ÖNCE bir alıntı..
Venedik'te bir adam papaza gidip, ölen karısının cenazesini kaldırmak istediğini söylüyor.
Papaz soruyor: "Cenaze nasıl kalksın? Birinci, ikinci veya üçüncü sınıf mı istiyorsun?"
Adam, "Fakirim, fazla param yok.." deyince, Papaz kestirip atıyor, "O halde üçüncü sınıftan başka çare yok. Öyle kaldırılacak cenaze!?..."
"Pek ama üçüncü sınıf nasıl bir şey?!.."
Papaz sakin sakin açıklıyor:
"Birinci gondolda cenaze ile birlikte papaz ve ölünün eşi gider, arkadan da cemaat yüzerek onları takip eder!!!"
Alıntı sevgili meslekdaşım, kardeşim Eyüp Karadayı'nın yeni fıkra kitabından.. İlki Ayıptır Söylemesi kendi eliyle dağıttığı halde dört baskı yapınca, Ayıptır Söylemesi 2'yi dört büyük dağıtım firması kabullenmiş.
Eyüp bir OFM'dir.. Otomatik Fıkra Makinesi..
Konuyu söyleyin anında size uygun on fıkra anlatsın. Bu köşede yüzlerce fıkra yazdım, hiç birini hatırlamam.. Karşılaştığımızda benim adımı hatırlamakta zorlanan Eyüp binlercesini hatırlar..
Şimdi tabii, lazım olunca Eyüp'ü bulmak zor.. Onun için bildiklerini kitaba döküyor zaten.. Makineye para atmaya gerek yok, kitabı alın okuyun..
Adı, fıkraların bazısı kırmızı noktalı da ordan geliyor, "Ayıptır söylemesi.." diyerek.
Eyüp, ön sözünde fıkra anlatma sanatının kurallarını da anlatıyor. Meraklısı iseniz bunları ezberlemeniz gerek..
Mesela..
Birinin anlattığı fıkranın hemen ardından siz de fıkranıza başlamayın..
Taklit yapmayı beceremiyorsanız, taklitli fıkra anlatmayın.
Öncelikle iyi bir fıkra dinleyicisi olun. Sonunu biliyormuş gibi davranmayın. Bilseniz de sanki ilk defa gibi dinleyin..
Gerisi kitapta..