Münevver Karabulut cinayetiyle ilgili savcılık soruşturması tamamlandı. İddianamede, Cem Garipoğlu ve babası Nida Garipoğlu, "tasarlayarak, çocuğu veya beden ve ruh bakımından kendisini savunamayacak kişiyi, canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürmek"le suçlandı. Dosyası ayrılarak Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen Cem Garipoğlu'nun yaşı, cinayetin işlendiği tarihte 18'den küçük olduğu için 24 yıl hapsi istenirken, aynı suç için baba Nida Garipoğlu hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi. İddianamede kan izlerini silerek suç delillerini yok etmeye çalışmakla suçlanan anne Tülay Garipoğlu, Cem'i sakladıkları öne sürülen amca Hayyam Garipoğlu ve 3 şirket çalışanı hakkında ise 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezası istendi. İstanbul Cumhuriyet Savcısı Faruk Erşen Yılmaz tarafından hazırlanan iddianamede Münevver Karabulut'un annesi Nagihan Karabulut, babası Süreyya Karabulut ve erkek kardeşi İbrahim Enver Karabulut şikayetçi olarak yer alırken, soruşturmada adı geçen 55 kişi hakkında takipsizlik kararı verildi.
'KAFASINI BİRLİKTE KESTİLER'
Cumhuriyet Savcısı Faruk Erşen hazırladığı iddianamede, Münevver Karabulut'u baba-oğulun birlikte öldürmekle suçladı. Bu suçlama, iddianamede şöyle ifade edildi: "Mehmet Nida Garipoğlu, cinayet günü sabah 10.19'da elinde bir bavulu çekerek adeta bir şeylerin hazırlığı içindeymiş gibi bir görüntü vererek evden tek başına çıkıp aracına bindi. Cem Garipoğlu 14.55'te Münevver Karabulut ile birlikte villaya girdi; 18.36'da valiz ve gitar çantası ile dışarı çıktı. Bu zaman dilimi içindeki cinayet saatinde, şüpheli Mehmet Nida Garipoğlu, alt bahçe yolundan, kameralara gözükmeden gizlice geçti ve Cem Garipoğlu'nun daha önceden açtığı alt bahçe kapısından eve girdi. Cep telefonu sinyal bilgilerinden 16.40'ta cinayet mahallinde olduğu anlaşıldı." İddianamede, baba Garipoğlu'nun cinayete doğrudan katıldığı suçlaması, "Cem ile birlikte maktülü kesici aletle yaraladıkları, vücudunda işkence mahiyetinde yaralar açtıkları, otopsi raporlarından anlaşılacağı üzere henüz canlıyken testere ile kafasını kestikleri, birlikte maktülün kafasını poşete koyarak gitar kutusuna koydukları, başı olamayan cesedi ise bavula yerleştirdikleri, yerde bulunan kan izlerini büyük oranda silmeye çalıştıkları" şeklinde ifade edildi.
'SİLMEYLE DEĞİL SIÇRAMAYLA'
İddianamede, şu ifadelere de yer verildi: "Adli Tıp Kurumu'nca tanzim edilen raporlarda; şüphelilere ait ikamette bulunan birçok delil üzerinde ve maktülün cesedi üzerindeki sürüntü örneklerinde özellikle Mehmet Nida Garipoğlu'na ait olduğu anlaşılan Üçdal marka alt içliğin üzerindeki birden fazla kan lekesinin sayı ve yerleri göz önüne alındığında (ikisi ön üst kısımda, ikisi sağ diz ön kısmında ve birisi sol arka baldır yan tarafında, bir adet de Burgaz marka gömleğin arka sırt sol tarafında) kan izlerinin silme ile oluşmadığının, sıçrama, dokunma ya da değme suretiyle oluşabileceğinin tespit edildiği..."
'KENDİ BAŞINA YAPAMAZ'
Savcı, Cem Garipoğlu'nun böylesine nitelikli öldürme eylemini tek başına yapmasının mümkün görülmediğini vurgularken, "Şüpheli Mehmet Nida Garipoğlu'nun villaya kamera kayıtlarına takılmadan alt bahçe kapısına giden yoldan girmesinin de her zaman mümkün olduğu, bu nedenle öldürme eyleminde iştiraki olduğunun kabulünün dosyanın bütününe ve oluşa uygun düştüğü kanaatine varılmıştır" dedi.
'CANAVARCA HİSLERLE...'
Savcı Faruk Erşen, bu delilleri sıraladıktan sonra, "Şüpheliler Mehmet Nida ve Cem Garipoğlu'nun birlikte suç işleme kararı vererek müsnet suçu işledikleri, Nida Garipoğlu'nun tasarlayarak, canavar hisle veya eziyet çektirerek, çocuğa karşı öldürmek suçunu işlediği anlaşılmaktadır" ifadesini kullandı.
'ACISIZ İNTİHARI ARAŞTIRDI'
İddianamade baba Garipoğlu'nun ifadelerindeki cinayetin faillerini saklamaya ve Cem'i mağdur göstermeye yönelik sözlerine de yer verildi. Baba Garipoğlu'nun "Olay günü akşamı, Cem'i Barne's Cafe'ye bıraktıktan sonra eşi ile tartıştığından dolayı eve gitmek istemediğini, işyerinden saat 01.30 sıralarında evi aradığını, telefonda evde polis memurları olduğunu kendisini eve çağırdıklarını, eve gittikten sonra iddiaları öğrendiği" şeklindeki ifadesine yer verilen iddianamede, ayrıca oğlunun 1-1.5 sene önce google'da "Acısız nasıl intihar edilir?" şeklinde araştırma yaptığını öğrendiği iddiası da yer aldı.
