Aralarında yargı mensupları mülki idare amirleri, kaymakam, üst düzey emniyet mensupları ve çok sayıda kamu görevlisinin katılımıyla görkemli bir açılış yapan Zerya Kuyumculuk sahipleri Zülküf ve Zülfikar Ortaç adlı kardeşlerin de içinde yer aldığı dolandırıcılık davasında 7 sanık 6. Ağır Ceza Mahkemesinde hakim karşısına çıkacak. Para kaptıran mağdurlar da sanıklarla yüzleşerek ifadeleri alınacak. Tutuklu sanıklardan Zülküf Ortaç'ın kısa süre önce duruşma günü beklenmeden ve savcıdan mütalaa bile alınmadan ve mağdurların zararları giderilmeden ani bir kararla tahliye edilmesi kapa kaptıran vatandaşların yoğun tepkisine neden olmuştu. Bu mağduriyetin giderilmesi için Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tahliye kararına karşı üst mahkemeye itirazda bulunmuş, ancak üst mahkemede bu itirazı reddetmişti. Davada Zülfikar ve Serdar Adıgüzel halen tutuklu bulunuyor.
MASAK RAPORU BEKLENİYOR
Sanıklar 51 mağdura karşı ayrı ayrı dolandırıcılık suçundan 350'şer yıl hapis istemiyle yargılanacak. Mülki idare amirleriyle yakın ilişkide oldukları görüntüsüyle çevreye güven verdikten sonra piyasadan yüklü miktarda altın, Türk lirası ve döviz cinsinde para toplayan Ortaç kardeşler, mağdurların bir kısmının bankadaki mevduatlarını, bir kısmının ise "Yüksek kar payı vereceğiz" vaadiyle sattırdıkları ev ve araba paralarını alarak kaçmışlardı. Sanıkların sahip oldukları malvarlıklarıyla ilgili kara para akladıklarına ilişkin MASAK'a de yazı yazılarak sanıkların geriye dönük 5 yıllık hesap hareketlerinin incelenmesine dair de rapor istendi. Bu rapor halen mahkemeye ulaşmadı.
VALİZLERE DOLDURUP BİLGİSAYARI DA ALIP KAÇTILAR
Para kaptıranların bilgisayara kurulu programa kayıtlı olduğu, ancak tüm al-sat işlemlerinin kayıtlı olduğu bu bilgisayarın sanıklar tarafından olay günü ana kasasıyla yerinden sökülerek kaçırıldığı ve bilgisayarın tüm aramalara rağmen bulunamadığı kaydedildi. İşyeri kamera kayıtları incelendiğinde Zülküf Ortaç'ın kaçmadan önce dükkâna gelerek vitrindeki bütün altınlarla dükkân kasasındaki tüm altın, döviz ve TL cinsi paraları valizlere doldurdukları kaydedildi. Dükkânın önünde bekleyen aracın bagajına yerleştirip aynı araca binerek hızla olay yerinden kaçtıkları belirlendi.
NORMAL BİR TİCARİ FAALİYET DEĞİL
İddianamede, altın ve paraların kaçırılmasında aktif rol alan Zülküf'ün kaçış öncesi de hesabındaki parayı sıfırlamış olmasıyla doğrudan suçun içinde olduğu ifade edildi. Sanıkların yaptıkları işin normal bir ticari faaliyet olmadığı, parasını aldıkları mağdurlara göstermelik bir miktar para verip yersiz bir algı oluşturup güven telkin ettikten sonra asıl amaçları olan daha çok para girişini sağladıkları ifade edildi. İddianamede sanıklarla mağdurlar arasında normal bir ticari ilişki olsaydı, sanıkların para ve altınları işyerinden kaçırmak, banka hesaplarını sıfırlamak yerine mağdurların alacaklarını kısmen de olsa karşılama iradesini gösterebileceklerine dikkat çekildi. Ancak bu anlayışa aykırı biçimde milyonlarca liralık haksız kazanç sağladıkları kaydedildi.