Ancak bu ağaçların kontrolsüz sökülüp, yerine çay ekilmesi faciaya davetiye çıkarıyor. Cumhurbaşkanımızın söyledikleri doğru. Bölgede vatandaşlarımızın arazi şartlarından dolayı çay ekeceği alanlar kısıtlı olması bu tür yöntemlere başvurulmasına neden oluyor"
Müfit Akman, tarım arazilerinde su akarının olmadığını belirterek, "Heyelana neden olan en büyük etken,dikey ve köklü ağaçların kesilip ,o alanı komple çaylık alanın yapılması sonrası su akarının yapılmamasıdır.
Bahçelerde ve çaylıklarda su akarı olmadığı zaman yağmur yağdığında veya sulama yapıldığında toprağı yerinden alır ve sürükler. Bizler doğayı kötü kullanıyoruz. Köylerdeki en ufak arazideki küçük su akarlarının kapatıldığını görüyoruz.
Doğu Karadeniz'de herkes kendi bahçesinin olduğu yerde suyun akacağı su arklarını ,çaylıkların içinden geçen küçük ırmaklarını kapatmasa ve bu kurallara uysa tehlikeden uzak olur. Suyun geçiş alanı sağlanmalı, bahçelerin ve alanların rahat nefes almasıdır.
Cumhurbaşkanımızın söylediği doğru. Eskiden dikey köklü ağaçlarımız varken, sorun yaşanmazdı, şimdi ise o ağaçlar sökülerek yerine tamamen çaylık yapılıyor. Sel ve doğal afet düşünülerek çay bahçelerine su akarları açılmalı, küçük suların önündeki engeller açılarak derelerle buluşturulmalı" dedi
Trabzon Orman Bölge Müdürü Emin Yılmaz'ın konuyla ilgili görüşleri şöyle: "Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi eskiden fındık bahçesi veya çay bahçelerinde içinde toprağı tutması için dikey ve uzun ağaçlar vardı.
Çay bahçesinde bunlar söküldü ve çaylığa döndürüldü. Bu da çay bitkisinin toprak içinde kök yapmaması, sadece yüzeysel kök yapılması nedeniyle toprağı tutma özelliği kalmadı.
Dolayısıyla aşırı bir yağışta heyelana sebep olabiliyor. En azından ağaçların kesilmemesi ve suların akacağı kanalların olması gerekir"
