Hatay Devletinin ilk ve son Cumhurbaşkanı Tayfur Sökmen, ölümünün 41'inci yıldönümünde düzenlenen törenle anıldı.
Hatay Valiliği'nin bahçesinde düzenlenen tören Vali Vekili Nursal Çakıroğlu'nun Atatürk ve Tayfur Sökmen anıtlarına çelenk sunması ile başladı. Saygı Duruşu'nun ardından okunan İstiklal Marşı ile devam eden törende konuşan Vali Vekili Nursal Çakıroğlu, Hatay mücadelesinin Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, "Hatay davası benim şahsi davamdır" sözüyle tüm dünyaya ilan ettiği desteği ile büyük bir güç kazandığını söyledi.
TAYFUR SÖKMEN VE ARKADAŞLARI ÜMİT IŞIĞINI YAKTI
Atatürk'ün Hatay'ı anavatan topraklarına katmak için sürdürdüğü mücadelenin, diplomasiden, uluslararası görüşmelere kadar çok geniş çalışmalar içerdiğini belirten Çakıroğlu, "Nitekim Ankara anlaşmasında Fransa'nın Hatay'ı Misak-i Milli sınırları içerisinde almaya yanaşmaması, Ata'mızın üstün mücadele azmini kırmamış, daha da arttırmış ve bu hassas konuyu sonuna kadar titizlikle takip etmiştir. Ümitlerin azaldığı Hatay sokaklarında Tayfur Sökmen ve arkadaşlarının azim ve kararlılıkla çalışmaları bir ümit ışığı yakmıştır. Bu mücadelede de yalnız değillerdi. Başından sonuna kadar sürekli Ankara ile irtibat halindeydiler. Hatay mücadelesi Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, "Hatay davası benim şahsi davamdır" sözüyle tüm dünyaya ilan ettiği desteği ile büyük güç kazanmıştır."
AYŞE FİTNAT HANIMIN HAYKIRIŞI CEVAPSIZ KALMADI
"Atatürk, Adana ziyaretinde Antakyalı Ayşe Fitnat Hanım'ın, "Paşam bizi de kurtar" haykırışına sessiz kalmayarak, "40 yıllık Türk yurdu düşman elinde esir kalamaz" cevabını vermiştir. Bu sözle kıvılcımı çakılan kurtuluş mücadelesini Hatay'ın 4 bir yanına taşıyan Tayfur Sökmen ve arkadaşları bir avuç aydın insandı. Onların büyük bir imanla gösterdikleri gayretleri bu tarihi sözü bir müjde gibi anlayan Hatay halkının katılımı ile kurtuluş ateşi tüm Hatay'a yayılmış, bu ateş Hatay'ı önce bağımsızlığa, sonra da Anavatana kavuşturmuştur. "Sen ben yok biz varız" diyen Tayfur Sökmen'in bu ideali günümüzde Hataylıların birlik ve beraberlik içerisin de kardeşçe yaşamasıyla vücut bulmuştur. Bu mücadelede hayatlarını kaybeden şehitlerimizi yad ederken başta bu zaferi barış ve dostlukla büyük önder Mustafa Kemal Atatürk'ü, bize Hatay'ı emanet eden Tayfur Sökmen'i, ebediyete intikal etmiş silah arkadaşlarını rahmet, minnet ve şükranla anıyorum. Ruhları şad olsun." diye konuştu.
TÜM CEMAATLER HATAY BİLİNCİNE SAHİP ÇIKTI
Tayfur Sökmen'in aile bireylerinden Mehmet Mursaloğlu'da Hatay coğrafyasının tarihin her döneminde yaşadığı çağa bir ayna vazifesi gördüğünü belirterek, "Büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının Anadolu'da yaktığı kurtuluş ateşini, İskenderun ve Antakya çevresinde yakanlardan biriside Tayfur Sökmen olmuştur. 19 yıl boyunca vatan diye haykıran Tayfur Sökmen. "Bu topraklar kurtulmadıkça burada rahat nefes alınmaz" diyerek Fransızlara karşı ilk direnişi başlatmıştır. Tayfur Sökmen'in Hatay mücadelesinde en çok üzerinde durduğu ve kurtuluş yolu olarak gördüğü Hatay'da yaşayan bütün cemaatlerin birlik ve beraberlik duygusu içerisinde Hatay'lılık anlayışını gerçekleştirmekti. Silahlı mücadele sırasında da farklı unsurları hiçbir zaman dışlamamış. Bunun aksine yekvücut kurtuluş mücadelesi verilmiş ve bütün cemaatler Hatay devletinin kuruluşunda ve Hatay Meclisinin seçilmesi aşamasına Hatay bilincine sahip çıkmışlardır." diye konuştu.
Yapılan konuşmaların ardından anma töreni sona erdi.