91 yaşındaki Vedia Lokman... İkinci Dünya Savaşı çocukluğunu, askeri darbeler gençliğini elinden aldı. İkinci Dünya Savaşı'nda babası askere alınınca geçinebilmek için annesinin yaptığı elma şekerlerini sokaklarda sattı. Babası onu okula göndermedi, o ise kızını okutmayı çok istedi, ancak kızı Tülay da 1980 olayları nedeniyle okula gidemedi. Eşi Selahattin Lokman 35 yaşında gözlerini kaybetti. O zaman kızı henüz 9 aylıktı. Yükü iki kat artan 3 çocuk annesi, doktor oğlunu da henüz 45 yaşındayken toprağa verdi.
ANNESININ YAPTIĞI ELMA ŞEKERLERİNİ SATTI
Vedia Lokman, 80 yaşında yaşadığı acıları, hayat mücadelesini tuvale dökerek zorlu hayatının izlerini silmeye çalıştı. Başardı da... Sinema filmlerine konu olacak hayat hikâyesini SABAH'a anlatan Lokman, 91 yaşında sanatseverlerin büyük ilgi gösterdiği 42 tablodan oluşan resim sergisini Altındağ Belediyesi Ulucanlar Cezaevi Sanat Merkezi'nde açtı. Lokman, "Resim yapmak bana hayat veriyor. Ben resim yaptığım zaman hiçbir sıkıntım ve üzüntüm kalmıyor, hepsini unutuyorum" dedi. İşte özetle söyledikleri:
Bir evde amcam ve çocukları beraber yaşıyorduk. Benim yaşımda amcamın kızı vardı. Amcam kızını ortaokula gönderdi, babam beni göndermedi. Kuzenim okula gidip gelirken gözyaşı döktüm. Babam beni okula göndermeyince anneme "Beni sanata verin" dedim, o da beni terzinin yanına gönderdi.
Türkiye, İkinci Dünya Savaşı'nda tarafsızlığını ilan etmesine rağmen dış tehlikelere karşı seferberlik ilan edildi. Babam ve akrabalarım da askere çağrıldı. 1 yıllık süreçte çok zorlandım. Babam askere gidince başka gelirimiz kalmadı. Evin en büyük çocuğu bendim. Annem yeni doğan kardeşime bakıyordu. Annem evde elma şekeri yaptı, ben de sokakta onları sattım. 12 yaşındaydım. Sabah erken kalkıp bize verilen vesika ile ekmek kuyruğuna giriyordum.
Eşim behçet hastalığından 35 yaşında gözlerini kaybetti. Doktorlar ameliyatla gözlerini aldı ve yerine protez göz taktı. Kızım daha o zamanlar 9 aylıktı. Büyüdüğünü göremedi. Yüzünü hiç hatırlayamadı. TEKEL çuval dikimine yetişemediği için halktan para karşılığı çuval dikmesini istedi. Gündüz makinede tütün çuvalı dikerdim. Eşim gece uyuyamadığı için kalkar o devam ederdi.
ANKARA'YA ZORUNLU GÖÇ...
1980'de meydana gelen sağ-sol olayları nedeniyle Samsun'dan Ankara'da zorunlu göç ettik. 3 çocuğum var. Ben de kızım Tülay'ı üniversiteyi iki defa kazanmasına rağmen gönderemedim. İçimde hep ukde kaldı. Kızım üniversiteyi kazandığı zaman 1980 yılı sağ-sol olayları yaşanıyordu. Üniversitede büyük oğlum ve arkadaşı sohbet ettiği sırada arkadaşına kurşun isabet edince öldü. Korkudan kızımı üniversiteye gönderemedim. Hayat benim için kolay geçmedi. Doktor olan büyük oğlum Nurettin, 1995'te 45 yaşında kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi. 52 yıl boyunca gözleri görmeyen eşim de 87 yaşında vefat etti.
10 yıl önce kızımın isteği üzerine Altındağ Belediyesi bünyesinde yer alan Seyfi Demirsoy Kadınlar Eğitim Kültür Merkezi'nde açılan resim kursuna kayıt yaptırdım. 80 yaşımda başladığım resim aşkı bir sanata dönüştü.