MURAT ÖZBOSTAN
Öncelikle Galatasaray'ı tebrik ederiz.. Fenerbahçe'yi de.. Ama sarı lacivertli takım için bir paragraf açalım.. Fenerbahçeli futbolcular yaşadıkları gergin, stresli günlere, ateşli günlere rağmen müthiş bir efor sarf edip bu yarışı son dakikaya kadar taşıyıp mücadele ettiler.. Finalde kaybetmek mutlaka acıdır, kötüdür.. Hele de bu film bir kez daha tekrarlanırsa.. Lakin bu yarışın içinde var olmak, kenetlenmek, direnmek, varını yoğunu ortaya koymak, değerli bir hazinedir. Fenerbahçeli futbolcular bunu yaptı.. Bu hazineye sahip oldu.. Bu nedenle onları bir kez daha tebrik ediyorum..
ELMANDER PANİK YARATTI!
Maça gelirsek.. İlk yarıda iki takım da birbirine fazla alan bırakmadı. Galatasaray Elmander çıkana kadar sahanın üstün tarafıydı sonrasında Fenerbahçe üstünlüğü aldı. Galatasaray telaşlansa da ilk yarıyı istediği skorla bitirdi.
İkinci yarı heyecan, gerilim, kartlar, pozisyonlar derken.. İstenilmeyen görüntüleri yaşamaya başladık. İki takım futbolcuları da zaman zaman kontrolü kaybetti. Daha çok da Fenerbahçeli futbolcular. Nitekim Dia'nın atılmasıyla Galatasaray büyük avantaj yakaladı. Fenerbahçe'yi 10 kişi kalınca sinir bastı. Sarı kartlar Fenerbahçe için havada uçuşmaya başladı. Ama sayısal denge Ulfaluji'nin atılmasıyla geldi.
UZATMALAR KABUSTU
Bu Fenerbahçe'yi de ateşledi taraftarı da.. Alex'in de oyuna girmesiyle Fenerbahçe cesaretlendi.
Oyunun son anları al gülüm ver gülüme döndü. Fizik gücü düşünce iki takım futbolcuları da dağınık bir futbol oynamaya başladı. Bunu normal karşılamak gerekirdi. İzleyenler yerlerinde kendilerini parçalarken, sahadaki isimlerden mantıklı bir futbol beklemek mücizeydi.
Uzatmaların 5 dakikası müthişti.. Bitmek bilmedi, geçmek bilmedi. Cüneyt Çakır'ın bitiş düdüğü şampiyonu ilan ediyordu..