Galatasaray
taraftarı, efsane Hagi'den sonra ilk kez ciddi bir biçimde bir yabancı futbolcuya bağlandı. Melo, tribünlerin sevgilisi olurken takım içinde de sistemin Selçuk ile birlikte şifresi idi. Riera ile yaşadığı kavga olmasaydı Manisa'da belki penaltıyı atacak, en çok gol atan futbolcu unvanını da kazanacaktı. Selçuk'un kariyerinin en parlak ve en verimli dönemini yaşamasında Melo'nun katkısı çok büyük.
Yönetimin 13 Mayıs'ta bitirmesi gereken ilk transfer Melo olmalıydı. Sona kalması büyük hataydı. Ne yapacağı meçhul bir Amrabat'a bonservis için ödenen rakam ortada. Ne yaptığı ve sistem içindeki önemi bilinen
Melo için cimri davranmak tam bir akıl tutulmasıdır. Başkan Ünal Aysal, Galatasaray tarihine ilk yılında şampiyonluk yaşamış başkan olarak geçti. "Bitti" denilen birçok transferde geçen yıldan bu yana hayal kırıklıkları yaşayan Aysal'ın ekonomik gücü Melo'nun transferini bitirecek düzeydedir. Galatasaray'ın 1 numarası, gerekirse bu gücünü kullanıp Melo'yu taraftara hediye etmelidir. Melo yerine başka bir oyuncu arayışı göle maya çalmaya benzer. Melo ile yoğurdun tam kıvamında tuttuğu kanıtlanmışken maceraya gerek yok.