Yaklaşık 3 yıldır birliktelik yaşayan ve sık sık kavga edip barışan Mine Gül(25) ve Soner Alkış (26) 23 Ocak gecesi uzun süren telefon görüşmeleri yaptı. Alkış gece yarısından sonra Mine Gül'ün evine gitti. Gül, erkek arkadaşını ağabeyi Tufan Gül'ün dairesi olan karşı daireye aldı. İlerleyen saatlerde emniyete Soner Alkış'ın öldüğü ihbarı yapıldı. Olay yerine giden polis, kanepe üzerinde Soner Alkış'ın cesediyle karşılaştı. Alkış vücuduna aldığı 3 kurşunla öldürülmüştü. Olayla ilgili gözaltına alınan Mine Gül, ateş edenin kendisi olduğunu, ağabeyi Tufan Gül'ün olaydan 15 dakika sonra eve geldiğini söyledi. Tufan Gül ise eve geldiğinde kardeşinin aynanın başında durduğunu yerde kanlar içinde birinin yattığını gördüğünü söyledi.
SİLAHTA PARMAK İZİ YOK
Olayda kullanılan silah üzerinde yapılan parmak izi incelemesinde herhangi bir iz tespit edilemedi. Merve Gül ve ağabeyi Tufan Gül'ün el swaplarında atış artığına rastlanmadı. Soner Alkış'ın telefonunda hiçbir mesaj tespit edilemezken yapılan son görüşmenin Mine Gül ile yapıldığı anlaşıldı.
İKİ KARDEŞ TUTUKLANDI
Mine Gül ve Tufan Gül tutuklandı. Hazırlanan iddianamede, Gül kardeşlerin fikir ve eylem birliği içerisinde birlikte hareket ederek Soner Alkış'ı öldürmeye karar verdikleri, Mine Gül'ün son kez görüşme bahanesiyle Soner Alkış'ı ağabeyinin evine davet ettiği belirtildi. Eve geldiğinde silahla başına ateş edilerek öldürüldüğü anlatılan iddianamede, Mine Gül ve Tufan Gül'ün tasarlayarak kasten öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanmaları istendi.
Bakırköy 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada tutuklu sanıklardan Mine Gül ifade değiştirerek şöyle savunma yaptı: "Biz Soner'le 3 yıldır aralıklarla duygusal ilişki yaşıyorduk. Olay günü beni telefonla aradı. Sosyal medya kullandığımı öğrenmiş, bana biraz kızdı. Tartıştık. Yüzüne kapadım. Beni arayıp kapıda olduğunu söyledi. Kapıyı açtığımda karşımdaydı. Bana 'Çık 1- 2 dakika bir şey konuşacağız' dedi. Merdivenlere oturdu, gitmeyeceğini söyledi. Ağabeyim Tufan'ın evde olup olmadığını öğrenince orada konuşalım dedi. Geçtik. Bana Kur'an'a el bastırdı, yemin ettim. Elimden Kur'an'ı alıp ettiğin yemine inanmıyorum dedi. Ben de 'Nasıl inanmıyorsun senin Allah'ın yok mu?' dedim. O da 'Allah'ım yok' dedi. Ben de bunun üzerine onu itekledim. O da çenemi tuttu sıktı. Ben de onun sakalını çektim. Canı yanınca gözüme yumruk attı. Ben de ağlamaya ve bağırmaya başladım. Kollarımdan sürükleyip odaya götürdü. Bana, 'Kendini başka türlü ispat edeceksin benim olacaksın, git gecelik giyin' dedi. Boynumu öpmeye çalıştı, üzerime çullandı. Boğuşmaya başladık."
"İFADEMİ POLİS BASKISIYLA VERDİM"
"Ağabeyim nasıl içeri girdi bilmiyorum. 'Ne yapıyorsun lan kardeşime' dedi. Maktül de üzerini düzelterek üstümden kalktı. O da 'Asıl sen kimsin lan!' dedi. Küfürleşmeye başladılar. Soner'in üzerine yürüyünce ağabeyim silah çıkardı. Soner, ağabeyime 'Sıksana lan sık! Erkek misin?' demeye başladı. Daha sonra silahın patlama sesini duydum. Bu olay en çok beni üzdü. Onu seviyordum, birbirimizi seviyorduk. Hâlâ olayın şokunu atlatmış değilim. Polis ifademi polis baskısı altında verdim."
"BEN VURDUM"
Sanık Tufan Gül de olay günü bir arkadaşının doğum gününden eve döndüğünü, kapıyı açtığında tanımadığı birini kardeşinin üzerinde gördüğünü, şahsın üzerinde silah olabileceğini de düşünerek odadan silah aldığını söyledi. Gül bu kişiyi evden kovduğunu ancak şahsın gitmediğini üzerine yürüdüğünü, silahı ona doğrulttuğunu, şahsın 'Sık ulan şerefsiz, sıkmazsan ben size sıkacağım' deyip üzerine yürümesi üzerine korku ve panikle onu korkutmak için ateş ettiğini söyledi. Gül "Ben evimde tanımadığım bir şahsı kardeşimin üzerinde görmenin korku ve paniğini tüm vücudumda hissettim. Polisteki ifademi polisin yönlendirmesiyle verdim." dedi.
"SENİ VATAN ŞAŞMAZ GİBİ ÖLDÜRÜRÜM"
Duruşmaya katılan Soner Alkış'ın ablası Semra Koçkar şunları söyledi: "Telefonda kardeşimin vurulduğu bana söylenince, isim söylenmediği halde 'Mine kardeşimi vurdu' diye bağırmışım. İkisinin kavga ettiklerini biliyorum. Aklıma o geldi direkt. Mine kardeşime "Seni Vatan Şaşmaz gibi öldüreceğim" diyordu. Senin sonun böyle olacak diyordu. Ancak biz sevgili oldukları için birbirlerine kıyamazlar diye düşünüyorduk. Sanıklardan şikayetçiyim"
Sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar veren mahkeme tanıkların dinlenmesi için duruşmayı erteledi.