Başbakan Tayyip Erdoğan, "Hiç kimsenin dışlanmadığı, kimsenin ötelenmediği, kimsenin kendisini ikinci sınıf vatandaş hissetmediği bir Türkiye'yi hep birlikte inşa ediyoruz" dedi. "Şiddete başvurmadan, hukuktan ayrılmadan, demokrasiye, tercihlere, başkalarının hak ve özgürlüklerine riayet ederek, yani konuşarak, anlaşarak, uzlaşarak her meselemizi çözeceğiz" diye ekledi. Erdoğan Millete Hizmet Yolu'nda konuşmasını gerçekleştirdi. Konuşmada bölgedeki gelişmelere de değindi, Arakan ve Suriye'de masumların ölmeye devam ettiğini, Gazze'ye uygulanan tecridin artırıldığını ancak dünyanın tüm olaylara seyirci kaldığını dile getirdi. Erdoğan şu mesajları verdi:
MİLLETİN MANŞETİNE BAKARIZ: Gerek Türkiye içinde, gerek dışında, politikalarımıza, duruşumuza, özellikle ekonomideki başarılarımıza yönelik, saldırılar ve kampanyalar yapıldığına da şahit oluyoruz. Türkiye, bu saldırılar, bu kampanyalar karşısında sarsılacak bir ülke değildir. Manşetlerin, bildirilerin, yabancı parlamentoların, başka ülkelerin gazetelerinde yayınlanan mektupların değil; sizlerin ne dediğiniz, ne düşündüğünüz, ne karar verdiğiniz önemlidir. Sizlerin kararı, sizlerin hassasiyeti her şeyin üzerindedir. Hükümetimiz, sadece kendisine oy verenlerin değil, 76 milyonun tamamının hükümetidir.
KİMSENİN DIŞLANMADIĞI YENİ TÜRKİYE: Sorunlarımızı çözerek, kardeşliğimizi daha da güçlendirerek, birbirimize saygı içinde, hoşgörü içinde, birbirimizin hukukuna riayet ederek geleceğe ilerlemeye devam edeceğiz. Farklılıklarımızı bir zenginlik olarak görecek, farklılıklara değil, ortak değerlerimize vurgu yapacak, istikbalimizi de ortak değerlerimiz üzerinden inşa edeceğiz. Hiç kimsenin dışlanmadığı, kimsenin ötelenmediği, kimsenin kendisini ikinci sınıf vatandaş hissetmediği; yaşam tarzlarına saygı gösterilen, fikirlere, inançlara, milli ve manevi değerlerimize hoşgörü gösterilen bir Türkiye'yi hep birlikte inşa ediyoruz.
ŞİDDET OLMAZSA HER SORUN ÇÖZÜLÜR: Kimin ne meselesi varsa, bunu şiddet yoluyla, silahlarla değil, siyaset yoluyla, demokrasi ve hukuk içerisinde dile getirecek. Şiddet ve silah, sokaklarda şiddet içerikli gösteri yapmak, demokrasi ve hukuku çiğnemek olduğu kadar, tercihlere, yaşam tarzlarına, huzura ve barışa yönelik de bir saldırıdır. Şiddete başvurmadan, hukuktan ayrılmadan, demokrasiye, tercihlere, başkalarının hak ve özgürlüklerine riayet ederek, yani konuşarak, anlaşarak, uzlaşarak her meselemizi çözeceğiz.
MISIR'DA DİK DURUŞUMUZ TECRÜBEMİZDEN
KATLİAM: Mısır halkı, hiçbir şiddet eylemine başvurmadan, tahriklere, tuzaklara aldanmadan, son derece vakur, son derece ağır başlı şekilde, bu müdahaleye karşı tepkisini ortaya koydu. Ne yazık ki, Mısır'da önce milli iradeyi katledenler, şimdi de milleti katlediyor. n
TECRÜBEDEN: Bizim, Mısır'da yapılan darbeye karşı dik duruşumuz, yaşadığımız acı tecrübelerin bir yansıması, kardeşçe, dostça tavsiye ve uyarılarımızın ifadesidir. Bunun dışında biz, Mısır'da yapılan darbeye, ilkesel olarak da karşı çıktık.
MEDYA MISIR'DA SUSTU: Polisimizin meşru kullandığı suyu, biber gazını, haksız, orantısız şekilde saatlerce yayınlayan uluslararası medya, Mısır'da katledilen sivilleri görmedi.
TÜRKİYE'SİZ ÇÖZÜM OLAMAZ: Bütün bu coğrafyanın her sorunu, Türkiye'yi çok yakından ilgilendirir, Türkiye'nin katkılarıyla çözüme ulaşabilir.