Buse Naz Çakıroğlu'nun SABAH'a konuşan antrenörü Nazım Yiğit, bu başarının tesadüf olmadığını söyledi. Nazım Yiğit, "Buse ile 11 yaşından beri birlikte çalışıyoruz. 13 yıl oldu, sürekli birlikte çalıştık. Çok hırslı istekli başarılı birisi. 2012'de Tokyo için hedef belirlemiştik. Bu hedef için günde 4 saat çalıştık. Senede birkaç ay ailemizi görüyorduk.
Onun dışında sürekli kamp yaptık. Çok çalıştık. İnşallah 2024'te altın madalya bizim olacak" dedi. Fenerbahçe Spor Kulübü sporcusu Buze Naz da yurda dönüşünde, havalimanında yaptığı açıklamada, "Bu, 2024 için de çok büyük bir umut ışığı oldu. Artık tek hedefim bundan sonraki Avrupa, dünya ve olimpiyatta bu madalyanın rengini altına çevirmek" dedi.
Buse Naz Çakıroğlu'nun gümüş madalyalı fotoğrafını paylaştığı sosyal medya hesabında düştüğü not herkesi gururlandırdı. Çakıroğlu notta; "Gözlerim dolu dolu, göğsümde ince bir sızı var.
Direnişte bir kadın Nene Hatun gibi, ilk kadın doktor Safiye Ali gibi, İlk kadın savaş pilotu Sabiha Gökçen gibi, İlk kadın Bakan Türkan Akyol gibi; taşıdığım bu asil kanla bugün Tokyo'da bir tarih yazıyor, ülkemizi dünyanın her bir yanından alkışlatmanın gururunu yaşıyorum" dedi.
Buse Naz Çakıroğlu'nun boksa başlama hikayesi kardeşinin kolunun kırılmasıyla oldu. Kardeşi Oğuzhan'ın kolu kırılınca ona doktor, 'Kolunun güçlenmesi için spor yap' dedi. Annesi Duygu Çakıroğlu hem Oğuzhan'ı hem de Buse'yi spora yazdırdı.
11 yaşında spora başlayan Buse Naz o günden itibaren boks yapmaya başladı. Sonraki yıllarda Buse Naz, antrenörü Nazım Yiğit ile birlikte yıllarca çalıştı. 2012'de hedefe koydukları olimpiyatlarda başarıyla ülkesine döndü.
Annesi Duygu Çakıroğlu, "Doktorun önerisi sonrası, oğlum tek gitmesin, Buse de ona arkadaş olsun istedim ve birlikte spor salonuna yazdırdım. Oğlum bu sporu pek sevmedi, ilgi de duymadı ama Buse çok sevdi. Yeteneği de vardı. Oğluma niyet kızıma kısmet" dedi.
Buse Naz Çakıroğlu'nun gümüş madalyalı fotoğrafını paylaştığı sosyal medya hesabında düştüğü not herkesi gururlandırdı. Çakıroğlu notta; "Gözlerim dolu dolu, göğsümde ince bir sızı var.
Direnişte bir kadın Nene Hatun gibi, ilk kadın doktor Safiye Ali gibi, İlk kadın savaş pilotu Sabiha Gökçen gibi, İlk kadın Bakan Türkan Akyol gibi; taşıdığım bu asil kanla bugün Tokyo'da bir tarih yazıyor, ülkemizi dünyanın her bir yanından alkışlatmanın gururunu yaşıyorum" dedi.
