr. Tuğçe Bozkurt, iki babanın yaşadığı şokun en yakın tanıkları.Yoğun bakım uzmanı Atay "Küçük kız kazanın ardından ambulansla bizin hastanemize getirildi. Yanında yakını yoktu. 18 gün uyutuldu. Sol tarafından darbe almıştı. Sol bacağı kırık, sol kalçası kırık, sol çene, sol göz tabanı, sağ köprücük kemiğinde kırıklar var. Koltuk altında da derin bir kesisi mevcut. Yüzünün sol tarafından doku kaybı ve şişlikler vardı" dedi. Yoğun bakım çocuk hastalıkları uzmanı Bozkurt "Sonraki günlerde Nurullah Eray, Gülnur olduğunu zannettiği kızını ziyaret etti. Onun elini tuttuğunda küçük kızın nabız atışları normalleşiyor, göz kapakları olumlu tepkiler veriyordu. Babası olmayacağını düşünmedik bile. Ne zaman ki küçük kız komadan çıktı, solunum cihazından ayrıldı ve konuşmaya başladı, işte o zaman gerçek ortaya çıktı. Ben o babanın yaşadığı şoku meslek hayatım boyunca unutumayacağım. O 'Dayı ben Hiranur' dedikçe, baba Nurullah Eray, 'Şükürler olsun diyor, bir yandan kızım ölmüş' diyor.. Bütün yoğun bakım çalışanları o babaya ağladık. İnanılmaz büyük bir şoktu" diye konuştu. Çocuk hastalıkları uzmanı Karakayalı ise "Kafa tabanındaki kırıklara bağlı sinirlerde tahribat var. Bu da göz sinirlerini etkiliyor. Sol gözü görmüyor. Sol bacağı alçıda" dedi.