Esad sonrası geçiş hükümeti modelinin tartışıldığı, "Batı Kürdistan" senaryosunun gündeme geldiği bir ortamda, "Suriye'nin geleceği ve Türkiye'ye yönelik risk algısı" Ankara'da masaya yatırıldı. Esad'ın Kürt kartını kullandığı, terör örgütü PKK'nın konjonktürden yararlanmak istediği sonucuna varıldı. Güvenlik ve istihbarat birimlerinin güncel analizlerinde, "Kuzey Suriye'deki Kürt grupların faaliyetleri, Suriye'deki silahlı muhalif grupların Kürtlerle ilişkileri, bölgesel otonomi beklentileri, PKK'nın faaliyetleri ve Türkiye'deki kamplarda gelişen olaylar" şöyle değerlendirildi:
Esad, Kürt grupları silahlandırarak Kuzey Suriye'yi boşalttı. Esad rejiminin kalıcı olduğu propagandasını yapan çevreler, şimdi "Esad giderse Suriye parçalanacak" iddiasını yayıyorlar.
Terör örgütü PKK'ya mensup bir grup Suriye'nin kuzeyindeki üç küçük beldede geçici kontrol sağladı. Ancak muhalifler, bu bölgeden çıkarılacaklarını söyledi. Türkiye, PKK'nın sınır bölgesine yerleşmesine kayıtsız kalmaz. Ancak Suriye'deki karışıklık nedeniyle her an herhangi bir bölgede bayrak asma indirme olayları olabiliyor. Bunlar provokatif.
Türkiye'nin önceliği Suriye'nin toprak bütünlüğü ve Esad'sız kontrollü geçiş süreci. Farklı Kürt grupların Kuzey Irak benzeri yönetim beklentisi ancak Suriye halkının onayı ile Birleşik Suriye içinde düşünülebilir.
Suriyelilerin konakladığı kamplarda son dönemde meydana gelen olayların arka planında terör örgütü PKK mensupları ile Suriye istihbarat örgütü El Muhaberat bağlantısı tespit edildi ve önlem alındı.
Türkiye sınırında kasıtlı orman yangınları çıkarıldı. Bu yolla özellikle rejimi zora sokan kitlesel göçler durdurulmaya çalışıldı.
Özellikle Şam ve çevresindeki operasyonlarda kitlesel imha silahları kullanıldığına ilişkin bilgiler söz konusu. Uluslararası toplum kimyasal silah kullanmaması için Esad üzerinde baskıyı arttırmalı. Esad'ın, Lazkiye merkezli Nusayri devleti kurma veya komşu ülkelere giderayak çılgınca saldırı yapma niyetine fırsat verilmemeli.