Yargıtay, anneleri ölen çocukların aile büyükleriyle daha fazla vakit geçirmesine olanak sağlayan bir karara imza attı. Bursa'da annelerini kaybeden 7 ve 4 yaşlarındaki torunlarını yatılı olarak ve daha uzun süre görmek isteyen anneanne ve dede dava açtı. İstanbul 6. Aile Mahkemesi'nde görülen davada, velayeti babada olan çocukların anneanne ve dedelerini "Her ayın 4'üncü pazar günü, dini bayramların 2'nci günü, her yıl 1 Temmuz-10 Temmuz'a kadar görmesi" şeklinde karar verdi. Baba ile anneanne ve dede arasındaki anlaşmazlık nedeniyle karara yapılan itirazı görüşen istinaf mahkemesi, yerel mahkemenin kararını onadı.
KARAR EMSAL OLACAK
Ancak Yargıtay'a taşınan dosyada 2. Hukuk Dairesi emsal olacak bir karara imza attı. Türk Medeni Kanunu'nun 325. Maddesi'ne göre çocuğun yararına olacak şekilde hareket edilmesi gerektiği belirtilerek, "Büyükanne ve büyükbabanın, torunlarını sevme, onunla kişisel ilişki kurulmasını isteme en doğal haklarıdır" denildi. Kararda annesi ölen çocukların özellikle yas sürecinde büyükanne ve büyükbabalarıyla daha fazla vakit geçirmesinin önemine vurgu yapılarak, "Davacılar ile torun arasında çocukların menfaati de göz önüne alınarak, yatılı olacak şekilde daha uygun süreli kişisel ilişki kurulmasına karar verildi" ifadeleri yer aldı.
TÖRE VE NAMUS CİNAYETİ İÇİN YENİ KRİTER
YARGITAY, töre ve namus cinayetlerinin birbirinden ayrı olduğuna vurgu yaparak yeni kriterler belirledi. Diyarbakır'da ablasına tecavüz ettiği iddiasıyla Muharrem Yıldırım'ı öldüren Mehmet Nuri Polat töre cinayeti işlediği gerekçesiyle müebbet hapisle cezalandırıldı. Zanlının kasten öldürme suçundan cezalandırılmasına hükmeden Yargıtay, törenin belli koşullarda namusu da içine alan üst bir kavram olduğunu kaydetti. Yargıtay sanığın, ablasıyla gönül ilişkisi yaşayan Yıldırım'ı, toplumsal bir istek olmaksızın kasten öldürdüğü için töre saikiyle verilen mahkûmiyet hükmünün yasaya aykırı olduğuna karar verdi.