İzmir'de bir hastanede hemşire olarak çalışan Şebnem Köker, iddiaya göre geçen sene sosyal medya üzerinden gemi kaptanı T.B. ile tanıştı. Bir süre oradan arkadaşlık yapan ikili yüz yüze görüşmeye başladı. Hemşire Şebnem Köker, geçtiğimiz hafta İzmir'den İstanbul'a geldi. Kadıköy Moda'da erkek arkadaşıyla tuttuğu bir pansiyona yerleşti.
Pazartesi günü yaşanan olayda iddiaya göre şöyle gerçekleşti. Köker'in birlikte kaldığı erkek arkadaşına bir telefon geldi ve ikili tartışmaya başladı. Sabaha karşı 03.00 sıralarında ise 3.'inci katındaki odanın penceresinden, zemindeki istinat duvarı üzerindeki demir parmaklıkların üzerine düştü. Parmaklıkların üzerine düşen Köker olay yerinde hayatını kaybetti. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri yönlendirildi.
BEN UYUMAYA GİTTİM GÖRMEDİM
Polisin olay yeri incelemesinin ardından Köker'in cesedi Adli Tıp Kurumu'na götürüldü. Şebnem Köker'in erkek arkadaşı T.B. ise ifadesi alınmak üzere emniyete götürüldü.
Olayı ilk kendisinin gördüğü öğrenilen T.B.; "Düşemeden kısa bir süre önce tartıştık. Ben uyumak için diğer odaya geçtim. Gürültü üzerine uyandım, nasıl olduğunu görmedim. Pencereden baktığımda onun cansız bedenini korkuluklar üzerinde gördüm" dediği öne sürüldü.
"28 YILLIK EMEĞİM UÇTU GİTTİ"
Kızının ölümünün ardından SABAH gazetesine açıklama yapan baba Abdullah Köker; "Şebnem'i İzmir'den ben Cuma günü uğurladım. Pazar gecesi beni aradı baba yarın geleceğim dedi.
Gece konuşup yattım sabah saat 05:30 gibi yeğenler aradı. Şebnem kaza geçirmiş acil İstanbul'a gitmemiz lazım dediler. Meğer kızım ölmüş kalp hastası olduğum için bana söylememişler.
İstanbul'a geldiğimde kızımın yanındaki beni aradı amca elimde öldü kurtaramadım dedi. Ben o zaman öldüğünü öğrendim. 28 yıllık emeğim uçtu gitti" dedi.
"TELEFON DENİZE DÜŞTÜ DİYOR AMA O SAATTEN SONRA KONUŞMA YAPIYOR"
Kızıyla aynı apartta kalan kişinin olayı farklı şekillerde anlattığını ileri süren baba Köker; " Bana ilk olarak Şebnem çok içki içiyordu. İçki istedi, ben lobiye gittim çıkarken ses duydum aşağı düşmüştü dedi. Kızımın telefonunun Pazar günü saat 19:00 sıralarında denize düştüğünü söylüyor, ama kızım saat 23'te arkadaşına mesaj yazıyor arıyor konuşuyor.
Başka bir anlatımda ise ben Şebnem'i tutamadım, kolumu uzattım ama bileklerim çizildi düştü falan gibi şeyler söylüyor. Bu adamın bu kadar çelişkili ifade vermesi beni çok düşündürüyor.
Güya kızım bunun evli olduğunu öğrenince tartışmışlar. Her şeyden önemlisi Şebnem o parmaklıklara sırt üstü saplanıyor. Kızım hangi durumda sırt üstü oraya düşer bunu ben bilmek istiyorum" dedi.
"ODADAKİ TEK KİŞİNİN SADECE TANIK OLARAK İFADESİ ALINMASI DOĞRU DEĞİL"
Köker'in yakın arkadaşı olan ve aynı zamanda avukatı olan Nevraz Zeliha Sığın; "Bizim için burada önemli olan mesele, bir ölümün yaşandığı oda da bulunan kişinin sadece tanık olarak ifadesinin alınıp tekrar serbest bırakılması.
Şebnem ölmeden bir gün önce bir arkadaşını arayıp gel beni buradan al demiş.
