Olay, 2016 yılında, Tire'ye bağlı Bahariye Mahallesi'nde meydana geldi. Bayram Korkmaz, bir süredir ayrı yaşadıkları eşi Kader Korkmaz ile konuşmak için oturduğu eve gitti. Bayram Korkmaz, eşini ütü kablosuyla boğduktan sonra göğsünden bıçaklayarak, öldürdü. Olayın ardından 155 Polis İmdat Hattı'nı arayan Korkmaz, "Evde eşimi öldürdüm. Beni gelip, alın" dedi. Bunun üzerine harekete geçen Tire Emniyet Müdürlüğü ekipleri, belirtilen adrese gitti; fakat Bayram Korkmaz, polisler gelmeden evden kaçtı. Korkmaz, bir süre sonra ekipler tarafından yakalanıp, gözaltına alındı. Emniyetteki ifadesinin ardından adliyeye sevk edilen Korkmaz, çıkarıldığı mahkemece tutuklanırken, hakkında 'eşi kasten öldürmek' suçundan dava açıldı.
KOĞUŞ ARKADAŞINA CİNAYETİ ANLATMIŞ
Ödemiş Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın karar duruşmasına; tutuklu sanık Bayram Korkmaz, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı Neslihan Ersoy Sevindik ile tarafların avukatları katıldı. Sanığın tutuklu bulunduğu cezaevindeki koğuş arkadaşı İ.K., tanık olarak ifade verdi. Korkmaz'ın, cinayeti koğuşta kendisine anlattığını dile getiren İ.K., "Koğuşta sohbet ederken, eşini namus meselesi yüzünden öldürdüğü anlattı. Eşinin biriyle mesajlaşmasını yakalamış. Pişman ve üzgün olduğu belliydi" dedi.
Duruşma savcısı ise esasa yönelik verdiği mütalaasında, 'eşi kasten öldürmek' suçunu işlediğinin sabit görülmesi dolayısıyla sanığın ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırılmasını istedi. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı Sevindik de savcının mütalaasına katıldıklarını belirterek, sanık için ceza indirimi uygulanmamasını talep etti.
Son sözü sorulan sanık Bayram Korkmaz ise "Ben olaydan önce eşimin sosyal medya hesaplarından biriyle ilişki yaşadığını öğrendim. Yazışmalarda cinsel içerikli mesajlar da vardı. Bunları unutmak istediğim için artık konuşmak istemiyorum" diye konuştu.
'İYİ HAL' İNDİRİMİ UYGULANMADI
Mahkeme heyeti, sanık Bayram Korkmaz'ı 'eşi kasten öldürmek' suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapse çarptırırken, cinayeti tahrik altında işlediğine kanaat getirerek, cezayı 21 yıla indirdi. Tutukluluk halinin devamına karar verilen sanığa, 'iyi hal' indirimi uygulanmadı.
