Denizli'de, boşanma aşamasındaki eşi tarafından vücudunun çeşitli yerlerinden bıçaklanarak öldürülen Hafize Kurban'ın ölümüne ilişkin davanın üçüncü duruşmasında şoke eden ifadelere şahit olundu. Sanığın erkek kardeşi, Hafize Kurban'ın, sanık Uğur Kurban'a "aldattığını itiraf ettiğini" söyledi.
9 GÜN YAŞAM MÜCADELESİ VERDİ
Olay, geçtiğimiz 27 Ağustos'ta Pamukkale ilçesi İncilipınar Mahallesi'nde meydana geldi. Hafize Kurban (23) eşi Uğur Kurban ile bir süredir anlaşmazlık yaşarken, Uğur Kurban o gün eşi ile konuşma için evlerine gitti. Sokakta Hafize Kurban ile konuşmaya başlayan Uğur Kurban yanında getirdiği bıçakla eşinin boğazını, göğsünü ve karın boşluğunu bıçaklayarak kaçtı. Talihsiz kadın kaldırıldığı hastanede verdiği 9 günlük yaşam mücadelesini kazanamayarak hayatını kaybetti. Ardından Uğur Kurban polis tarafından yakalanarak gözaltına alındı ve sevk edildiği mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Olay sonrası Denizli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Uğur Kurban hakkında "tasarlayarak eşi kasten öldürme, eşe karşı kasten yaralama, özel hayatın gizliliğini ihlal, kişisel verilerin kaydedilmesi" suçlamalarıyla hazırlanan iddianame, Denizli 6. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilerek dava başladı.
Davanın 3. duruşması ise bugün gerçekleştirildi. Mahkeme heyeti olayın tanıklarını dinledi. Sanığın babası Şerafettin Kurban ifadesinde, "Olaydan iki gün önce Uğur'u aradım. Konuşmak için çağırdım. Uğur ile konuştuktan sonra, Mustafa Balık'ı aradım. Anlaşmalı olarak boşanmaları gerektiğini söyledim. Ancak Mustafa Balık kabul etmeyince, oğlum Uğur'a dava açmasını söyledim. Ben olayı görmedim, ilçedeydim. Beni aradılar olayı öyle öğrendim. Uğur beni aradı, Hafize'nin kayıp olduğunu söyledi. Hafize'nin babası ve yakınları ile karakola gittik, kayıp olduğunu bildirdik. 24 saat dolmadığı için işlem yapılmadı. Daha sonra oğlumun telefonu çaldı. Arayan Hafizeydi. Hastanede olduğunu söyledi. Polisler gidip, Hafize'yi karakola getirdiler. Hafize ve babası birlikte ayrıldılar" dedi.
"UĞUR BANA "EŞİM BENİ ALDATIYOR" DEDİ"
Sanığın kardeşi Ramazan Kurban ise, "Olayı görmedim. Eve döndüğümde, Uğur'u gördüm. Bizim evde kalacağını söyledi. Kabul ettim. 'Eşim beni aldatıyor' dedi. Uğur ile bir süre konuştuk. Bir sonraki hafta sonra işten geldiğimde eşim ile terasta oturuyorduk. Uğur da yanımızdaydı. Bir süre sonra yanımızdan ayrıldı. Hava almak için dışarıya çıktı. Geri gelmeyince, evde olan babama söyledim. Aklımıza Hafize'nin yanına gittiği geldi. Kendi evlerine gittik. Hafize'nin anne ve babası da oradaydı. Hafize ile Uğur kaldırımda yan yana oturuyordu. Uğur cebinden telefonunu çıkardı. Bir fotoğraf göstererek, 'Beni aldattın mı' diye sordu. Hafize ise, 'Evet aldattım. Gelseydi gidecektim. Senden daha yakın geliyordu' dedi. Bunun ardından olaysız bir şekilde oradan ayrıldık. Ertesi gün boşanma davası açmaya gittik. Mustafa Balık ile konuştuk. 'Ben boşanma konusunda bir şey diyemem. Çocukların vebalini alamam' dedi. Uğur'un daha öncesinden boşanma davası açtığını öğrendim" diye konuştu.
Hafize Kurban'ın yakınları aldatma olayının kesinlikle gerçek olmadığını ileri sürdü. Sanık Uğur Kurban ise, pişman olduğunu söyledi.
Tarafları dinleyen mahkeme heyeti, sanığın tutukluluğunun devamına karar vererek, davayı 13 Mart tarihine erteledi.
