- Kadın için ilişkide güven önemli... Ya erkek için?
- N.Ö: Bu insanla mutlu olacağımı bilmek de bir güvendir. Sen de şımarık bir kadınsın işin gereği Tuluhan. Çünkü bizi şımartan işler yapıyoruz. Bir bakan arıyor 'Eline sağlık Nebil Bey,' diyor. Bu hoşumuza gidiyor. Her belgesel sonrası 40 tane övgü alıyorsun. Egosuz olmaz ki bu iş.
- Nehir Ö: Ben de bazen Nebil'in egosunu dengeliyorum galiba.
- N.Ö: Bu sihirli ortamda beni kendime getiren, bazen 'Hayatım neden böyle konuştun, kendini övüyorsun gibi anlaşılabilir,' diyen bir kadın. Bunlar bana küçük, tatlı tokatlar oluyor. Çünkü egolarımızı şişiriyorlar bazen. Bunun balon olduğunu anlıyorsunuz. 59 yaşına geldiğinde birden bire televizyonlar aramıyor, kitapların satmıyor, yazıların az okunuyor olabilir. Bütün büyük emektar yazar ve televizyoncuların başına geldiği gibi. Nehir 'Bana sen lazımsın, adın değil,' diyor. Bu tokatı atıyor. Belki de bu yüzden aşk diyorsun... Böyle aşka gidiyorsun.
- Nehir Ö: 'Doğru insan bu,' dedikçe o sevgi güven içinde büyüyor. Bundan sonrası için de Nebil'in bana olan sevgisinin hiç azalmasını istemem. Çünkü bir kadını çok güzel seviyor Nebil. Önceliği ben olmak isterim. Evet işi de çok önemli ama öncelik her iki taraf için de birliktelik olmalı.
- Nebil Özgentürk'ün düzeltmek istediğiniz tarafları var mı?
- Nehir Ö: Nebil'in hareketliliği beni hem cezbediyor hem de bir süre sonra yoruyor. Yani olaylar karşısında, kriz anlarındaki telefonlar, birinin bitip diğerinin başlaması, sigara içmesi, ani çıkışları olabiliyor bazen.
- Sigarayı bıraktırabilecek misiniz?
- Nehir Ö: Sağlık rejimlerine başladık bile. Biraz dikkat etti ve kendini de biraz toparladığını söylüyor arkadaşları. Ama sigarayı bırakması lazım. Nebil spor yapmayı seviyor, birlikte spor yapmaktan çok mutluyum. Bir de her zaman olmamakla birlikte çok fazla sinirlenmesi, ama olay geçtikten birkaç dakika sonra gülümsemesi ve ortalığı yumuşatması çok hoş. Ben o kadar çabuk toparlayamıyorum. Nebil daha toparlayıcı.