Diyarbakırlı Başak çifti, İstanbul'da cinayete kurban giden alt komşularının evinde kan, doku, saç teli, sperm, parmak izi ve sigara izmariti gibi somut deliller bulunmasına rağmen cesedin yüzündeki ısırık izi yüzünden 40 ay hapis yattı. Gerçek katil 4 yıl sonra olayı itiraf etmesine rağmen mağdur olan çifti beraat ettirecek Adli Tıp raporu ise sonunda çıktı. 2005'te tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan ancak cinayet suçlamasından kurtulmak için hukuk savaşı veren çift, kendilerini aklayan rapor ile Aralık'ta yapılacak duruşmada beraat etmeyi bekliyor.
ADLİ TIP'TA ŞEFTALİ TESTİ
Bir sabah evden çıkarken 70 yaşındaki alt kat komşusunun kapısının açık olduğunu farkeden Cemal Başak, içeri girince bıçaklanarak öldürülmüş komşusunun cesediyle karşılaştı. Ruhsatsız silah taşıma suçu nedeniyle firari olduğu için korkan Başak, durumu muhtara haber verip ortadan kayboldu. Polis, öldürülen Mustafa Çelik'in üzerinde kan, tırnak aralarında doku ve saç teli, çamaşırında sperm, evin çeşitli yerlerinde parmak izi ve sigara izmariti olduğu halde cesedin yanağındaki ısırık izinin peşine düştü. Başak'ın eşi Bircan Başak'a bir şeftali ısırtıldı ve diş kalıbı alındı. Adli Tıp raporuyla cesetteki ısırığın Bircan Başak'a ait diş izleriyle uyuştuğu iddia edilerek önce genç kadın ardından da ortaya çıkan Cemal Başak, 2002'de tutuklandı. Çift, yaşadıkları evin kendilerine kalması için yaşlı komşularını öldürmekle suçlanıyordu.
KATİL CEZAEVİNDE ÇIKTI
Yaklaşık 40 ay boyunca tutuklu kalan çift bu süre zarfında hukuk mücadelesi verdi. Sadece bir ısırık iziyle tutuklanamayacaklarını, diğer kanıtlarla kan ve DNA örneklerinin uyuşmadığını belirten çift, tutuksuz yargılanmak üzere 2005'te serbest bırakıldı. Olaydan 4 yıl sonra evdeki parmak izinin, Yozgat Cezaevi'nde tutuklu bulunan Osman Özer'e ait olduğu belirlendi. Başak çiftini aklayan Adli Tıp raporu ise sonunda çıktı. Çifte ait DNA örneklerinin incelendiği belirtilen raporda kanıtlardaki DNA örneklerinin çiftten alınan örneklerle uyuşmadığı ifade edildi. Raporda, olay yerindeki kan lekelerinden elde edilen DNA örneğinin Osman Özer'e, sperm örneğinin de kimliği belirsiz bir başka kişiye ait olduğu belirtildi.