Ali, yerel bir televizyon kanalında yaptığı "Dağ Adamı" adlı program nedeniyle kentte bu isimle de tanınan babası Hüseyin Yıldız ve iri cüssesi, cesareti, çevikliği, zekiliği, sahibine ve görevine sadakatiyle bilinen Kangal köpekleriyle zaman geçiriyor.
Küçük Ali, "Onlar benim arkadaşlarım" dediği Kangal köpekleri arasında en çok "Kaya" ve "Rüzgar"ı seviyor, yavru köpekleri zaman zaman sütle besleyip bakımları sırasında da babasının yanından ayrılmıyor.
Baba Hüseyin Yıldız, AA muhabirine, oğlunun doğduğu günden beri Kangal Köpeği Eğitim ve Üretim Merkezi'nde yanlarında bulunduğunu söyledi.
Ali'nin Kangal köpekleri ile özel bir iletişim kurduğunu belirten Yıldız, günün büyük kısmını merkezdeki köpekler, kediler ve tavuklarla geçirdiğini aktardı.
Yıldız, çocukların doğal ortamda kalmasının önemini vurgulayarak, onların internet, televizyon gibi dijital bağımlılıklardan uzak tutulması gerektiğini kaydetti.
"ÇOCUKLAR HAYVAN SEVGİSİYLE BÜYÜMELİ"
Çocukların hayvanların hayatına dahil edilmesi gerektiğini dile getiren Yıldız, şöyle konuştu:
"Özellikle Ali sabah kalktığında öyle bir sorumluluk duygusu yaşıyor ki tavukların yumurtalarını alıyor, onları yemlemesi gerektiğini biliyor. Köpeklere olan aşkını dile getiriyor, onlarla geziyor. Sorumluluk dünyasını çok daha iyi olgunlaştırıyor. Özellikle benim onlarla çalışmalarımı takip ediyor, et vermemizi, gıda vermemizi, onları gezdirmemizi takip ediyor. Ali için bu tamamen bir kafa, beden terapisidir. Kangallar Ali'ye tamamen psikolojik bir terapi yüklediler. Hayatı, gezmeyi ve sağlıklı kalmayı öğrettiler."
Yıldız, oğlunun sürekli köpeklerle bir arada olduğunu ve yavrularla devamlı ilgilendiğini ifade ederek, şöyle devam etti:
"Köpeklerin büyümelerini, olgunlaşma dönemlerini hepsini takip ediyor. Bu aslında çocuklarımız için ciddi bir sorumluluk projesidir. Gelişmiş ülkelerde köpekler sosyal sorumluluk projelerine dahil ediliyor. Yani çocukların yaşam iletilerini dizayn ediyor, daha sorumlu birey olmalarını sağlıyor. Eğer bir çocuk hayvan sevgisinden mahrum büyürse onun vicdanı sorumluluğu düşer, acıma hissiyatı azalır. İçerisindeki ufak bir virüs hayvanı dövdürür, boğuşturur ve hayvana işkence yaptırır."
Hayvan sevgisinin çocukların karakter yapısını etkilediğine dikkati çeken Yıldız, ailelere çocuklarını hayvanlarla iç içe büyütmeleri tavsiyesinde bulundu.
