Alevi araştırmacı yazar Rıza Zelyut, Sivas'ta 2 Temmuz 1993'te aralarında aydın ve sanatçıların bulunduğu 37 insanın öldüğü olayların yaşanacağını önceden tahmin ettiğini ancak bu denli büyük çaplı olacağını ve kıyıma dönüşeceğini düşünmediğini söyledi. Zelyut, Sivas ve Gazi Mahallesi olaylarının Ergenekon örgütü açısından kritik olduğunu söyleyerek, "Örgüt asıl buralardan yakalanabilir" dedi. Sivas'ta başlayan kışkırtma harekatının Gazi'de de devam ettiğini savunan Zelyut, 1980 öncesinde de Kahramanmaraş'ta, 80 sonrası 1993'te Sivas ve 1995'te Gazi Mahallesi'nde yaşanan olayların aynı örgütün işi olduğunu ileri sürdü. Zelyut, "Özel Harp Dairesi diye bilinen, MİT ve jandarmayı da etkisine alan bir örgütün eseri bunlar. Bu örgüt 1980 öncesi MHP'nin içine sızmıştı. 1980 sonrası ise Refah Partisi'nin içine sızarak bunları gerçekleştirdi" dedi. Zelyut'a göre Başbakan Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün partileriyle hesaplaşma ve ayrışma süreci Sivas Katliamı ile başladı.
DAVETLİYDİM
Sivas'a Pir Sultan Şenlikleri için kendisinin de davet edildiğini belirten Rıza Zelyut, o dönemde yaşadıklarını şöyle anlattı: "Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Başkanı Murtaza Demir beni arayıp davet etti. Ben de o dönemde Aydınlık gazetesinde yayımlanan Şeytan Ayetleri'nin Türkçesi nedeniyle Anadolu'da gerginlik olduğunu ve olay çıkabileceğini söyledim. 'RP'li belediye başkanı ile konuştun mu?' diye sordum. 'Hayır. Gerek kalmadı biz meseleyi Vali Bey ile hallettik' dedi. RP'lilerin sorun çıkarabileceğini düşünerek oradaki havanın nasıl olduğunu öğrenmek için kayın biraderim Sivas Emniyet Müdürü Doğukan Öner'i aradım. 'İnsanlar kışkırtılıyor. Durum gergin. İnsanlar sokağa dökülmek isteniyor' deyince olay çıkacağını tahmin ettiğim için katılmadım."
"NESİN'E POLİS YUMRUĞU"
Zelyut, şehir dışından Sivas'a Hizbullah, İBDA-C ve tarikatlardan insanların getirildiğini belirterek "Kuşkumu da dile getirdim. Ancak bu kadar büyük olaylar çıkacağını tahmin etmiyordum. Çok ötesinde olaylar oldu ve kıyım yaşandı" diye konuştu. Katliam sırasında Aziz Nesin'in yanında yer alan araştırmacı yazar Lütfi Kaleli, kendilerini bir komiserin kurtararak polis arabasına aldığı sırada bir memurun Aziz Nesin'e küfrederek, yumrukladığını anlattı. Kaleli, dönemin Belediye Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun otobüslerle şehir dışından gelen Hizbullahçı ve Aczmendi grupları, kentteki 93 öğrenci yurdunda konaklattığını da ileri sürdü.