Böbreklerinde ilk sorun olduğunda 1 yıl kadar ilaçlarla idare etmeye çalıştığını söyleyen Günaydın, nakil sürecini şöyle anlattı: "Böbreklerim iflas edince 6 ay diyaliz makinesine bağlandım. Sonra nakil sürecine girdik. Annem böbreğini bana vermek istedi ama onun böbreğinde sorun çıkınca alınamadı. Ablam Esra bana böbreğini bağışlamak için gönüllü oldu. Sonrasında doktorlar çok küçük olduğunu söyleyerek ilk başta kendisinden nakil olmamı istemediler. Ancak ablam 'Ne olursa olsun ben kardeşime böbreğini vereceğim' dedi. Sonrasında kurula girdik. Doktorlar da onay verdi ve yaklaşık 10 yıl önce nakil oldum. O da bana böbreğini verdiğinde 21 yaşındaydı."
DOKTORU "'BÖBREK VEREN KİMSE ONUN İLİĞİ DE UYUM SAĞLAR"DEDİ
Böbrek nakli olduktan yaklaşık 10 yıl sonra da kanser olduğunu öğrendiğinde 7 aylık evli olan Salim Günaydın, halsizlik, yorgunluk gibi belirtiler ile doktora gittikten sonra teşhis koyulduğunu söyledi. Günaydın, hastaneye yattıktan sonra doktorunun "Böbrek veren kimsenin iliği de uyum sağlar" demesiyle bu kez ablasından ikinci kez hayat bulmasının yolunun açıldığını belirtti ve sözlerine şöyle devam etti: "Ablam hiçbir şekilde tereddüt etmeden ikinci kez umut ışığı oldu bana. Hastaneye yattığım sürece en büyük destekçim de eşim oldu. Kol kanat oldu.
"KEMİK İLİĞİ İLE BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ DE NAKLETMİŞ OLDUK"
Salim Günaydın'ın hasta olarak 3 ay önce başvurduğunu belirten ve durumunu anlatan Uzm. Dr. Hasan Sami Göksoy şunları söyledi: "Bu tip lösemilerde alojenik dediğimiz kardeşten ya da akraba dışı kan, kemik iliği bankalarından sağlanan vericilerden alınan kök hücreleri ile yapılan nakli biz öneriyoruz. Aynı şekilde kendisine de önerdik. Yalnız kendisinin ilginç bir durumu vardı. 10 yıl kadar önce aynı zamanda böbrek nakli olmuştu. Böyle bir hastalık gelişince bizim aklımıza ilk olarak böbrek vericisi geldi. Böbrek vericisinin kim olduğunu öğrendiğimiz zaman da böbrek vericisinin aynı zamanda kemik iliği vericisi olabileceğini de düşündük. Sonrasında tedavilerdeki olumlu gelişmeler de bizi o noktaya getirdi."
Kemik iliği ve böbrek vericisinin aynı kişi olmasının Salim Günaydın için büyük bir avantaja dönüştüğünü de söyleyen Dr. Göksoy, "Bunun çok güzel bir avantajı oldu kendisi açısından. Şimdi kemik iliği nakli ile bağışıklık sistemini de değiştirmiş oluyoruz. Kemik iliği nakli ile vericinin bağışıklık sistemini de nakletmiş oluyoruz. Dolayısıyla artık böbrek ve bağışıklık sistemi birbirine yabancı değil. Bu hasta hayat boyu ömür boyu, vücudu böbrekleri reddetmesin diye bağışıklığı baskılayıcı ilaçlar kullanmak zorundaydı ancak şimdi kemik iliği nakli sayesinde bu zorunluluk ortadan kalkmış olacak" dedi.
